04 Temmuz 2024 04:54

Rantçıların favori bakanı Murat Kurum

Önceki bakanlığı döneminde imar affı, Emlak Konut’un uluslararası sermayeye açılması, İliç’te maden tekellerine verdiği izinler gibi rantçı uygulamaları hayata geçiren Kurum yeniden bakan oldu.

Murat Kurum | Fotoğraf: DHA

Paylaş

Özlem Songül ABAYOĞLU
İstanbul

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki koltuğu bir önceki dönem bakanlık yapmış Murat Kurum’a devretti. Devir teslim sırasında konuşan Kurum, “Yeri geldi Elâzığ’ın Kara Murat’ı oldum, yeri geldi İstanbul’un Murat’ı oldum. Yeri geldi depremde, selde heyelanda milletimiz için koşuşturmaya gayret gösterdim” diye özetledi yeniden bakan olmadan önceki süreci. Murat Kurum önceki dönemini ne kadar yumuşatmaya çalışsa da yaşananlar tam tersini gösteriyor.

EMLAK KONUT’UN HİSSELERİNİ SATTI

2003 yılında AKP ile yeniden yapılandırılan ve olağanüstü yetkilerle donatılan TOKİ’ye 2005 yılında giren Murat Kurum 1 sene içinde TOKİ İstanbul Uygulama Daire Başkanlığı Avrupa Yakası Şube müdürü oldu. Murat Kurum, 2006-2008 yılları arasında TOKİ İstanbul Uygulama Daire Başkanlığı Avrupa Yakası Uygulama Şube müdürü, 2009-2018 yılları arasında TOKİ iştiraki Emlak Konut GYO AŞ genel müdürü görevlerinde bulundu.

Murat Kurum’un başına geçtiği Emlak Konut, IMF’ye 1999 yılında verilen teminat ile gayrimenkul yatırım ortaklığı olarak yapılandırılmıştı. Emlak Konut, TOKİ’nin iştiraki olarak AKP döneminde sektördeki en güçlü gayrimenkul yatırım ortağı haline geldi.

Emlak Konut Genel Müdürlüğüne, Kurum’un atanmasının ardından önce ‘vergi muafiyeti’ ve sonra hisse satışları operasyonları gerçekleştirildi. Emlak Konut’a sağlanan ‘vergi muafiyeti’nin ardından şirket 2010 yılında ‘uluslararası sermayeye’ açıldı ve hisselerinin yüzde 25’i satıldı. Satılan hisselerin yüzde 75’ini uluslararası sermaye satın aldı. Kurum başkanlığında ikinci satış 2013’te yapıldı. Emlak Konut’ta devlet hisseleri yüzde 49’a düşürüldü. Hisselerin yüzde 80’i uluslararası şirketlere, yüzde 10’u yerli sermayeye, yüzde 10’u ise bireylere satıldı.

İMAR AFLARININ UYGULAYICISI

50 bini aşkın insanın hayatını kaybettiği Maraş merkezli depremlerin üzerinden henüz 1 yıl geçmedi. Murat Kurum ise depremde yıkım ve ölümlerin artışına sebep olan imar aflarının uygulayıcısı. Murat Kurum, imar barışı kapsamında Türkiye genelinde toplam 7 milyon 85 bin 969 adet yapı kayıt belgesi verilirken, bunların 5 milyon 848 bin 927’sini konutların oluşturduğunu söylemişti. Maraş depremlerinin etkilediği 10 ilde imar affı kapsamında verilen yapı kayıt belgesi sayısı ise 294 bin 166 oldu.

REZERV ALANIYLA BÜYÜK TALAN

Afet yasasında yapılan son değişiklikle birlikte, deprem bahanesiyle özellikle İstanbul’da büyük bir mülksüzleştirme ve talanın önünün açıldığı yasa da Kurum döneminde gündeme getirildi. Düzenlemede “yeni yerleşim alanı” ibaresi kaldırılarak mevcut yerleşim yerlerinin de ‘rezerv alan’ ilan edilebilmesine zemin hazırlandı. Böylece emekçi mahallelerine kentsel dönüşüm adı altında girilebilecek, lüks konutlar yapılarak emekçi halk kolaylıkla şehrin dışına itilebilecek ve yeni rant alanları oluşturulabilecek.

İLİÇ’TEKİ FACİANIN YAŞANDIĞI MADENE İZİN KURUM’DAN

Erzincan İliç’te meydana gelen, 9 işçinin ölümüne ve doğada geri döndürülemez tahribatlara yol açan facianın yaşandığı madenin “ÇED olumlu ve 2. kapasite artışı” izninin altında da Murat Kurum’un imzası var. Facianın ardından konuşan Murat Kurum madende çok sıkı denetim yapıldığını savunsa da gerçek öyle değil. Faciadan bir yıl önce Fırat Nehri’ne tonlarca siyanür karışmasına neden olan madenin bir kısmında çalışmayı durdurarak 16 milyon 441 bin TL para cezası kesildi ancak şirkete liç kayma faciasının yaşandığı zamana kadar 1 milyar 337 bin TL tutarında yatırım teşviki verildi, 7 milyon 218 bin dolar vergi borcu silindi. Bunun yanı sıra şirketin denetimi ise devlet tarafından değil özel bir firma tarafından yapılıyordu.

"KURUM’UN BİZE VERDİĞİ SÖZLER VAR"

TOKİ’den hak sahibi olan yurttaşlara 2019’da yapılan çekilişte ve sonrasında çeşitli sözler verildi. Bir süre sonra uçuk fiyatlarla karşılaşan yurttaşlar mağdur oldu ve henüz TOKİ konutlarına oturamadı. Murat Kurum’un yeniden bakan olması üzerine gazetemize konuşan TOKİ mağduru, “2019’dan beri hiçbir talebimiz gerçekleşmedi. Dar gelirli ailelere piyasa fiyatından ev satmaya çalıştılar. Murat Kurum’la seçimden önce, İBB başkan adayı olduğu dönemde görüştük. Yapılan toplantıda hiçbir talebimiz kabul edilmedi. Halka yarayan tek işini de görmedim. Ben TOKİ’den hak sahibi olunca arabamı sattı. Üstüne kredi çekip ödeyebilecektim. Ancak fiyatları ve taksitleri görünce ödeyemeyeceğimi anladım. Elimden arabam da gitmiş oldu. Ben kredi çeksem 2019’dan beri bitirmiştim. Her geçen gün maaliyetler artıyor zaten, evlerin fiyatları daha da artıyor. Şimdi bir de kamuda tasarruf diyorlar. Tasarrufu zenginlerden yapsınlar. Ama onların vergilerini siliyorlar, halktan vergi alıyorlar” diye konuştu. Bundan sonraki sürece dair konuşan TOKİ mağduru, “Kurum’un bize verdiği sözler var. Bundan sonraki dönemde sözlerini tutmasını bekliyoruz ama zannetmiyoruz da. Bize yine bir hayrı dokunmaz. Sadece hayrı dokunmasa yine iyi. Bakalım başka nelerimizi kaybedeceğiz?​” ifadelerini kullandı.

"ONCA SUÇA RAĞMEN BAKAN YAPILDI"

İmar aflarını, deprem dönemi ve sonrasında yaşananları hatırlatan Hatay Arsuz’da yaşayan bir depremzede ise “AKP, şimdi Eski Bakan Murat Kurum’u yeniden bakan yaparak ödüllendiriyor. Kendisiyle ilgili bir sürü şaibeli ruhsat var. İzin verdiği ya da göz yumduğu ruhsatlarla yüzlerce işçinin, on binlerce kişinin ölmesine, yaralanmasına sebep olmuş bir adam, yeniden göreve getiriliyor. AKP siyasetinin neye hizmet ettiğini açık bir şekilde gösteriyor” diye konuştu.

“Demek ki ne binlerce insanın ölümüne neden olmak ne de seçimlerde ağır yenilgi almak yeniden bakan olmanın önünde engel değilmiş” diyerek sözlerine devam eden depremzede, “Murat Kurum’un diğer taraftan göreve geliş biçimi de çok enteresan. Erdoğan’ın isteği üzerine bunca suça karışıp bu kadar yolsuzluk iddialarına rağmen, bu insanın göreve getirilmesine şaşırıyorum. Liyakatiyle eğitimiyle bilgisiyle görev gelinmiyor, ‘Biz yaptık oldu’ mantığı ile devam ediyor” dedi.

Depremzede son olarak, “Depremin üzerinden 1 buçuk sene geçti. Hatay’da hâlâ yapılan bir şey yok. Bu insanı bakan olarak atayan insan dönsün Hatay’da, Maraş’ta, Adıyaman’da yaşanan acılara baksın” diye konuştu.

"ZENGİNLERİ ZENGİN ETMEK İSTEYEN BİRİ"

Murat Kurum’un bakanlığı döneminde kentsel dönüşüm adı altında yoksul halkın yaşadığı mahallelerin ranta açılması da hız kazandı. Ranta karşı mücadele eden mahallelerden biri de İstanbul’daki Şahintepe. Kanal İstanbul projesi adı altında Şahintepe’de yaşayanların evinden edilmeye çalışılması sonucu Şahintepeliler ranta karşı mücadele etti. Şahintepe Barınma Hakkı Meclisi Sözcülerinden Nagihan Kamçi, “Sadece Şahintepe için değil aslında bütün Türkiye için acı bir tecrübe yeniden bakanlığa getirilmesi. Bütün zulümler onun zamanında oldu. Sadece biz değil tabii ki Tozkoparan’da, Tokatköy’de yaşanan rantsal dönüşümde de imzası olan bir bakan. Kim olduğunu biliyoruz. Çok da şaşırmadık açıkçası. Vatandaşın yararına bir şeyin altına imza atmıyor. Şahintepe’de savaş başladı diyelim. Şahintepe adına tekrardan, bizim mücadelemiz, davalarımız devam ediyor. Pes etmiyoruz ama daha şiddetli olacak. Çünkü karşımızda emekçi insanları değil zenginleri zengin etmek isteyen birisi var” dedi.

ÖNCEKİ HABER

Suriyeli Muhammet: Kapana kısıldık

SONRAKİ HABER

Sağlık emekçileri 17 haftadır ‘Vergide Adalet’ istiyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa