"Sizin tarikat ne yaptı kınamaktan başka?"

Osman TÜRKKAN
Emek Partisi Sincan İlçe Başkanı 

İsrail'in Filistin'e yönelik soykırım-katliam politikaları devam ederken Sincan'da "İsrail ile yapılan bütün ticari ilişkiler açıklansın" ve "İsrail'le dolaylı dolaysız bütün ticari ilişkiler son bulsun" talepleriyle TBMM'ye iletecek imza kampanyamızı yürütmek için stant açıyoruz. "Filistin'de katliama-soykırıma sessiz kalmayalım" başlıklı bildirimiz ile duyurduğumuz standımız genci, yaşlısı, çalışanı, ev hanımı ile çeşitli halk kesimlerinin ilgisini çekiyor.

Kimisinin "Her gün oradan videolar izliyorum" diyerek takip ettiğini ifade ettiği süreçte devam eden katliamlara duyulan öfke ve katliamların karşısında atılmayan somut adımlara yönelik hayal kırıklığı bir arada gelişmiş. Belki de bu yüzden "Biz ne yapabiliriz" sorusu hâlâ sıkça soruluyor. Standımızda taleplerimizi meseleye dair atılması gereken ilk adımlar olarak tarif ederken imza kampanyasını da bu taleplerin önünü açacak bir yol olarak anlatıyoruz.

Kimisi Filistin'i duyar duymaz kararlı ve duygusal bir surat ifadesiyle standa gelip imza atarken, imza vermeyenlerden de bildirimizi alıp okuyanlar, mesele üstüne tartışmak isteyenler oluyor. İmza vermemekteki tereddütler kimi zaman bu tartışmalarda aşılıyor, standımızın önünde yer yer ufak kuyruklar oluşuyor. Grup halinde standa gelenlerde sıklıkla grubun kalanının ürkekçe bakışları "Bu meseleye de sessiz kalmayalım. İmza atalım bir şey olmaz" diyen bir grup üyesinin çağrısı ile aşılıyor, birbirinden cesaret alıp imza atan aileler ve arkadaş grupları oluyor. 

FISILDAYAN MUHALİFLER 

Toplanan imzaların sayısı ve bir işe yarayıp yaramayacağı sık sorulan sorulardan birisi. Kimisi daha da ileri götürüp bizim kampanya sonunda bu imzaların teslimini nasıl ve nerede duyuracağımızı da sorup meselenin takipçisi olacağını dile getiriyor. Kendilerine milletvekilleri aracılığıyla meclis kürsüsünde bu sözü dile getireceğimizi, iktidar taleplerimizi yerine getirmez ise dönüp kamuoyuna açıklama yapacağımızı söylediğimizde kafalar onaylarcasına sallanıyor. Elimizden bu geliyor ise bunu yapalım diyerek imzaya yöneliniliyor.

Sokağın ortasında İsrail'e sesli bir biçimde bela okuyanlar standa geldiğinde fısıldayarak AKP'yi suçluyorlar. "Kesmediler bir türlü ticareti", "İyice yoldan saptılar", "Bunlar baştan böyleydi de millet yeni anladı...” Bu serzenişlerden iktidara yönelik hayal kırıklığını en yoğun başörtülü orta yaşlı kadınların yaşadığını söyleyebiliriz. Çoğu zaman standın yanından kayıtsızca geçen eşlerini de ikna ederek standımızı büyütüyorlar, bir örgütleyicisi oluyorlar. Gençlerin standa ilgisi yoğun, hararetli adımlarla konuşmaya geliyorlar. "Filistin için her şeyi yapar, her yere gelirim siz çağırın yeter " deyip imza atan da oluyor tek tük Türk milliyetçiliği ile Arap karşıtlığı yapan da. 

Bölgede dükkanı olan bir esnaf ise gelip uzun uzun dert yakınıyor. "Bu kadar cemaat-tarikat hiçbir şey yapmadı, solcu diye sizi sevmezler ama kaç seferdir sizi görüyorum" deyip diğer esnaf arkadaşlarını imza vermek için teker teker getirmeye gidiyor. Hatta standa gelenlerden tarikata gittiğini söyleyen bir gence dönüp "Ne yaptı sizin tarikat Filistin için kınamaktan başka? Bırak orayı" diye uyarıyor. Polisler standın izinli olup olmadığını, erken kapatmamızın iyi olduğunu söyleyip engellemek için yanımıza geldiğinde ise esnaf arkadaşları ile standa sahip çıkıyor: “O kadar cemaatin yapmadığını yapıyorlar. Bırakın istedikleri kadar imza toplasınlar. Doğru bir iş yapıyorlar.”