Memurun derdi geçim, Memur-Sen’in alkol!

Hilmi MIYNAT
Denizli

Denizli Büyükşehir Belediye Meclisi kararıyla BELTAŞ’a ait 3 işletmede alkol satılmasına onay çıktı. AKP’lilerden gelen eleştiriler üzerine Memur-Sen Denizli Temsilciliği bu karara karşı imza kampanyası başlattığını duyurdu.

Memur-Sen Denizli Temsilcisi Feyzullah Öselmiş, MÜSİAD’ın da içinde olduğu Denizli Gönüllüler Platformu adına ‘Alkole hayır imza kampanyası’ başlattıklarını duyurdu. Memur-Sen ayrıca 2013 yılında da dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan’ın akşam saat 10’dan sonra alkol satış yasağı kararını savunan açıklama yapmıştı. KESK Denizli Şubeler Platformu Sözcüsü Selçuk Göçer, “Memur geçim derdindedir. Memur-Sen’in yaptığı memurun geçim derdiyle ilgilenmediğini ama yandaşlıkta sınır tanımadığını göstermektedir” diyerek, temmuzda tüm ücretlere ek zam için kamu emekçilerine mücadele çağrısı yaptı. 

“YANDAŞLIKTA SINIR TANIMIYORLAR”

Evrensel’e konuşan KESK Denizli Şubeler Platformu Sözcüsü Selçuk Göçer, “Memur-Sen’in kişilerin yaşam hakkına saygı, özgürlükler konusunda söyleyeceği sözü olmadığı için kafaya alkolü takmıştır. Memur geçim derdindedir. Memur şu an yoksulluk sınırı altında ücretle çalışmaktadır. Bunları hiç dert edinmeyip şov yaparak, yandaş sendika olarak bir partinin yanında yer alarak o partinin sözcüsü gibi davranmaktadır. Bu da memurun geçim derdiyle ilgilenmediğini ama yandaşlıkta da sınır tanımadığını göstermektedir” ifadelerini kullandı.

Memur-Sen’in imzaladığı sözleşmeye göre kamu emekçilerinin temmuzda enflasyon farkı artı yüzde 10 refah payı alacağını hatırlatan Göçer, enflasyon farkının zam olmadığını zaten TÜİK hesaplamasıyla enflasyonun düşük gösterildiğini belirtti.

“ALKOLÜ DEĞİL KAMU EMEKÇİLERİNİN EK ZAM TALEBİNİ KONUŞALIM!”

Kamu emekçilerinin geçinemediğini ve baskılardan dolayı ses çıkaramadığını dile getiren Göçer, “KESK olarak biz bir basın açıklaması yaptık Candoğan Parkında. Temmuz’da, enflasyon farkı artı refah payı artı kaybettiğimiz enflasyon farklarından dolayı yitirdiğimiz haklarımızın tamamının verilmesi için tüm ücretlere ek zam talep ediyoruz. Bu mücadeleye Memur-Sen’i de Kamu-Sen’i de davet ediyoruz. Kamu emekçilerinin geçim derdine ortak olalım. Geçim derdine değil de alkol derdine düşmeyelim. İsteyen alkolünü içer isteyen içmez, kimsenin kimseye ‘neden içiyorsun veya içmiyorsun’ deme hakkı yoktur. Kamu emekçilerinin gerçek sorunlarını dile getirmek için tüm kamu emekçilerine çağrımız ekmek kavgamızı büyütelim” diye konuştu.

“BASKILARLA ÜYE YAPTILAR SÜRGÜNLERE SES ÇIKARMADILAR!”

Tüm Bel-Sen Denizli Şube İdari Sekreteri Hakan Sönmez de konuya ilişkin yaptığı değerlendirmede yerel yönetim iş kolunda Memur-Sen’e bağlı Bem Bir-Sen’in yetkili olduğu dönemde belediyede çalışan kamu emekçilerinin sürgünlerine, sorunlarına ses çıkarmadığını hatırlattı. Memur-Sen’in imzaladığı sözleşmeye göre Ocak ayında memurlara yapılan yüzde 15’lik zammın çoktan eridiğini söyleyen Sönmez, “Kamu emekçileri fiyatların düşürülmesini ve ücretlerin yükseltilmesini beklerken Memur-Sen ortada yok. Açlık sınırı 19 bin, yoksulluk sınırı 61 bin lira ve toplu sözleşme yapmaya yetkili Memur-Sen’den yine ses yok. Çalışan, üreten emek sınıfını yok gören ve sermaye sınıfını fütursuzca destekleyen hükümetin ekonomi politikalarına zaten ses yok” diye konuştu.

Memur-Sen’in hükümetin memurla dayatmasıyla büyüdüğünü hatırlatan Sönmez sözlerini şöyle sürdürdü; “Denizli’de de AKP’nin iktidarı ile yerel yönetimlerde 2004 yılından beri bir anda armaya başlayarak sayısal çoğunluğu elde ettiler. Memur-Sen’in yerel yönetimlerdeki sendikası Bem Bir-Sen olarak yıllarca çalışanları, iş verenle birlikte tehdit ettiklerinin yakın gözlemcisiyiz. Sürgünlere, mobbinglere ses çıkarmadıkları gibi iş verenin değneği görevini görüp iş verenin çalışana her şey yapma ve yaptırma hakkının bulunduğunu savundular. Kendisi için bir çaba sarf etmeyen anlayıştan uzaklaşmak gerektiğini görüp ayrılma cesareti gösteren üyeleri yine tehditlerle geri çevirdiler. Tehdit ve baskı ile üyeleri elinde tutan yerel yönetim iş kolları yerel seçimlerden sonra siyasi erkin değişmesi ile çalışanların bıktıkları bu anlayıştan kaçarak ayrılmaları, istifaları neticesinde sendikaya üye olup olmamanın ana yasal hak olduğunu hatırladılar. Yetkiyi çalışandan değil de işverenden alan bir sendikanın çalışan için bir şey yapmasını tabii ki beklemiyoruz.”

“MÜCADELEMİZİ SÜRDÜRECEĞİZ”

Memur-Sen’in TÜİK verilerini, ek zammı konuşmak yerine eski AKP bakanının açıklaması ile Denizli Büyükşehir Belediye Başkanlığının alkollü mekan polemiğine dahil olmasını eleştiren Sönmez, “Ne yazık ki hangi siyasi anlayışta olursa olsun kendi siyasal anlayışında diye, siyasal anlayışlarla birlikte var olmaya çalışan ve iş verenden yetki alan böyle sendikalarda bulunan kamu çalışanları gerçek sendikal mücadeleyi baltalayacaktır. Bizler de onurlu ve güvenceli bir iş hayatının, grevli toplu sözleşme hakkının mücadelesini konuşmak yerine, insanların ne içip ne içmeyeceğine müdahil olan sendika görmeye devam edeceğiz. Bu gidişatı değiştirmek için elbette mücadelemizi sürdüreceğiz. Tüm kamu emekçilerini de işveren yandaşlığında değil sınıf sendikacılığı çizgisinde mücadele sürdüren sendikamızda örgütlenmeye birlikte mücadele etmeye çağırıyoruz” dedi.