İzBB’de kamu emekçilerinin eylemine destek veren belediye işçisi işten çıkarıldı
İzBB’de ödenmeyen hakları için mücadele eden kamu emekçilerine destek veren belediye işçisi Gökhan Doğan, başlatılan disiplin soruşturmasının ardından işten çıkarıldı.
Fotoğraf: Evrensel
Emirhan DURMAZ
İzmir
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde ödenmeyen ikramiyeleri, kesilen sosyal denge tazminatları ve tıkanan toplu sözleşme görüşmeleri üzerine mücadele yürüten kamu emekçilerinin eylemine destek veren belediye işçisi Gökhan Doğan, başlatılan disiplin soruşturmasının ardından işten çıkarıldı. 12 Haziran tarihinde Kültürpark 4 No’lu holde bulunan meclis toplantı salonunda seslerini duyurmak isteyen kamu emekçileri salona alınmamış ve meclis önünde büyük bir arbede yaşanmıştı.
Olay üzerine çeşitli sendikalar ve meslek örgütleri ise, hakları için direnen kamu emekçilerine destek vermek üzere belediye meclisine gelmişti. Genel İş 2 No’lu şubede örgütlü bir işçi olan Gökhan Doğan da destek vermek amacıyla geldiği eylemde, Genel Sekreter Barış Karcı ile bir tartışma yaşamış ve olay basına da yansımıştı. Yaşanan gelişmeler ardından hakkında disiplin soruşturması başlatılan Gökhan Doğan’ın bugün itibariyle işine son verildi. Süreci ve yaşananları ise gazetemiz Evrensel’e anlattı.
GEREKÇE MECLİS SALONU ÖNÜNDEKİ ARBEDE
O gün örgütlü olduğu sendikayla birlikte, haksızlığa uğradığını düşündüğü memur arkadaşlarının yanına gittiğini belirterek sözlerine başlayan Gökhan Doğan, “İçeride halaylar çekiliyor, müzikler çalınıyordu. Ritim tutan emekçiler, meclis salonunun duvarlarına vuruyor ve tempo tutuyordu. Ben de o duvara yaslanmıştım, arkam dönük bir şekilde duvara vurarak ritim tutuyor, arkadaşlara eşlik ediyordum. O esnada simasını tanımadığım birisi ellerini bana doğru sallayarak üzerime yürüdü ve bağırarak ‘ne vuruyorsunuz duvara’ dedi. Ben de ‘ne bağırıyorsun ne var bunda’ şeklinde yanıt verdim. Ardından ise polislere doğru dönerek, ‘alın bunu’ diye bağırdı. Cevaben kendisine ‘ne alması, emekçiler burada hakkını savunuyor biz de yanında duruyoruz. Yanlış bir şey yapmıyoruz’ dedim ve ardından bana tabiri caizse dik dik baktı. Ben de kendisine ‘bakışlarını sana iade ediyorum’ dedim. Hakaret etmedim, tehditkar bir cümle sarf etmedim. Oraya olay çıkarmaya da gitmedik. Kendisini de tanımıyordum, hatta arkadaşlarıma ‘polis mi, meclis üyesi mi’ diye sordum. Genel Sekreter Barış Karcı olduğunu da sonradan öğrendim” diye konuştu.
“İŞÇİ VE EMEKÇİLERE GÖZDAĞI VERİYORLAR”
Yanlış anlaşılmamak üzere kendisiyle daha sonra diyalog kurmaya çalıştığını belirten Doğan, “Kendisinin genel sekreterimiz olduğunu öğrendikten sonra Barış Bey’den randevu talep ettim. Şahsi bir kırgınlığa dönüşmemesi üzere diyalog yolları aradım, ancak kabul edilmedi. Asıl üstüme yürüyenin kendisi olmasına rağmen, iyi niyetimi göstermek üzere kendisine bir de çiçek yolladım. Ancak buna da herhangi bir dönüş olmadı. Bugün ise sendikam tarafından arandım ve işime son verildiğini öğrendim. Beni insan yerine koyup sözlü savunmamı dahi almadılar. Bu yaşananların asıl amacının tamamen benim üzerimden emekçilerin yanında duran işçilere gözdağı vermek olduğunu düşünüyorum. Emekçiler sendikalarının yanında durmasın, haklarını savunmasın, ek protokol mücadelesi vermesin istiyorlar. Ancak hem bunlar için hem de işime geri dönmek için sonuna kadar mücadele edeceğim” ifadelerini kullandı.
“VİCDANA VE HUKUKA DAVET EDİYORUM”
Ulaşım planlama biriminde temizlik personeli olarak çalıştığını belirten Doğan son olarak, “İki tane çocuğum var. Gırtlağa kadar borç içindeyim. Tüm kartlarım patlamış durumda. Ülkenin içerisinde bulunduğu ekonomik durum belli. Kaldı ki, bizler de bu sebeple mücadele ediyoruz. Memur arkadaşlarımızdan sonra sıra bize de gelecek, ek protokol görüşmeleri olacak, bunun bilinciyle hareket ediyoruz. Hal böyleyken işten çıkarıldım, ne olacak bilmiyorum. Kararı alanları vicdana ve hukuka davet ediyorum” diyerek sözlerini tamamladı.
“KARAR SENDİKAL HAKLARI ENGELLEME”
Konu dahilinde görüşlerini aldığımız Tüm Bel-Sen İzmir 1 No’lu Şube Başkanı Cevdet Keleş ise, “Biz sesimizi duyurmak üzere belediye meclisine gittiğimizde DİSK Ege Bölge Temsilciliği ve Genel İş şube başkanları da bizlere desteğe geldi. Arkadaşımız da sendikasıyla birlikte yanımıza geldi. Akabinde gelişen olaylar neticesinde doğru düzgün bir soruşturma süreci dahi yürütülmeden arkadaşımızın çıkışı verilmiş. Biz bu tutumu kınıyoruz ve sendikal hakların kullanılması önünde bir baskı aracı ve engelleme olarak değerlendiriyoruz” diye belirtti.