Yolbulan’da insanca yaşam mücadelesi sürüyor: Patron sadece işçiden kısar

Dilek OMAKLILAR
Hatay

Hatay’da bulunan Yolbulan Metal fabrikasında çalışan işçilerin düşük ücretlere karşı başlattıkları grev sürüyor. Yolbulan patronunun yüzde 20 zamla ortalama 23 bin lira ücret teklifine karşı işçiler 30 bin lira net ücret istiyor.

Özçelik-İş Sendikasında örgütlü 200 işçi için grev, bir ilk. “Geçinemiyoruz” diyen işçiler, talepleri karşılanana kadar da direneceklerini belirtiyor.

Bir işçi, “Evimize bir boyacı çağırsak yevmiyesi 1500-2000 bin TL, bizim yevmiyemiz 1000 TL’ye geliyor. Metal sektörü, işimiz ağır ama verilen miktarlar çok komik” diye belirtiyor. 4 çocuğu olduğunu söyleyen işçi, “Allahtan evim kira değil. Yoksa hiç geçinemeyeceğiz. Evimiz var diye şanslıyız sanılıyor ama bu lüks değil. Yıllarca çalıştık da bir ev yapabildik. Çocukların masrafı, okulu, evin mutfağı, faturası, pazarı… Ne sayayım ki? Patron hiçbir şeyden kısmaz sadece işçiden kısar” diye konuşuyor.

"PAZAR ALIŞVERİŞİ DOYACAK KADAR DEĞİL TADIMLIK"

“İnsan pazara gitmeye korkuyor, doyacak kadar değil tadımlık alıyor. Bizler de doyacak kadar ücret istiyoruz. Meyveyi saymıyorum bile. Patronlar bizim sırtımızdan kazandıklarıyla doldursunlar torbalarını” diyen bir başka işçi, “Ailelerimiz de iyi ki destek veriyor, düşünüyorum onlar olmasa biz ne yapardık” diye ekliyor. 15 yıldır çalıştığını söyleyen işçi, işverenin “Üretim az” sözlerine inanmadığını belirtiyor.

"LİMANA YANAŞAN GEMİYİ BEKLETMEMEK İÇİN DE BİZ ÇALIŞTIK"

16 yaşından beri metal sektöründe çalışan işçi, “Burası en çok çalışan fabrikalardan biri. Malzeme çeşidi çok, ama benim anlamadığım bu kadar üretim olan yerde neden işçiye kazandırmasın? Bildiğim kadarıyla yaptığımız malzemenin bir tonu 30 milyar, 1 ton malzeme 30 milyar. Bizim maaşımız kaç? Bizim yarım saatte 10 bağ çıkardığımızı düşünün, bunu aya yıla vursan… E biz ne kadar alıyoruz? Yıla vurduğunda senin yaptığın tonaj işçiye verecek maaşından kat be kat yüksek. Ama senin işçiye verdiğin asgari ücret bile değil. Bu adamın gemisi limana geliyor, limanda bekleyip de caza yemesin diye biz daha çok çalışıyoruz” diye anlatıyor.  

"EMEĞİMİZİN KARŞILIĞINDAN BAŞKA BİR ŞEY İSTEMİYORUZ"

“Fazla bir şey istediğimiz yok. Emeğimizin karşılığını istiyoruz ki bize verilen de teklif edilen de karşılığı değil” diyen bir başka işçi, gülerek şunu ekliyor: “Ne tiyatro ne sinema… Artık bunlardan da vazgeçtik. Eşlerimiz de bizi gitmiyoruz diye romantik değiliz sanıyor.”