05 Temmuz 2024 04:15

Sabır taşı misali…

Kalemini yoksullardan yana kullanan Çubek, onların günlük konuşma dilini edebiyata başarılı bir şekilde taşıyor.

Fotoğraf: Omid Shekari/Mehr News Agency CC BY 4.0 

Paylaş

Şerif Karataş

Sınır komşumuz İran’da kadınlar, eşitlik talebiyle yaptıkları haklı eylemlerle seslerini dünyaya duyurmuşlardı. Ve dünyada kadınlar başta olmak üzere halklar tarafından ilgiyle ve dayanışmayla karşılandı. İki yıl öncesinde katledilen Mahsa Amini ile simgeleşen eylemlerde kadınların haklı öfkesi, İran ve sonrasında dünyanın farklı ülkelerinde yankılandı. Bu eylemler aynı zamanda İran’da geçmişten günümüze kadınların uğradığı baskı, şiddet ve katledilmelerine karşı bir oldukça haklı bir öfkeydi… Bu öfke, kadınları yok sayan politikaların son bulmasını ve eşit bir şekilde yaşama isteğinden başka bir şey değildi. Zira bu durumun bizim ülkemiz için de geçerli olduğunu da hatırlatalım. 

Yazıya başlarken sınır komşumuz dediğimiz İran’da toplumsal hayatın nasıl olduğunu ve nasıl şekillendiği öğrenmenin yollarından biri de kuşkusuz edebiyat olsa gerek. Kor Kitap, önemli bir kitap yayımladı. İran edebiyatının güçlü kalemlerinden Sadık Çubek’le Sabır Taşı adlı kitabı vesilesiyle tanışma fırsatı bulduk. İran edebiyatında kurguyla öne çıkan Çubek’in 1966’da İran’da ilk baskısı yapılan kitabı Farsça aslından Haşim Hüsrevşahi tarafından Türkçeye çevrildi. Kalemini yoksullardan yana kullanan Çubek, onların günlük konuşma dilini edebiyata başarılı bir şekilde taşıyor. Yoksullardan yana tavrı nedeniyle de İran’daki rejimin hep hedefinde olduğunu söylememize gerek yok! Sabır Taşı’nda yazar her karakter üzerinden okurla dertleşiyor, sorunlarını anlatan birini dinliyormuş gibi aktarım yapıyor. Sabır Taşı romanında, İran’da kadınların karşılaştığı zorlukları, yaşadıkları mağduriyeti de onların gözüyle okura sunuyor. Yazar kadınların geçici nikah adı altında fuhşa sürüklenmelerini çarpıcı bir şekilde dile getiriyor. Yazar baskıcı rejimi, yoksulluk ve kadınların gözüyle okura sunuyor. Dini baskıyla mahvolan hayatları zaman zaman trajikomik bir dille anlatan yazar, buna karşı bilimin ışığını da işaret ediyor. Sabır Taşı İran’da kadınların yaşamlarına dair önemli kesitler sunuyor. 

YOKSULLUK VE BASKININ KISKACINDA YAŞAMLAR

Romanın yayımlandığı tarihle günümüze kadar geçen sürede İran’da özellikle kadınlar için çok değişen bir şey olmadığına, Mahsa Amini eylemleriyle bir kez daha tüm dünya tanık oldu. Sabır taşı misali gibi. Ve “Jin jiyan azadi” sloganının geçmişten günümüze başta İran’da olmak üzere ülkemizdeki kadınların haklı mücadelesinin de ifadesi olsa gerek. İran’daki baskıcı rejim eliyle yaratılan yoksulluğu ve kadınların karşılaştığı haksızlıklara dair önemli kesitler sunan Sabır Taşı okurunu bekliyor. Sabır Taşı’nı bizden değil, Sadık Çubek’in kalemiyle okuyun… Bitirirken, Sadık Çubek ve kalemini merak edenler, yeni e’nin 80’inci sayısında Ela Ava’nın “İran edebiyatının sabır taşı: Sadık Çubek” başlıklı yazısını okuyabilirler… 

ÖNCEKİ HABER

Sömürgecinin kırıntısı

SONRAKİ HABER

Zamlara ve hayat pahalılığına karşı birlikte mücadeleye

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa