04 Temmuz 2024 18:02

Yargı paketindeki soyadı dayatmasına tepki

AKP'nin 9. yargı paketinde kadının soyadını kullanmasına ilişkin düzenlemeye tepki gösteren kadın örgütleri “Erkeğin reisliği üzerine kurulu ataerki aile modelinin’ tüm topluma dayatılması" dedi.

Fotoğraf: Ekmek ve Gül

Paylaş

Nisa Sude DEMİREL
İstanbul

AKP’li vekiller tarafından TBMM’ye sunulan 9. yargı paketinde kadının soyadını kullanmasına ilişkin düzenlemeye kadın örgütleri tepkili. Daha önce Anayasa Mahkemesi (AYM) tarafından kadın-erkek eşitliğini ihlal ettiği gerekçesiyle iptal edilmesine rağmen yeni teklifte kadının evlendiği erkeğin soyadını alması zorunlu kılınıyor.

“AİLE BÜTÜNLÜĞÜ” GEREKÇESİ

Pakette yer alan ve kadının evlendiği kişinin soyadını taşımasını zorunlu kılan düzenleme “Anne ve babanın ayrı ayrı soyadı kullanmaları, çocuk üzerinde olumsuz etkiler doğurabilecek, çocuğun hangi soyadını kullanacağı ayrı bir tartışma konusu haline gelecektir. Bu durum, Türk toplumunun temeli olan aile bütünlüğüne zarar verebilecektir” ifadeleriyle gerekçelendiriliyor.

Eşitlik için Kadın Platformundan (EŞİK) Hülya Gülbahar, AYM tarafından iptal edilen kanunun teklifte yer almasını gazetemize değerlendirdi. Kadınların on yıllardır kendi seçtikleri soyadını kullanmak ve çocuklarına da kendi soyadını verebilmek için mücadele ettiğini söyleyen Gülbahar, “Bu talep sayısız Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Anayasa Mahkemesi kararıyla da kesinleşmiş durumda. AYM, TC. Anayasa’sının 10. ve 41. maddesine açıkça aykırı olan evli kadına kocasının soyadını kullanma zorunluluğu getiren maddeyi iptal etmişti” diyor.

Şimdi 9. yargı paketiyle Türkiye’de ulusal ve uluslararası mahkemelerin kesinleşmiş kararlarının yok sayıldığını vurgulayan Gülbahar, “Türkiye’de AYM’nin verdiği soyadı kararları uygulanmıyordu. Şimdi ‘Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararını da tanımıyorum’ denilerek dünyaya meydan okunuyor” ifadelerini kullanıyor. Bu durumun aynı zamanda ‘erkeğin reisliği üzerine kurulu ataerki aile modelinin’ tüm topluma dayatılması olduğunu vurgulayan Gülbahar, ‘soyadı dayatmasına’ tüm toplumun daha güçlü itiraz etmesi gerektiğini ifade ediyor.

“SOYADI KULLANMAK AYNI ZAMANDA HAKTIR”

İstanbul Barosundan Avukat Birsen Baş Topaloğlu da ‘soyadı dayatmasını’ sürdüren zihniyetin kadına yönelik şiddetin de sebebi olduğunu ifade ediyor. AYM kararının ihlaliyle hukukun sarsıldığını söyleyen Topaloğlu, teklifte yer alan kanunla yeniden kadınların kendi soyadını kullanmak için dava açması gerekeceğini ifade ediyor. Topaloğlu, bunun bir maliyeti olduğuna ve ekonomik durumu el vermeyen kadınların bu haktan faydalanamayacağına dikkat çekiyor. Adli yardımdan en fazla yararlananların kadınlar olmasıyla kadın yoksulluğunun ortaya çıktığını vurgulayan Topaloğlu, düzenlemenin eşitsizliği artırdığını ifade ediyor.

İstanbul Barosu Kadın Hakları Merkezinin daha önce soyadı hükmünün iptali için yaptığı başvurunun gerekçesinde “Kişiliğin bir parçası olan soyadını taşımak yalnızca bir yükümlülük değil aynı zamanda Anayasa’nın 20. maddesi kapsamında bir haktır. Herkes, özel hayatına ve aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkına sahiptir” ifadeleri kullanılmıştı.

Anayasa’nın eşitlik ilkelerine dikkat çekilen başvuruda, “Ortak soyadının aile bağlarını koruduğu, eşlerin ortak soyadı taşımamaları halinde aile bağlarının hiçbir şekilde korunamayacağı şeklinde bir inanışın kabul edilmesi de mümkün değildir” denmişti.

ÖNCEKİ HABER

İzmir Sağlık Platformu: Sağlıkta şiddete karşı sessiz kalmayacağız

SONRAKİ HABER

RTÜK’ten Açık Radyo'nun lisans iptaline "Mevzuat gereği" savunması

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa