05 Temmuz 2024 04:31

Grevdeki Kristal Yağ işçilerinden birlik çağrısı: Bütün işçiler direnmeli

Ücretlerinin asgari ücret seviyesine kadar gerilediğini söyleyerek TİS talepleri için greve çıkan Kristal Yağ işçileri 23 günü geride bıraktı. İşçiler, haklarını alana kadar grevi sürdürmekte kararlı.

Emek Partisi grevdeki işçileri ziyaret etti | Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Nuray ÖZTÜRK
İzmir

İzmir’deki Kristal Yağ işçilerinin grevi 23 günü geride bıraktı. Tekgıda-İş ile Arkas Holding arasında geçen hafta yapılan görüşmeden de sonuç çıkmadı. Ağır koşullarda, meslek tanımlarının dışında da çalıştırıldıklarını ve son dört yıl içinde ücretlerinin asgari ücret seviyelerine gerilediğini ifade eden işçiler, haklarını alana kadar grevi sürdürmekte kararlı. Ülkede bütün işçilerin benzer koşullarda yaşadığına dikkat çeken işçiler, açlık sınırı altında kalmış ücretlere karşı ve vergide adalet için birleşik mücadele çağrısı yapıyor.

10 yıldır fabrikada çalışan dolum personeli, Tekgıda-İş İş Yeri Temsilcisi Gülnaz Küçüközmen, “Şu an bütün arkadaşlarımız asgari ücretli. Sosyal yardımlar da yok artık” diyor. “Biz saygı da istiyoruz” diyen Küçüközmen şöyle devam ediyor: “İşveren bizim yanımıza geldiğinde kapalı camdan bakmamalı. Bir sıkıntınız var mı diye sormaları, günaydını uzaktan değil yakından demeleri gerekiyor. Biz bunu da istiyoruz ve başaracağız.”

18 yıllık İşçi Cenap Çelik, “Ben 18 senedir buranın bütün görsel tasarımlarını, etiketlemelerini yapıyorum, 18 bin lira almıyorum. Beni bu kadar mağdur etmelerine gerek var mı? Benim emeğimi çaldın yani. Son dört senede hem sendikayı zor durumda bıraktılar hem de bizim ücretlerimizi daha çok düşürdüler” diyor. Çelik haklarını almak için sonuna kadar grevi sürdüreceklerini ifade ediyor.

"VERGİ DİLİMLERİ BİZİ ÇOK ZORLUYOR"

4 yıldır Kristal Yağ’da çalışan Volkan Gönlübol, menkul kıymetler ve sermaye piyasası mezunu ancak alanında iş bulamadığı için burada çalışmaya başlamış. Gönlübol, “Vergi dilimleri bizi çok zorluyor. İkramiyelerle birlikte dördüncü, beşinci aydan falan vergiye girmeye başladığımızda yıl sonuna doğru çok zorluk çekiyoruz. Firmalar ürün fiyatlarını istediği zaman güncelliyor ama işçi ücretleri sabit kalıyor. Yılda bir kere zam almak enflasyon ve vergilerle birlikte bizi çok zorluyor. Neredeyse fabrika bizden alacaklı oluyor. Biz eskiden yılda bir kez enflasyon zammı isterdik, şimdi sözleşmemizde altı ayda bir istiyoruz” diyor.

"KALYON’UN VERGİ BORCUNU SİLDİLER"

Cenap Çelik tamamlıyor arkadaşının sözünü: “Kalyon İnşaat’ın vergi borcunu bir gecede sildiler. Ben CİMER’e yazdım; İletişim Daire Başkanlığına yazdım, dedim ki bu haksızlıktır, bu zulümdür bu ülkeye. Yaptığınız yasal değil.’ Böyle bir saçmalık olur mu? Türk Telekom 1 liralık borç üzerinden 10 lira ceza için beni mahkemeye vermiş. Bizim 1 liralık borcumuz kalsa mahkemelerde süründürüyorlar. Sen onların 32 milyar liralık borcunu sildin, nasıl olacak böyle? Bizden sabır, tasarruf isteyeceklerine patronlardan vergi alsınlar.”

Çelik, “İnsanca yaşayamayacaksam, çocuklarıma bir gelecek hazırlayamayacaksam niçin çalışıyorum? Hakkımızı elbet bir gün alacağız. Yeter ki birleşelim” diyor.

"ÇOCUK YAPMAYA KORKUYORUM"

Babasının bu fabrikadan emekli olduğunu belirten 7 yıllık İşçi Mustafa Emirgen de şunları söylüyor: “Ben buradan kazanılan ekmekle büyüdüm. Burayı kendimizin diye gördük. Ama geçinemiyorum kardeşim. Çocuk yapmaya korkuyorum bu dönemde. Eşim istiyor ama çocuk olursa nasıl geçineyim? Bunu kimse görmüyor. Biz anlaşalım istiyoruz, hakkımız olanı istiyoruz. Birlik beraberlik istiyoruz ama sen grevden başka çare bırakmıyorsun bana. Bizim hakkımızı versin, o da kazansın biz de.”

“Emekli geçinemiyor, işçi geçinemiyor” diyen Emirgen şöyle devam etti: “Biz direniyoruz işte, bütün işçiler direnmeli. Başka çaremiz de kalmadı. 40 senedir grev yüzü görmemiş fabrikada greve gittik. Bunun bir sebebi var. İş yerinde adalet de kalmadı, 30 yıllık deneyimli işçi ile yeni giren işçi arasında denge yok. 30 yıldır çalışan insan var, hâlâ asgari ücret alıyor. Ben asgari ücret alıyorum. Yeni giren asgari ücret alıyor. Sadece fabrikada değil ülkede düzen yok.”

"BİZİ BÖLMELERİNE İZİN VERMEYELİM"

Eskiden AKP’li olduğunu söyleyen Emirgen, “Ama düzeni bozdular ayrıldım. Hepimiz Müslümanız, hepimiz kardeşiz... Ama gerçek şu ki bir cami imamı buraya gelmiyor, Yol-İş geldi, Demiryol-İş geldi, elektrikçilerin sendikası geldi. Bunlar benim kardeşlerim. Biz biriz, sendika ayrımı gözetmiyoruz. Ama bizimle bitmiyor, sendika başkanları da aynı tutum alsın. Cumhuriyetin 100. yılında daha güzel günler görmek isterken ne hale düştük. Dedemizin kanını döktüğü bu topraklarda bıraktığı torunlarının durumu bu mu olmalıydı? İşçiler birlik olmazsa, sağcı solcu kutuplaşmasıyla bir yere gitmez bu düzen. Bizi bölmelerine izin vermemeliyiz” diyor.

FABRİKA BÜYÜYOR, İŞÇİ ÜCRETLERİ KÜÇÜLÜYOR

Kristal Yağ fabrikası, İzmir Bornova’da 20 bin metrekare arazi üzerine kurulu. 1938 yılında Anthony Micaleff kurulan fabrikaya 2008 yılında Türkiye’nin en büyük konteyner gemi filosuna sahip olan Arkas Holding ortak oldu. Bornova’daki rafineri tesisi günlük 150 ton, yıllık 25-30 bin ton üretim yapıyor. Almanya, Fransa, Hollanda, ABD, Brezilya, İngiltere, Japonya ve Güney Kore olmak üzere çok sayıda ülkeye ihracat yapıyor. Geçtiğimiz yıllarda Almanya ve İtalya’da üretim tesisleri kuruldu. 2021 yılında 200 milyon TL ciro yapan şirket tarafından yapılan açıklamalarda her yıl yüzde 10 büyüme hedefi yer alıyor. 182 işçinin çalıştığı fabrikada, ücretler ise asgari ücret düzeyinde.

ÖNCEKİ HABER

Evrensel'in manşeti | ‘Beklemekle zam gelmez’

SONRAKİ HABER

Birlikte hareket edersek başarılı olabiliriz

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa