05 Temmuz 2024 15:15

Eğitim sendikalarından MEB’e tepki: Öğretmen kıyımı hazırlığı var

Eğitim emekçileri komisyonda kabul edilen ÖMK’de  öğretmenlerin talepleri ve lehine yönelik hiçbir madde yer almadığını belirterek maddelerde yer alan antidemokratik düzenlemelere işaret etti.

Fotoğraf: Damla Kırmızıtaş/Evrensel

Paylaş

Eylem NAZLIER
İstanbul

Eğitim emekçileri ve sendikalarının tüm itirazlarına rağmen Öğretmenlik Mesleği Kanunu (ÖMK) teklifi, TBMM Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonunda iktidar vekillerinin oylarıyla kabul edildi. 42 maddeden oluşan kanun teklifi öğretmenlerin iş güvencesini yok edecek, disiplin yönetmeliği öğretmene sopa olarak kullanılacak, sözleşmeli atama devam edecek, Milli Eğitim Akademisi ile öğretmenler tekrar bir eğitime ve sınava tabi tutulacak. Kanunda günlerdir taban maaş ve güvenceli çalışma talep eden özel sektör öğretmenleri ise yer almadı. 2 gün süren komisyona teklifin mimarı Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in hiç katılmaması ise tepki çekti.

Eğitim emekçileri kanunda öğretmenlerin talepleri ve lehine yönelik neredeyse hiçbir madde yer almadığına ama maddelerin çoğunda yer alan antidemokratik düzenlemelere işaret ediyor. Eğitimciler, kanunla iktidarın öğretmenleri baskı altına alacağını ve gerici müfredatı hayata geçirecek kadrolaşmaya gideceğine dikkat çekti.   

"YASA ELİYLE SOPA GÖSTERİLİYOR"

Eğitim Sen Genel Başkanı Kemal Irmak, Öğretmenlik Meslek Kanunu’ndaki maddelerin antidemokratik özelliğine vurgu yaparak “Özellikle Milli Eğitim Akademisi ile öğretmenler üzerinde bir baskı kurulacak. İktidar bu akademiyle eğitimde kendi kadrolarını oluşturabilecek. Akademide verileceği belirtilen derslerin ana başlıklarından birisi maneviyatı öğrenmek ve çocuklara öğretmek olacak. MEB bu kanunu ‘Türkiye 100 Yılı Maarif Modeli’ni tamamlayıcı unsur olarak görüyor. Bu gerici müfredatı uygulayacak, hayata getirecek eğitimcilerin yetiştirilmesini amaçlıyor. Yasa eliyle bu bir sopaya dönüştürülecek. Sadece öğretmenleri değil bütün bir toplumu, laik ve demokratik yaşamı olumsuz etkileyecek. Zaten herhangi bir maddesinde de öğretmenlerin ekonomik, özlük hakları ve emeklilik yaşına yönelik iyileştirme yer almıyor” dedi.

“GERİCİ MÜFREDATA SES ÇIKARANA TEHDİT VAR”

Yapılanın bir öğretmenlik meslek kanunu değil öğretmeni mesleksizleştirme ve öğretmenlik mesleğini bitirme kanunu diye nitelendiren Eğitim İş Genel Başkanı Kadem Özbay, “Kanunda öğretmenin herhangi bir hak kazanımı olmadığı gibi mevcut hakları da gasbediliyor. Öğretmenlerin fikir ve taleplerine yer verilmiyor’’ tepkisini gösterdi.

MEB’in önceki meslek kanununa da itiraz ettiklerini hatırlatan Özbay “Eskisi 3 sayfaydı şimdi 19 sayfaya çıkarılmış. Bu 19 sayfanın yarısına yakını Milli Eğitim Akademisi, diğer yarısı da devlet memurları kanundaki disiplin hükümlerine ek disiplin maddeleri eklenmiş. Öncelikle ‘Öğretmen olacak kişilere biz karar veririz’ diyorlar. Akademi üzerinden öğretmenin diploması ve üniversiteler yok sayılıyor. Bu aşamayı geçip öğretmen olana da ‘Öğretmenlikte ne kadar kalacağınıza biz karar veririz’ anlayışı var” dedi. Öte yandan bir diğer temel amacın da iktidarın öğretmeni kendi memuruna dönüştürerek çağ dışı gerici müfredatın uygulanmasını hayata geçireceğini belirten Özbay “Kanundaki disiplin hükümleriyle bu amaç tarif ediliyor. Müfredatın uygulanmaması, uygulanmadığında ceza verileceği tehdidi var. Hem bu müfredatı uygulatmak hem de sesi çıkan, itaat etmeyen kişilere yönelik bir tehdit var. İş güvencesi tehdit altında. Bu kanunla cumhuriyet tarihinin belki en büyük öğretmen kıyımının zemini hazırlanıyor’’ uyarısını yaptı.

“TABAN MAAŞ TALEBİMİZ YER ALMADI”

Aylardır taban maaş hakkı ve güvenceli çalışma talebiyle eylemlerini sürdüren özel sektör öğretmenlerinin talepleri de MEB’in kanununda yer almadı. Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası Merkez Yöneticisi Ozan Fındık, kanunun öğretmenlerin özlük ve sosyal haklarıyla ilgili sorunlara yer vermediğine dikkat çekti. Aylardır hakları için mücadele ettiklerini dile getiren Fındık, “Taleplerimizin duyulmasını istiyoruz. Bizim beklentimiz taban maaş. Uzun zamandır kamudaki meslektaşlarımızla aynı düzeyde maaş ve sosyal haklar talebimiz var. 2014’te kaldırılan taban maaş yasasını geri getirecek bir düzenleme istiyoruz. Belirli süreli ve her yıl yenilenen sözleşmelerle çalışıyoruz. İşe iade ve ihbar tazminatı hakkımız yok. Belirli süreli iş sözleşmelerinin belirsiz süreliye dönmesini istiyoruz. Kamuda tatil hakkının bize de uygulanmasını istiyoruz” dedi.

ÖNCEKİ HABER

Cibali'de bir kadın başkan

SONRAKİ HABER

Ordu Demokrasi Platformu: TÜİK suç işlemektedir

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa