Ölümünün 2. yılında Dr. Ekrem Karakaya unutulmadı
Ankara’daki sağlık meslek örgütleri, görevi başında öldürülen Dr. Ekrem Karakaya’yı andı. Açıklamada TTB tarafından taslağı hazırlanan şiddet yasasının yürürlüğe konması talebi yinelendi.
Fotoğraf: Evrensel
Ankara Tabip Odası (ATO), Ankara Dişhekimleri Odası, Birlik ve Dayanışma Sendikası, Dev-Sağlık İş ile Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Ankara Şubesi, ölümünün 2. yılında Dr. Ekrem Karakaya’yı unutmayarak, ATO’da bir araya gelip basın açıklaması düzenledi.
Açıklamayı okuyan ATO Genel Sekreteri Dr. Kemal Oskay, “Sağlıkta şiddetin önlenmesi için izlenecek temel adımlar bellidir: Türk Tabipleri Birliği tarafından taslağı hazırlanan Şiddet Yasası yürürlüğe konmalıdır ve failleri cezalandıran caydırıcı yasal düzenlemeler hayata geçirilmelidir. Hastayı müşteri, hastaneleri AVM gibi gören Sağlıkta Dönüşüm Projesi sona erdirilmeli, toplum sağlığını önceleyen kamucu, planlı, eşit bir model uygulanmalıdır” diye konuştu.
ATO Genel Sekreteri Dr. Kemal Oskay “6 Temmuz 2022 tarihinde Konya Şehir Hastanesi’nde hasta yakını tarafından uğradığı silahlı saldırı sonucunda yaşamını yitiren Dr. Ekrem Karakaya’yı anmak ve ‘sağlıkta şiddete dur’ demek amacıyla bir araya geldik. Dr. Ekrem Karakaya nezdinde, sağlıkta şiddet nedeniyle aramızdan koparılan Dr. Göksel Kalaycı (2005), Dr. Ali Menekşe (2008), Dr. Ersin Arslan (2012), Dr. Kamil Furtun (2015), Dr. Aynur Dağdemir (2015), Dr. Fikret Hacıosman (2018) ve güvenlik görevlisi Tuğrul Okudan’ı (2022) saygıyla anıyoruz” dedi.
“GÜVENLİ İŞYERLERİ TALEBİMİZE KAYITSIZ KALDILAR”
Dr. Ekrem Karakaya’nın ardından sağlıkta şiddete karşı etkili önlemler için yüzlerce defa çağrı yaptıklarını hatırlatan Dr. Oskay, “sorunun sadece münferit adli vakalardan ibaret olmadığını, sağlık sisteminin planlanma ve organizasyon yapısından kaynaklı olduğunu her yerde dile getirdik. Sağlık Bakanlığı’nın görevleri arasında sağlık çalışanlarının çalışma koşullarının iyileştirilmesi ve şiddetten uzak bir yaşam sürmeleri için gerekli çalışma ortamının oluşturulması yer almaktadır. Ne var ki, geldiğimiz noktada, ne caydırıcı önlemler alınmıştır, ne de çalışma alanlarımızda ve koşullarımızda sağlıkta şiddete karşı düzenlemeler yapılmıştır. Güvenli işyerleri taleplerimize kayıtsız kalınmıştır” dedi.
“İFLAS EDEN SİSTEM ŞİDDETE DAVETİYE ÇIKARMAKTA”
“Kışkırtılmış sağlık talebi sonucunda 854 milyonu aşan hekime başvurunun, iş yükümüzü daha da ağırlaştırmak dışında, hekimlerle hastaları karşı karşıya getirdiği uyarılarını yapmamıza rağmen, randevu sistemini kaosa sürükleyen onaylı randevu sistemine geçilmiştir” diyerek devam eden Dr. Oskay, “5 dakika veya daha da altında muayene içinhastalarımıza ayırdığımız zaman şiddete davetiye çıkarmaktadır. Sonuç ortadadır: İflas eden sağlık sistemi sağlıkta şiddetin artmasına zemin hazırlamıştır. Sağlıkta şiddet önlenebilir bir olgu olmasına karşılık her 24 saatte 30’dan fazla sağlık çalışanı görevi başında fiziki şiddete veya hakarete uğramaktadır. Sağlık Bakanlığı, sağlıkta şiddet verilerinde şeffaflıktan kaçınsa da, yaptığımız araştırmalara göre Beyaz Kod sistemi kurulduğundan bu yana 121 bini aşan şiddet bildirimi yapıldı!” diye ifade etti.
“ŞİDDET GÖRME ENDİŞESİ BİLE TÜKENMEYE NEDEN OLMAKTA”
Mevcut durumun acil servislerde de değişmediğini anlatan Dr. Oskay, “Yılda yaklaşık 150 milyonun üzerinde acil servislere başvuru olmaktadır. OECD ortalamasının çok üzerinde seyreden bu durum acil servislerde şiddete yol açmaktadır. Acil Servislerde Şiddeti Önleme Raporu’na göre, acil tıp uzmanlarının hemen hemen tamamı meslek yaşantıları boyunca en az bir kez şiddete maruz kalmıştır.Maruz kaldığımız şiddet eylemleri psikolojik ve mental olarak yıpranmamıza yol açmaktadır. Sadece şiddet görme endişesi bile çalışanların tükenmesine ve verimsizliğine neden olmaktadır” dedi.
Sağlıkta şiddetin önlenmesi için izlenecek temel adımlar belli olduğunu söyleyen Dr. Oskay şöyle konuştu:
- Türk Tabipleri Birliği tarafından taslağı hazırlanan Şiddet Yasası yürürlüğe konmalıdır ve failleri cezalandıran caydırıcı yasal düzenlemeler hayata geçirilmelidir.
- Hastayı müşteri, hastaneleri AVM gibi gören Sağlıkta Dönüşüm Projesi sona erdirilmeli, toplum sağlığını önceleyen kamucu, planlı, eşit bir model uygulanmalıdır.
- Sağlık hizmetleri siyasi popülizmin nesnesi olmaktan çıkarılmalıdır ve sağlık okur-yazarlığı eğitimi verilmelidir.
Açıklamaya katılan kurum temsilcilerinin açıklamaları şöyle:
SES Ankara Şube Eş Başkanı İbrahim Kara: Eski bakan sağlık çalışanlarının feryatlarını görmezden geldi. Arkasında bir enkaz bıraktı. Bir sosyal medya fenomenini yitirdik. Umarız yeni bakan sağlık emekçilerinin sorunlarına adım atar.
TTB 2024-2026 Dönemi MK üyesi Dr. Alpay Azap: Ülkemiz açısından utanç verici bir dönem. Öğrenciyken bize çok çalışacağımız, hayata geç atılacağımız, uykusuz kalacağımız söylenmişti ancak şiddete uğrayacağımız, hastalarımız tarafından öldürüleceğimiz söylenmemişti. Şimdi biz bunu mesleği tercih edecek olan meslektaşlarımıza söylemek zorundayız. Çünkü sağlık çalışanları dokunulmazdır. Savaş koşullarında dahi böyledir. Dünyanın neresinde bizim durumumuzda olan sağlık emekçileri var? Bu sağlık sistemi sadece sayılara bakıyor, niteliğe bakmıyor! Böyle bir sistemin mağdurlarıyız. Ancak bunu mutlaka değiştireceğiz. (Ankara/EVRENSEL)