5 Temmuz 2024 20:35
/
Güncelleme: 19:43

Davalar aynı acıları yaşamamak için önemli

6 Şubat depremlerinin üzerinden 17 ay geçti. Bu süre içerisinde Hatay’da yıkılan binaların pek çoğu için ne iddianame hazırlandı ne soruşturma yapıldı. Aileler ise gerçek adalet istiyor.

Davalar aynı acıları yaşamamak için önemli

Selim Köse Apartmanı enkazı | Fotoğraf: Evrensel

Dilek OMAKLILAR
Hatay

Maraş merkezli 6 Şubat depremlerinin üzerinden 17 ay geçti. Depremde yakınlarını kaybeden aileler adalet mücadelesi veriyor. Aileler, kamu görevlileri dahil tüm sorumluların yargılanmasını isterken, daha binaların neden yıkıldığını içeren bir bilirkişi raporu bile hazırlanmadı. Sorumluluğu olan belediyelere ilişkin soruşturma izni verilmediği gibi, süren dava dosyalarında suç “Olası kastla öldürme” yerine “Taksirle öldürme” olarak nitelendiriliyor.

Aileler sadece müteahhit, yapı denetim şirketleri ya da şantiye şeflerinin değil zincirin halkalarından olan belediyelerden Çevre ve Şehircilik Bakanlığına sorumlu tüm kurumların yargılanmasını istiyor. Aileler için gerçek adaletin sağlanması sadece hayatını kaybedenlerin hesabını sormak için değil, bir daha aynı acıları yaşanmaması için de önemli.

ZEMİN ETÜTLERİ HATALI

Antakya’nın Odabaşı Mahallesi’ndeki Selim Köse Apartmanı’nda yakınlarını kaybeden Avukat Seda Mutaf ile Hatay’da yıkılan binaların hukuki sürecini konuştuk. En çok yıkımın yaşandığı Odabaşı Mahallesi, Amik Ovası üzerine kurulu olmasına rağmen zemin etütleri hatalı yapılmış. Hatta bazı binaların inşasına zemin etüdü yapılmadan başlanmış. Depremde yıkılan Selim Köse Apartmanı’nın 6 yıllık yeni bir apartman olduğunu söyleyen Mutaf, “42 kişi hayatını kaybetti. Odabaşı’da yıkılan apartmanlara baktığınızda çoğu yeni bina. 17 ay geçmiş ancak biz Selim Köse Apartmanı’nın neden yıkıldığını anlatan bir rapora bile sahip değiliz” dedi.

‘TEK BİR SORUŞTURMA İZNİ YOK’

AFAD raporlarına rağmen, yapımında kusuru olan, inşaat aşamasında iyi denetlenmeyen, zemin etüdü hatalı yapılan binaların yıkımının göz ardı edildiğini söyleyen Mutaf “Bu binaları denetleyenler, inşa edenler, ruhsat verenler, sevdiklerimizin yaşadığı bu binaların yıkılmasını göze almış. Şu anda Hatay’da hiçbir deprem dosyasında henüz belediye görevlileri için soruşturma izni verilmedi. 6 Şubat’tan bu yana süregelen cezasızlık, deprem bölgesinde şu anda inşa edilen binalardaki denetimsizliğe, aynı hataların tekrarlanmasına cesaret veriyor. Yargılanması gereken kişiler şu anda inşaat yapmaya devam ediyor; cezalandırılması gerekenler ihalelerle ödüllendiriliyor” diye konuştu. 

HAZIRLANMAYAN İDDİANAMELER

370 kişinin hayatını kaybettiği Emlakbank Sitesi davasında aylar sonra bulunan belgelere rağmen hâlâ sorumlular hakkında tutuklama yapılmadığını; iddianame dahi hazırlanmadığını anlatan Avukat Gözde İzdem Yozgatlı ise “İhale evrakları için ilgili tüm kurumlara yazı yazıldı. Her seferinde ‘Evrak yok’ cevabı geldi. Daha sonra alt işveren Aslar İnşaat’ın ortakları tarafından sözleşme ve ihale bilgileri dosyaya sunuldu. Gelen evraklar sonrası alınan bilirkişi raporunda müteahhitlerin asli kusurlu olduğu belirtilmesine rağmen sadece Mehmet Özat isimli müteahhit tutuklu” dedi.

‘ADİL YARGILAMA EN BÜYÜK ARZUMUZ’

Ilgım Apartmanı’na ilişkin hukuki süreci takip eden Av. Abdullah Eğilmez ise “3 yıllık yeni bir bina olmasına rağmen 80’den fazla insanın vefat ettiği Ilgım Apartmanı’na ilişkin ne bir tutuklu sanık var ne de iddianame oluşturuldu” dedi. 

Savcılığın donatıları kolon yerine kirişten aldığını belirten Eğilmez “KTÜ zemin etüdü raporu dahi hazırlamamış, binayı yerinde incelememiş, eksik bulgular olmasına rağmen kesin olarak binayı mükemmel bulmuştur. Yanındaki eski binalar ayakta iken ilk saniyelerde yan yatarak yıkılan, kusurlu olduğu işin uzmanı olmayanlarca bile anlaşılan bu binanın sadece müteahhit ve yapı denetim uzmanı değil buna izin veren, göz yuman tüm kamu personellerinin de adil yargılanması en büyük arzumuzdur. Tüm sorumlular hak ettiği cezayı alana kadar çırpınmaktan vazgeçmeyeceğiz. Aylardır yeni bilirkişi raporu bekleniyor” diye konuştu.

BİLİNÇLİ TAKSİRLE TUTUKLAMA

“Cennetten bir köşe” sloganıyla pazarlanan ve depremde 269 kişiye mezar olan Rönesans Rezidans’ın davasında ise 4’ü tutuklu 8 sanık ilk kez 18 Nisan’da hakim karşına çıkmıştı. Yıkımın ardından müteahhit Mehmet Yaşar Coşkun, yapı denetim şirketinin yetkilisi Mehmet Haşim Eraslan, yapı denetim şirketinin müdürü ve şirket ortaklarından Bülent Seküçoğlu ile kontrol elemanı Önder Artun “Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olmak” suçundan tutuklandı.

Yine Odabaşı Mahallesi’nde yer alan Fuat Koku Sitesinin soruşturmasında ise ek rapor bekleniyor. İddianame henüz yok. Bilirkişi raporunda zemin etüdünde belediye imzası olmamasına rağmen belediye tali kusurlu bulundu. Elit Apartmanı’nın ilk duruşması 10 Temmuz’da görülecek. 51 kişinin yaşamını yitirdiği Cemil Çapar Apartmanı davasında ise mahkeme müteahhidin tutukluluk halinin devamına karar verdi. Bir sonraki duruşma 13 Eylül’de görülecek. İskenderun’da 14 kişinin hayatını kaybettiği 17 katlı MCG Tower davasının ikinci duruşması da 11 Ekim’de olacak.

Evrensel'i Takip Et