‘İktidar ekmeğimizle oynuyor, TÜİK cebimize göz dikiyor’
Tuzla'da çeşitli fabrikalarda çalışan işçiler, gerçek enflasyon oranının açıklanmamasına tepkili, eriyen ücretlere ve tavan ücret ile kıdem tazminatın kuşa dönmesine öfkeli.
Fotoğraf: Pexels
Merve İLHAN
İstanbul
Haziran ayı enflasyon verilerinin açıklanmasının ardından gerçek enflasyon oranının açıklanmamasına tepki gösteren işçiler, eriyen ücretlere ve tavan ücret ile kıdem tazminatın kuşa dönmesine öfkeli. Tuzla’da bulunan fabrikalarda çalışan işçiler, TÜİK’e ve iktidara “Ekmeğimizle oynuyorlar, cebimizdekine de göz dikiyorlar” diye seslenirken, sendikaların da artık mücadele etmek için sağlam bir adım atmasını bekliyorlar.
Tuzla’da otomotiv fabrikasında çalışan işçiler 6 aylık enflasyon zammını bu ay alacaklar. Bu yüzden de haziran ayı enflasyonunu merakla beklediler. Açıklanan enflasyon oranının gerçeği yansıtmadığı fikrindeler. İşçilerden biri, “Fabrikada kendi aramızda beklentilerimizi konuşurken yüzde 2-3 civarında açıklar bunlar, gerçek enflasyonu yine söylemezler diyorduk. Onu bile vermediler. Sırf ‘Memura, emekliye düşük zam verelim’ diye birçok zammı temmuz ayına ertelediler. Hem maaşlarımıza düşük zam alıp hem de yüksek zamlı ürünlere nasıl ulaşacağız? Devlet ve TÜİK cebimize girecek paraya göz dikip ekmeğimizle oynuyor” dedi.
"ARTIK BİZDEN DEĞİL, PATRONLARDAN OY İSTESİNLER"
Mehmet Şimşek’in öncülüğündeki ekonomi programının patronların çıkarına olduğunu düşünen işçilerden biri AKP’li. “Kendimi bildim bileli AKP’ye oy verdim. Son yerel seçimde uyarı amaçlı CHP’ye ilk defa oy attım. Önceden Cumhurbaşkanı Erdoğan ‘Halkı enflasyona ezdirmem’ diyordu. Artık bu sözü bile ağzına almıyor. Patronlar devasa kârlar elde ediyor, ben ete yumurtaya hasret kaldım. Bakan Şimşek patronların çıkarına işler yapıyor. Bu parti artık benim gibi işçileri temsil etmiyor. Bundan sonra gidip patronlardan oy istesinler bizden değil’ ifadelerini kullandı.
ASGARİ ÜCRETLE HACİZLİK YAŞAMLAR!
Şimşek’in “Gelişmekte olan ülkelerde en yüksek asgari ücret bizde, Türkiye’de asgari ücret düşük değil” açıklamasına durakta servis bekleyen işçiler tepkili. Kimyasal yağ üretimi yapan bir fabrikada çalışan işçiler, aldıkları ücret ile çalışma ve yaşam koşullarını şöyle özetliyor: “Yılların işçisiyiz, hâlâ evimize asgari ücret giriyor. Pandemi oldu, işsiz kalan biz olduk. ‘Küçülme’ dediler, işten çıkarılan arkadaşlarımız oldu. Bizlerin yaptığı iş günden güne arttı. Ama hiçbir zaman aldığımız ücret artmadı. Her gün daha fazla yoruluyoruz, bu yorgunlukla da bizler ekstra çalışmak zorunda kalıyoruz. Yeri geldiğinde de okuyan çocuklarımız çalışıyor. Hangi borcun altına girsek, hacizlik oluyoruz. Girdiğimiz borç, çocuğumuzun iyi bir geleceği olması için. Yaz geldi, yıllık iznimizde ya gidip köyde çalışacağız. Ya da yevmiye işlere gideceğiz. Bu mu yüksek asgari ücret?”
"ASIL BİZLER SİHİRBAZ DEĞİLİZ"
Duraktaki bir başka işçi de “AKP döneminde asgari ücret şöyle arttı diyorlar. Ülke ekonomisi böyle büyüdü diyorlar. He bir de daha yolumuz var her şey bir anda olmuyor, sihirbaz değiliz diyorlar. Asıl bizler, bu asgari ücretle gerçekten geçinebilecek kadar sihirbaz değiliz. Artanı, büyüyeni gören onlar. O yüzden gerçek sihirbaz onlar. Bizler de o iksirin hazırlanışını hayretle izleyenleriz” diye tepki gösterdi.
"BİZE GELİNCE KIRK TAKLA"
2023 yılının İSO 500’ünde yer alan bir fabrikada çalışan işçi ise “Bizim fabrikada işler günden güne büyüyor. Sponsor olunuyor, yurt dışından para almak için yeni fabrika hazırlıkları yapılıyor. Fabrikamıza önümüzdeki aylarda ise tekrardan yeni makineler geliyormuş. Her makine geldiğinde ise ya işten çıkartma oluyor ya da kafamızı makineden kaldırsak tutanaklar tutuluyor. Otomasyon makineleri bunlar, hızlılar. Bizde insanız. Madem yeni makineler daha hızlı, neden biz daha fazla makineye bakmak zorunda bırakılıyoruz? İşler büyüyorsa çalışan sayısı artması gerekir. Aynı maaşa, her gün bizim yaptığımız iş artıyor sadece. 7/24 kan ter içinde çalışıyoruz, sonra da ‘Şöyle büyüdük’ diyorlar. Bir zahmet büyüsünler. Bize her gün kırk takla attırıyorlar” dedi.
"SENDİKALAR DAHA NEYİ BEKLİYOR?"
Otomotiv fabrikasındaki işçiler, işçilerin artan yoksulluğu karşısında sendikaların tutumunu da eleştiriyor. İşçilerden biri şöyle sesleniyor: “Bazen Avrupa’da yapılan zamları, işçilerin aleyhine alınan kararları duyuyoruz. Orada sendikalar ayrım yapmaksızın eylem yapıyorlar. Katılım da öyle göstermelik değil. On binlerce insan katılıyor. Sonucunda başarılı oluyorlar. Biz aylardır geçinememekten, zamlardan, düşük ücretlerden dert yanıyoruz. ‘Bu ülkede vergi sistemi adaletsiz’ diyoruz. Bunu üyesi olduğumuz sendikalar da diyor. Ama ya otel salonlarında ya da 50-100 kişilik başkanlar ekibiyle basın açıklamalarının ötesi yok. Türk-İş ağzını bile açmıyor. DİSK de TÜİK önünde açıklama yapıyor. Var mı fabrikalardan işçiler? Yok. Çağırdılar da biz mi gitmedik? Çağırmadılar. Ne işe yarar peki her ay aidat verip, hakkımızı birlikte savunalım dediğimiz sendikalar? Daha neyi bekliyorlar? Herkes yaşadığı hayata isyan ediyor. Markete gitmeye korkuyor. Fabrikada ‘Ağzımı açarsam işimden olurum’ diye kafasını önüne eğiyor işçiler. Sendikalar bu duruma karşı mitingler örgütlemeli. Yetmezse grevler yapılmalı. Kimden, neyden korkuyorlar? İşçilerden korkmadıkları açık. Biz dağınığız, birlikte hareket etmeyi unutuyoruz. Gücümüzü de göremiyoruz. Az çok mücadeleci sendikalar bu işi örgütlemeli.”