Emek Partisi İzmir İl Örgütü "Ücretlere Temmuz'da Zam" mitingi düzenledi: Tüm ücretlere zam istiyoruz

Emek Partisi İzmir İl Örgütü, Çiğli Kasaplar Meydanı'nda "Ücretlere Temmuzda Zam" mitingi düzenledi. Mitinge; sendikalaşma mücadelesi veren KLS işçileri, grevde bulunan Kristal Yağ işçileri, Büyükşehir Belediyesi'nde çalışan kamu emekçileri, Çiğli Belediyesi işçileri, İzdoğa ve İzenerji işçileri, Emekliler Dayanışma Sendikası, TİP İl Başkanı, DEM Parti İl Yönetim Kurulu üyeleri, İşçi Demokrasisi Partisi üyeleri de katıldı.

Çiğli Belediyesi önünde toplanan kitle, "İş, ekmek, özgürlük", "İnsanca bir yaşam istiyoruz", "Sermayeye değil emekçiye bütçe", "İşçilerin birliği sermayeyi yenecek" sloganlarını atarak miting meydanına yürüyüş yaptı.

İşten çıkarılan belediye emekçileri, "İşten atmalara ve kazanılmış haklarımızın gasbedilmesine karşı insanca yaşam insanca ücret için yaşasın sınıf dayanışması", Emek Hareketi, "Yoksulluk sınırı üstünde insanca yaşanacak ücret istiyoruz", Emek Gençliği ise, "Sıkacak kemerimiz kalacak yurdumuz, okumaya paramız yok, ücretlere temmuzda zam şart" pankartıyla alana giriş yaptı.

Mitingin açılış konuşmasını yapan EMEP Çiğli İlçe Yöneticisi Barış İpek, "Asgari ücret açlık sınırının altında kaldı. Ücretlere zam yapılmayacağını söylüyor iktidar. Temel gıda maddelerinden enerjiye kadar zincirleme giden bir soygun halinde ise zamlar yapılmaya devam ediyor. Yapılan araştırmalar ortaya koyuyor ki asgari ücret yılbaşından beri 3 bin 800 TL erimiş" dedi.

"NE YUMUŞAMA MASALLARI NE NORMALLEŞME TÜRKÜLERİ BU MÜCADELEYİ YATIŞTIRACAK"

İşçi ve emekçiler oluşturdukları her platformda taleplerini ileri sürdüklerini söyleyen İpek, "Bugün de bunlardan biri için burada toplandık. Ekonomik saldırılara, politik baskılara karşı birleşik mücadele için koşullar son derece uygun. Ne yumuşama masalları ne normalleşme türküleri bu mücadeleyi yatıştıracak" dedi.

Son olarak İpek, "Fransız halkının faşizmin yükselişine ve ekonomik saldırılara karşı kurduğu halk cephesi, Kenya halkının yeni vergi yasalarını püskürten mücadelesi işçi ve emekçi halkların birleşik bir mücadeledeki yolunu gösteriyor. Öte yandan Çiğli'de sendikal hak mücadelesi veren KLS işçileri, işten atmalara karşı mücadele eden ÇİBEL işçileri, İzmir'in birçok yerinde süren Kristal Yağ işçilerinin, Büyükşehir Belediyesi emekçilerinin, Purmo metal işçilerinin mücadelesi bu cendereden çıkış yolunu gösteriyor" dedi.

"BİZ KAMU EMEKÇİLERİ BUNLARA BOYUN EĞMEYECEĞİZ"

Mitingde söz alan Tüm Bel-Sen 1 No'lu Şube İZSU İşyeri Temsilcisi Barış Sözen, "Bizler bir aya yakındır İzmir Büyükşehir özelinde büyük bir mücadeleyle eylemlerimize devam etmekteyiz. İzBB başkanları ve CHP Genel Merkezi bize şu anda kendi söylemlerinin çok dışında kalan bir sözleşmeyi dayatmaya çalışıyorlar. Bunu bize polis baskıları, tehditler ve maalesef yandaş sendikaların eylem kırıcı tavırlarıyla bu mücadelemizi sönümlendirmeye çalışıyorlar. Biz buna rağmen mücadelemizi güçlenerek devam ettirmekteyiz. Biz kamu emekçileri bunlara boyun eğmeyeceğiz" dedi.

"BU KAZANIMIN DİRENİŞTE OLAN TÜM İŞÇİLERE UMUT OLMASINI DİLİYORUM"

40 günlük direnişin ardından işe geri dönüş mücadelesini kazanımla sonuçlandıran Büyükşehir belediyesi işçileri adına konuşan Umut Taşkale ise, "Biz burada şu anda İzmir Büyükşehir Belediyesi'nden atılıp 40 gün direnerek işimize geri dönmeyi hak eden insanlarız. Bu kazanımın direnişte olan diğer işçilere umut olmasını diliyorum. Bu anlamda da Emek Partisi'nin çok büyük bir desteği vardı. Şimdi de destek oluyorlar. Sağolsunlar, var olsunlar" dedi.

"BELEDİYE İŞÇİLERİ KAZANDI, KLS İŞÇİLERİ DE KAZANACAK"

Sendikal hak mücadelesi veren Klas metal(KLS) işçileri adına konuşan Sedat Sadak ise, "Metal işçileri, kamu emekçileri, işsizler, emekliler her biri ayrı bağımsız mücadele ettiklerinde belki bir nebze kazanım elde ediyorlar ama bu işin ekonomik, siyasi boyutunu elde etmek için de Emek Partisi saflarında birleşmenin önemli olduğunu vurgulamak istiyorum" dedi.

Mücadeleden vazgeçilmemesi gerektiğini vurgulayan Sadak, "Belediye işçileri kazandı inanıyorum ki KLS işçileri de kazanacak. Belediye işçilerinin, kamu emekçilerinin ama özellikle Çiğli halkının direniş yerimizi ziyaret ederek bizi güçlendireceğine mücadelemize güç katacağına inanıyorum" dedi.

"ŞİMŞEK ERDOĞAN PROGRAMI EMEKÇİLERİ YOKSULLAŞTIRAN PROGRAMDIR" 

Mitingte konuşan EMEP Genel Başkanı Seyit Aslan, "Türkiye hem havalar olarak da hem de siyasi olarak da sıcak bir dönemden geçiyor. Özellikle 31 Mart seçimlerinden sonra işçilerin emekçilerin karşısında meşruiyetini kaybetmiş bir iktidar, ama bu iktidar, parlamentodan aldığı güçle, sermayeden aldığı güçle ekonomik, siyasal alanda işçilere emekçilere demokrasi isteyenlere özgürlük isteyenlere karşı saldırıya geçme durumunda" dedi.

12. Kalkınma Planı ve Orta Vadeli Plan ile işçi ve emekçileri yeni zamlarla ve vergilerle karşı karşıya bıraktıklarını söyleyen Aslan, "Adını IMF'siz IMF programı olarak koyduğumuz bu Şimşek, Erdoğan programı işçi ve emekçilerin çalışma koşullarını daha da ağırlaştıran, daha da yoksullaştıran ve iş cinayetlerini işlenmesine neden olan bir programın adıdır" dedi.

"ŞİMŞEK 'İN MAAŞI ASGARİ ÜCRETİN 17 KATI"

Mehmet Şimşek'in geçtiğimiz günlerde "Türkiye'de asgari ücret yüksek" ifadesini hatırlatan Aslan, "Senin aldığın maaş işçilerin emekçilerin vergilerinden kesilen maaş, asgari ücretin tam 17 katı. İnsan biraz utanır" dedi.

Normalleşme, yumuşama tartışmalarına dair ise Aslan, "Bu normalleşme, yumuşama dedikleri sermayenin daha fazla kâr elde etmesi, tekellerin daha fazla büyümesi anlamına geliyor. İşçi ve emekçiler için halkımız için değişen bir durum söz konusu değil" dedi.

"TEK ADAMA SON VERMEK İÇİN BİRLEŞİK BİR MÜCADELEYİ BAŞARACAĞIZ"

Aslan “Tek adama son vermek için birleşik bir mücadeleyi başaracağız. Mücadelemizi yükselteceğiz. Temmuz'da bütün ücretlere zam istiyoruz. Bütün ücretlerin yoksulluk sınırı üzerine çıkarılmasını istiyoruz. Bu ülkede sermayeden kazandıklarından servet vergisinin alınmasını istiyoruz" diyerek konuşmasını sonlandırdı.

(İzmir/EVRENSEL)