07 Temmuz 2024 23:00

Madımak Katliamında yitirilenler Berlin’de anıldı

Madımak Katliamında katledilen 35 yurttaş binlerce kişinin katılımıyla Berlin'de anıldı.

Fotoğraf: Ulaş Yunus Tosun

Paylaş

Madımak Katliamının 31. yılında binlerce kişinin katılımıyla Berlin'ede anma yürüyüşü gerçekleştirildi. Eylemde devlete katliamla yüzleşme çağrısı yapıldı.

Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu (AABF)ve Berlin Alevi Toplumu (BAT) Cemevi tarafından organize edilen ve kardeş kurumlar tarafından desteklenen anma yürüyüşü semahlarla başladı. Ardından ortak basın açıklaması düzenlendi.

"BERAAT ETTİLER, FİRAR ETTİLER, DAVA DÜŞÜRÜLDÜ"

Cemevi Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Yüksel Özdemir, Madımak Katliamının üzerinden yıllar geçmesine karşın hafızalardaki yerini halen koruduğuna dikkat çekti. Özdemir, katliamın ardından dava sürecinde yaşananları şöyle anlattı:

"Katliamı gerçekleştirilenler yıllarca adaletten kaçırıldı. Ağır cezalar alan firari sanıklar yıllarca yakalanamadı. Son olarak zamanaşımıyla yargılanmaktan kurtuldular. Olayın hemen ardından 35 kişi gözaltına alınmış, sonrasında gözaltı sayısı 130'a kadar çıkmış, yakalananlar 'Laik anayasal düzeni değiştirip din devleti kurmaya kalkışmak' suçuyla Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde 1 yıl boyunca yargılandı. 'Sivas davası' olarak tarihe geçen mahkeme sonucunda 22 sanık 15'er yıl, 3 sanık 10'ar yıl, 54 sanık 3'er yıl, 6 sanık 2'şer yıl hapisle cezalandırıldı. Yargılananlardan 37'si ise beraat etti. Takip eden yıllarda Yargıtay DGM kararını bozdu ve sanıklar yeniden yargılandı. 1998'de onaylanan yeni kararda 33 sanık idam, 14 sanık ise 15 yıla kadar değişen hapis cezalarına çarptırıldı ancak idam cezaları usul noksanlıkları nedeniyle bozuldu. Usul eksiklikleri giderildikten sonra 2000 yılında yeniden idam cezasına çarptırılan 33 sanık 2002'de idam cezasının kaldırılması ile müebbet hapse mahkum oldu. Geçen zaman içerisinde gerçekleşen tahliyeler ile hapisteki kişi sayısı 33'e düştü. Sivas katliamının kilit isimlerinden 8 sanık ise 1997'deki bozma kararı sonrasında firar ederek kayıplara karıştı. 35 kişinin yanarak hayatını kaybettiği katliama ilişkin son dava, 2023'ün Eylül ayında Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Firari 3 sanığın yargılandığı davada zamanaşımı kararı verildi. Avukatların zamanaşımının zorunluluk olmadığına yönelik itirazlarına ve Madımak Katliamının insanlığa karşı işlenmiş bir suç olduğunun kabul edilerek yargılamanın devam etmesi talebine karşın, mahkeme heyeti davayı düşürdü. Bu aşamadan sonra firari sanıklar yakalansa da mahkeme karşısına çıkarılmayacak, yargılanmayacak."

"DÖNEMİN SİYASİ SORUMLULARI MAĞDURLARI HEDEF GÖSTERDİ"

Dönemin Başbakanı Tansu Çiller'in "Çok şükür, otel dışındaki halkımız bir zarar görmemiştir", dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in "Olay münferittir. Ağır tahrik var. Bu tahrik sonucu halk galeyana gelmiş. Güvenlik kuvvetleri ellerinden geleni yapmışlardır. Bir otelin yakılmasından dolayı can kaybı var", Dönemin İçişleri Bakanı Mehmet Gazioğlu'nun "Aziz Nesin'in halkın inançlarına karşı bilinen tahrikleriyle halk galeyana gelerek tepki göstermiştir" açıklamalarını hatırlatan Özdemir şöyle devam etti:

"İNSANLIĞA KARŞI İŞLENEN SUÇLARDA ZAMAN AŞIMI OLAMAZ"

"Madımak Katliamı üzerinden 31 yıl geçti ama bu katliamın arkasındaki asıl suçlular ortaya çıkarılmadı. Madımak Katliamındaki devletin rolü ortaya çıkarılmadı, hiçbir kamu görevlisi yargılanmadı. Kurulan Madımak Katliamı Hafıza Merkezi bir toplumsal yüzleşme çağrısıdır. Madımak Katliamını konuşmak aynı zamanda bu ülkede yaşanan diğer tüm katliamları, toplu öldürmeleri, siyasi cinayetleri konuşmak demektir. Katliam günü sokakları dolduran çoluk çocuk binlerce insan 'yakın' diye bağırdı ve büyük bir suçun parçası oldu. Bu olay nasıl oldu, bu topluluğun sokağa bu şekilde çıkmasını sağlayan ideolojik altyapı nedir, bu sosyolojik altyapıyı kim nasıl örgütledi, bunlarla herkesin yüzleşmesi gerekir. Bu toplum, bu coğrafyada yaşanan bütün katliamlarla yüzleşmediği sürece bunların yenilerinin yaşanmasına ortak oluyor demektir.

"MADIMAK KATLİAMI HAFIZA MERKEZİ MÜCADELENİN GÜÇLÜ BİR TARAFIDIR"

Madımak Katliamı Hafıza Merkezi, 31 yıl önce Alevilere yönelik gerçekleştirilmiş olan bu pogromun toplumun her kesimi tarafından bilinmesi için belgeler bilgiler sunuyor. Orada hayatını kaybeden gencecik insanların, aydınların hikayeleri, hayalleri unutulmasın diye bir sanal müze yaptık. Dünyanın her yerinden bakan herkesin görebileceği şekilde gökyüzüne bir web anit diktik. Sanal müze yürütülen mücadeleleri güçlendirmek ve daha fazla insanın bu mücadelelere katılmasını sağlamak ve genç kuşaklara yaşananları anlatmak için bir vesile oldu. Evet, 2 Temmuz 93'te çok kötü bir şey oldu. Bu bardağı taşıran son damlaydı ve Aleviler örgütlenmeye başladılar. Pir Hünkâr Bektaşi Veli'nin dediği gibi; Bir oldular, iri oldular, diri oldular, örgütlendiler. Avrupa ve Almanya’da bir çok alanda kazanımlar sağladık. Bir çok devlet ile siyasi sosyal sivil kamu alanlarında yerler edindiler."

"MADIMAK UTANÇ MÜZESİ OLMALI"

Özdemir Aleviler olarak, eşit yurttaşlık talepleri ve Sivas Madımak Otelinin Utanç Müzesi olması için mücadelelerini sürdüreceklerini belirtti.

Özdemir’in ardından Yeşiller Partisi Berlin Temsilciler Meclisi Başkan Yardımcısı Dr. Bahar Haghanipour ve Alman Sol Parti Temsilcisi Pascal Meiser konuşma yaptı. Alevilere ve farklı kimliklere yönelik katliamlara dikkat çeken Haghanipour ve Meiser, bu katliamların asla unutulmaması gerektiğine dikkat çekerek her zaman Alevilerle ve öteki kimliklerle dayanışma içinde olacaklarını vurguladı.

Yapılan konuşmaların ardından binlerce kişi katledilenlerin fotoğraf ve dövizler taşıyarak Cemevi binası önüne yürüdü. (DIŞ HABERLER)

ÖNCEKİ HABER

Kayyuma karşı nöbet 28’inci gününde: Geri adım yok

SONRAKİ HABER

Çorlu Tren Katliamı'nın 6. yılı: "Gerçek sorumlular yargılanacak"

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa