08 Temmuz 2024 12:15

İngiltere’de göçmen emekçiler DAY-MER Festivali’nde buluştu: Birliğimiz gücümüz!

İngiltere’de Kürt ve Türk Toplumu Dayanışma Merkezi DAY-MER tarafından geleneksel hale getirilen Kültür ve Sanat Festivali’nin 35 ‘incisi Londra’da düzenlendi.

Fotoğraf: Ali Kaya/Evrensel 

Paylaş

Ali KAYA
Londra

2 Haziran'da başlayan DAY-MER Festivali kapsamında çeşitli paneller, gençlik futbol turnuvası, kültür ve sanat gecesi, tiyatro gösterimi, piknikler, film gösterimi, fotoğraf ve resim sergileri gerçekleştirildi. Festival, Kuzey Londra’daki Clissold Park’ta pazar günü yapılan park şenliği ile sona erdi.

Yazar Mustafa Yalçıner, EMEP Milletvekili Sevda Karaca, Savaş Karşıtı Koalisyon'dan Lindsey German, Louise Regan ve DAY-MER’den Ceren Sağır’ın katılımıyla “İşçi Hareketindeki Gelişmeler ve Filistin Halkıyla Dayanışma” panelinde Türkiye ve İngiltere’deki işçilerin sorunları, talepleri ve çözüm önerileri tartışıldı.

"ÖFKEMİZ DOĞRU YERE YÖNELMELİ"

DAY-MER Sözcüsü Aslı Gül, yeni seçilen Bağımsız Milletvekili Jeremy Corbyn, çeşitli sendika temsilcileri ve Türkiye’den Emek Partisi (EMEP) Milletvekili Sevda Karaca katılarak konuşmalar yaptı. Konuşmalarda mücadele çağrıları öne çıktı.

Aslı Gül, ayrıca, Gazze’de devam eden katliamlara değinerek, “İsrail, ABD ve İngiltere iş birliği ile bu katliamı sürdürüyor. Bizler Türk ve Kürt emekçileri olarak Filistin halkının yanında olmalıyız” dedi. Gül, İngiltere’nin İsrail’e askeri ve lojistik desteğini durdurmasını, Filistin devletinin tanınmasını ve katliamların sorumlularının uluslararası mahkemelerde yargılanmasını talep ettiklerini de ekledi.

Bağımsız Milletvekili Jeremy Corbyn İngiltere’deki koşullara dikkat çekerek “Toplumun yoksulluk seviyesi hat safhada, birçok insan yemek yardımlarına güveniyor. Küçük bir grup ise yoksulluktan haberi olmadan yaşıyor” dedi.

Ulusal Öğretmen Sendikası NEU’dan Emma Rose, “Burada yıllardır süren bu dayanışma ne kadar önemli” dediği konuşmasında göçmen düşmanlığına değinerek, “Ekonomik sorunlar göçmenlerden kaynaklanmıyor. Çocuklara mülteci sorununu, iklim krizini öğretmemiz ve bunun için örgütlenme yapmalıyız. Eğitime yatırım yapmalıyız” diye konuştu.

EMEP Milletvekili Sevda Karaca da, konuşmasında, “Dünyanın her yerinde kapitalist sömürü artıyor ve onlar artıkça biz işçiler daha çok yoksullaşıyoruz, kadınlar olarak daha çok şiddete uğruyoruz, ayrımcılık, mülteci düşmanlığı daha çok artıyor. Dünyanın her yerinde patronlar devasa kâr elde ediyor ve işçiler, emekçiler daha kötü çalışma koşullarına maruz bırakılıyor. Kapitalistler öfkemizi biliyor ve duyuyor. Öfkemizi yanlış yönlere yönlendirmek için kendilerine yeni araçlar yaratıyorlar. Öfkeyi mültecilere, kadınlara ve LBGTİ’lilere yöneltiyorlar. İşçinin, emekçilerin, kadınların öfkelerinin; kendilerine yönelecek bu öfkenin dünyayı değiştireceğini biliyorlar” ifadelerini kullandı.

“Dünyanın dört bir yanında gerçekten barış, özgürlük, kardeşlik elde etmenin sosyalizmden geçtiği  daha açık  ve bellidir. Yüzyıllardır söylenen sloganın ete kemiğe büründüğü günlerden geçiyoruz: Ya sosyalizm ya barbarlık!”

Savaş Karşıtı Koalisyon'dan John Rees de, “DAY-MER yıllardır birlikte mücadele ettiğimiz birlikte eylemlere katıldığımız bir örgüt. Muhafazakar Parti yıllardır sendikacıların, barış isteyenlerin, işçi sınıfının düşmanı gibi davrandı. Bu seçimin ise Muhafazakarlardan kurtulmaktan daha büyük bir anlamı vardı. Sadece Corbyn’in dönmesi değil diğer Filistin yanlısı milletvekillerinin meclise girmesi çok önemli. İşçi Partisi Lideri Keir Starmer’a önerim Filistin halkına destek vermesi yoksa şimdi kazansalar da ileride oy kaybedecekler” diye konuştu.

"BİRLİK EN BÜYÜK SİLAHIMIZ"

DAY-MER Gençlik adına konuşan Elina Canbolatda, “Açık gökyüzünün altında, bu topluluğun atan kalbiyle çevrili bir arada dururken, kendimizi bir dönüm noktasında buluyoruz: Hem meydan okuma hem de fırsat anı. Bu festival sadece müzik, sanat veya kutlama ile ilgili değil. Genç zihinlerin özgürleşebileceği ve daha iyi bir dünya hayal edebileceği fikirler için bir yer. Bugün etrafımıza bakın, ortak topluluğumuzda tutkuyu, merakı ve değişim açlığını görebiliyoruz. Ama dürüst olalım. Dünyamız mükemmel olmaktan uzak. Milyarlarca kişinin zorluklara katlandığı, ayrıcalıklı birkaç kişinin aşırı zenginlik içinde yaşadığı bir yer” dedi.

“Peki nereden başlayacağız? Enerjimizi nasıl odaklarız? Birliğin en büyük silahımız olduğunu kabul ederek başlayalım” diye devam eden Canpolat şöyle devam etti: “Açgözlülüğün ortadan kaldırıldığı, adaletin hüküm sürdüğü, kapitalizmin paramparça olduğu bir dünya hayal ediyoruz. Biz güçsüz değiliz; hesaba katılması gereken bir gücüz. Birlikte, baskı makinesini sökebiliriz. Biz örgütlenelim, harekete geçelim, ilerleyelim. Bizim yolculuğumuz da heyecan ve tutku dolu. Birleşmiş halk asla yenilmeyecek.”

ÖNCEKİ HABER

Gazeteciye sosyal medyadan tehdide 3 ay 22 gün hapis cezası

SONRAKİ HABER

NY Times: Demokrat Parti'de "Biden'ın başkanlık yarışından çekilmesi gerektiği" düşüncesi hakim

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa