08 Temmuz 2024 14:16

Öğretmen sendikaları: Haklarımızı gasbeden, biatçı bir kanun teklifini kabul etmiyoruz

ÖMK’nın yarın meclise gelmesi bekleniyor. 42 maddeden oluşacak kanun teklifine tepki gösteren eğitim emekçileri, “Haklarımızı gasbeden, biatçı bir kanun teklifini kabul etmiyoruz” dedi.

Fotoğraf: Damla Kırmızıtaş/Evrensel

Paylaş

Kübra KIRIMLI 
Ankara

Eğitim emekçileri ve sendikaların tüm itirazlarına rağmen, öğretenlerin taleplerini yok sayan Öğretmenlik Mesleği Kanunu Teklifi (ÖMK), yarın meclise gelmesi bekleniyor. 42 maddeden oluşacak kanun teklifine dair Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen), Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası ile Eğitim ve Bilim İşgörenleri Sendikası (Eğitim-İş) ile görüştük.

Öğretmenlerin ne ekonomik ne özlük ne de demokratik hiçbir talebine karşılık vermeyen böylesi bir kanun teklifini kabul etmediklerini söyleyen eğitim emekçileri, taleplerini anlattı.

“HAKLARIMIZI GÖZETEN BİR MESLEK KANUNU İSTİYORUZ”

Eğitim-Sen Genel Başkanı Kemal Irmak, “Gerçek bir öğretmenlik meslek kanunu talebimiz var. Bu kanun içinde öğretmenlerin ekonomik, özlük ve demokratik sorunların çözülmesini gerekli. Eğitimcileri şiddette karşı koruyacak ciddi bir yasaya ihtiyacımız var. Eğitim emekçilerinin yıpranma payı göz önünde bulundurularak emekliliğinin ona göre hesaplaması gibi bir talebimiz var. İtibarsızlaştırma karşı düzenlemelere ihtiyacımız var. Bu meslek kanunu bizim taleplerimizi içermiyor. Bu kanunla biatçı bir eğitim kadrosu yaratmak istiyorlar. Bizler ne eğitim emekçilerinin ayrıştırılmasını ne de biatçı olmasını istiyoruz. Liyakatı esas alan, mülakatın olmadığı bir meslek kanunu talebimiz” dedi.

“ÖMK’DE VERMEDİNİZ 5580 SAYILI YASADA HAKLARIMIZI VERİN”

2014 yılında ellerinden alınan kamudaki meslektaşlar ile maaş anlamında eşitlik talep ettiklerini söyleyen Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası Merkez Yöneticisi Ozan Fındık, “En büyük talebimiz taban maaş. Özel öğretim kurumlarındaki öğretmenlerin kamu meslektaşlarından aşağı maaş almaması. Belirli süreli iş sözleşmelerinin belirsiz süreli iş sözleşmeleri şeklinde olmasını istiyoruz. Çünkü bu ihbar tazminatını ortadan kaldırıyor. İşe iade hakkımız olmuyor” ifadelerini kullandı.

Yasanın değiştirilmesi gerektiğini belirten Fındık, “Eğitim iş kolu talebimiz var. Bizler 10 Nolu işkoluna konulmuş durumdayız ama 10 Nolu iş kolu birbiri ile herhangi bir bağı olmayan alanların olduğu toplama bir işkolu. Eğitim alanında çalışanların örgütlenebildiği bir işkolu istiyoruz. Kamudaki meslektaşlarımızla aynı sosyal ve özlük hakları anlamında bir düzeltme bekliyoruz. Görüşmelerimiz devam ediyor. Olumlu bir gidişat var. ÖMK’de olmasını istedik biz fakat ÖMK olmasa bile 5580 sayılı yasamız var. Burada yapılacak bir düzenlemenin yapılmasını bizleri rahatlatacaktır” diye konuştu.

“KANUNU TÜMDEN REDDEDİYORUZ”

Eğitim-İş Genel Başkanı Kadem Özbay ise, “ÖMK bir meslek kanunu değil. Bunu bir kez daha ifade etmek isterim; öğretmen seçme modeli denilebilir. Öğretmenin adının olduğu ancak taleplerinin olmadığı, mevcut haklarının gasbedildiği, öğretmenlik mesleğini tasfiye etme kanunu. Mevcut yasada verilen cezaların etmediği gibi yeni cezalarla öğretmenliğe son vermek gibi cezalarla bezeli bir kanun. Bunun şurasını değiştirelim gibi bir talebimiz yok, çünkü bu kanun medrese tipi eğitim vermeyi amaçlıyor. İmam hoca arayışındalar. Kısaca Cumhuriyet tarihinin en büyük öğretmen kıyımını gerçekleşecek” dedi.

Bir meslek kanunu o mesleğin bileşenleri ile oluşturabileceğini dile getiren Özbay, “Bu sağlanmadan meslek kanunu yapılamaz. Özel okulların sayısının giderek arttığı günümüzde, özel sektörde çalışacak meslektaşlarımızın taleplerini de dikkate alacak bir meslek kanununa ihtiyacımız var. Kanun taslağının yarım sayfasında haklar, yarım sayfasında şiddet kalanında disiplin hükümlerinin yer alıyor. Bir kez daha böylesi bir kanunu tümden reddettiğimizi söylemek isterim” diye ekledi.

“İÇİ BOŞ DÜZENLEMELER İLE BU İŞ OLMAZ”

Ücretli Öğretmenler Dayanışma Derneği Başkanı Levent Atasoy da “Öğretmenlik meslek kanununda ücretli öğretmenler ile bir ibarenin olmaması bu meslek kanunun bize göre çöp olduğunun bir göstergesidir. Kimse üç kuruşa güvencesiz olarak çalıştırılan ücretli öğretmenleri görmezden gelemez. Hem üç kuruşa çalıştırılıyor hem de statüsü yok hem de emekli olamıyor. Birde meslek kanununda adı geçmiyor” dedi.

Ücretli öğretmenlerin bugüne kadar bu kadar haksızlık görmediğini ifade eden Atasoy, şunları söyledi; “Ücretli öğretmenlerin isteği nettir. Birincisi ücretli öğretmenlere statü verilmesi.  Özlük hakları ve maddi güvenceleri verilmesidir. Taban maaş ve ek ders usulü çalışma getirilmelidir. İkincisi emektarların şartsız kadroya geçirilmesidir. Emekli bile olamayan bu emektar yani yıllarca çalışmış ücretli öğretmenler ne olacak? Çalıştırdık kenara attık bitti mi deniliyor? Yazık! Bu arkadaşlara bir an evvel kadro verilmelidir.”

Haklarını alana kadar mücadele edeceklerini belirten Atasoy, “Bir öğretmene bunu reva görenler önce kendilerini sorgulaması lazım. Ücretli öğretmenler üzerine bir çalışma yapılmadan yapılan her çalışma havada kalacaktır. Bizler toplumun en mağdur meslek grubu olarak öncelikle bu konuyu toplumun vicdanına bırakıyoruz. Bir öğretmen bu ülkede kast sistemi içinde çalıştırılıyor. Bir öğretmen toplumu eğiten yetiştiren aydın kesimi bu ülkede mağdur ediliyor. Buna dur demek hepimizin elinde. Öğretmenlik meslek kanunu önce bütün öğretmenler hak ettiği değeri vermekle olur. İçi boş düzenlemeler ile bu iş olmaz. Ücretli öğretmenler er ya da geç hak ettiği haklara kavuşacaktır. Buna inancımız tamdır. Mücadelemiz devam edecektir” diye konuştu.

Evrensel aboneliği, üniversitelilere yüzde 50 indirimli
ÖNCEKİ HABER

EMEP’ten eğitim nöbetindeki sendikalara dayanışma ziyareti: Ortak sorunlara karşı birleşik mücadele

SONRAKİ HABER

DEM Partili Oduncu: 6 ayda 36 gazeteciye toplam 66 yıl ceza verildi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa