08 Temmuz 2024 14:55

Fransa seçimleri: Şimdi ne olacak? 

Seçimlerden 182 sandalye ile çıkan Halk Cephesi, tek başına mecliste çoğunluğu sağlayamadığı için kiminle nasıl bir koalisyon yapacak? Fransa’da tüm gözler bu soruya çevrilmiş durumda. 

Fotoğraf: Eren Araman/Evrensel

Paylaş

Yıldız EREN 
Paris

Fransa’da 30 Haziran’da ilan edilen erken parlamento seçimlerinin ikinci turu pazar günü gerçekleştirildi. Sermaye basını ve tüm kamuoyu yoklama şirketleri tahminlerinde yanıldılar. Avrupa Birliği (AB) Parlamentosu seçimlerinde aşırı sağ ve milliyetçilere karşı barikat oluşturmak için bir araya gelen ve erken seçimlere tek bir blok olarak katılan Yeni Halk Cephesi, ikinci turda 182 milletvekili çıkararak birinci oldu.

7 Temmuz akşamı sonuçların açıklanmasıyla binlerce kişi sokaklara inerek Ulusal Birlik (RN) ve Cumhuriyetçilerin ittifakının yenilgisini kutladı. Başkent Paris’te Stalingrad Meydanı’nda kurulan dev ekranlarda, Yeni Halk Cephesi’nin en güçlü bloku olan Boyun Eğmeyenler Hareketi’nin (LFI) liderleri, Cephe’nin başarısını halkın ve gençliğin direnişinin birliği olarak kutladılar.

Basın ve kamuoyu yoklama şirketleri, üç haftadır aralıksız olarak RN’nin en az 230 sandalye ile mecliste en büyük grup olacağı yönünde bir kampanya yürütmüşler ve Halk Cephesi’nin bu işten başarıyla çıkamayacağı propagandasını yapmışlardı.

2017’den bu yana Emmanuel Macron ve ekibinden bıkmış ve tepkili olan işçi ve emekçiler ve gençlik kesimleri, birliğin zorlayıcı ve ileriye taşıyan motor gücü oldular. Aydınlar, sanatçılar ve alternatif “No Pasaran/Geçemeyecekler” grupları, mitingler, konserler ve yoksul mahallelerdeki etkinliklerle Halk Cephesi’nin programı doğrultusunda etkinlikler düzenlediler. Fransız emekçilerinin mücadeleci tarihi ve faşizme karşı tarihsel direnişi öne çıkarılarak, buna sadık olunması yönünde çağrılar yapıldı.

Sonuçta, Halk Cephesi programı, bloğun seçimlerden 182 sandalyeyle birinci ittifak olarak çıkmasını sağladı. Macroncuların ve eski başbakanın etrafında oluşturulan Ensemble ittifakı ikinci planda kalırken, RN ise üçüncü sırada yer aldı. Halk Cephesi bileşenleri 2022’ye göre milletvekili sayılarını yükseltirken, Macroncular 250’den 158 milletvekiline düştü. Cumhuriyetçilerin merkez sağ grubunun bir kısmı (aşırı sağ ve milliyetçilerle ittifak yapmayan grubu) ise 67 milletvekili çıkardı.

CEPHE’NİN GERİ ADIM ATMAMASI GEREKEN VAATLERİ

Yapılan ilk açıklamalara Halk Cephesi’nin ana programını oluşturan ana maddelerden taviz verilmemesi çağrıları yapıldı: Macron'un geniş tepkilere rağmen kararname ile meclisten geçirdiği emeklilik yasasının iptal edilmesi; asgari ücretin yükseltilmesi, halkın satın alma gücünün yükseltilmesi için temel gıda fiyatlarının dondurulması; hak ve özgürlükleri kısıtlayan göçmenler yasasının iptal edilmesi, Yeni Kaledonya ile ilgili olan ve sömürgeci anlayışla zorla kabul ettirilen referandum paketinin iptal edilmesi; uluslararası planda Filistin devletinin tanınması. Bu taleplerden geri adım atılmaması ve Halk Cephesi ittifakının bunların etrafında bütünlük halinde hareket etmesi yönünde açıklamalar yapıldı.

ŞİMDİ NE OLACAK?

Seçimlerden 182 sandalye ile çıkan Halk Cephesi, tek başına mecliste çoğunluğu sağlayamadığı için kiminle nasıl bir koalisyon yapacak? Tüm gözler bu soruya çevrilmişken Başbakan Gabriel Attal, istifasını açıkladı. Eski merkez sağ partilerin bir kısmı, Macroncularla birlikte bir ittifaka açık olduklarını duyururken, Macron’un hükümeti kurma görevini kime vereceği merak konusu. Halk Cephesi ittifakı, Macroncularla veya merkez sağ ile bir hükümette yer almayacaklarını duyurdu. Tabii ki, Halk Cephesi ittifakında yer alan Sosyalist Parti’nin belli klikleri fırsat bulurlarsa buna yanaşabilirler.

Halk Cephesi dinamiğini oluşturan işçi, emekçi ve gençlik hareketinin zorlayıcı olması kritik. Yoksa hükümeti kurma pazarlıklarında ve sandalye kapma yarışında her dönem olduğu gibi kimin ne elde edeceği üzerine pazarlıklar dönebilir.

Halk Cephesi’nin başarısı, son 7 yıldır sermayenin politikalarından bıkmış, isyan eden mücadele geleneğinin başarısıdır. Bu başarıyı korumak ve ileriye götürmek, hareketin gücünde yatıyor. Erken genel seçimlere katılma oranındaki yüksek katılım; gençlik kesimi ve yoksul semtlerdeki katılım da bunun göstergesi.

ÖNCEKİ HABER

İlham Ehmed: Türkiye çekilmeli ama eskiye dönülmemeli

SONRAKİ HABER

KLS işçileri: Daha da kenetleniyoruz

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa