09 Temmuz 2024 04:58
Son Güncellenme Tarihi: 09 Temmuz 2024 07:34

Ülker’in joker elemanları: Sömürü var, hak yok

2024’ün ilk çeyreğinde de 2 milyar 481 milyon 83 bin lira kâr elde eden Ülker’in bir ayda işçi başına elde ettiği net kâr ise 81 bin 448 lira oldu.

Fotoğraf: DHA

Paylaş

Hilal TOK
Andaç Aydın ARIDURU

İstanbul

“Yeşil sermaye olarak bir tek doları tanırım...” Yıllar önce verdiği demeçte bu sözü kullanan Murat Ülker, Forbes’e göre 5 milyar dolarlık servetiyle bugün Türkiye’nin en zengini. Gıda şirketleri arasında lider olan Ülker’in sahibi, Yıldız Holdingin Yönetim Kurulu üyesi. Ülker dışında, Yıldız Holdingin 21’i yurt dışında olmak üzere toplam 46 fabrikası var. Bisküviden çikolataya, dondurulmuş gıdadan ambalaja kadar farklı birçok alanda sektöre hakim. Ülker’in ise İstanbul’da 3 olmak üzere Türkiye’de toplam 7 fabrikası bulunuyor. Gebze ve Ankara fabrikalarında üretimini sürdüren Ülker Bisküvi, bu iki ana fabrikanın dışında Biskot Gıda adıyla Karaman ve Silivri tesislerinde üretim yapıyor. Ülker Çikolata Fabrikası ise Topkapı tesislerinde üretiliyor. Bu fabrikalarda 10 bine yakın işçi çalışıyor, bu fabrikaların çoğunda çalışan taşeron işçi sayısı ise belirsiz.

2024 yılının sadece ilk üç ayında 2 milyar 481 milyon 83 bin lira net kâr elde eden Ülker’in işçileri ise yoksulluk sınırının yarısı kadar ücret alıyor. Ülker’de çalışan taşeron işçilerin durumu ise daha da vahim... Silivri fabrikasında çalışan taşeron işçiler, günde 12 saat, haftada 6 gün çalıştıklarını, karşılığında ise ellerine 24 bin lira geçtiğini söylüyor. Kadrolu işçilerin gelmediği hafta sonları joker eleman gibi bantlara koşan, Topkapı’daki üretimi hızlandırmak için fabrikaya giden de yine aynı taşeron işçiler oluyor. Hak-İş’e bağlı Öz Gıda-İş’in örgütlü olduğu fabrikada, kadrolu işçinin evi de taşeron işçinin evi de borçla dönüyor. Gıda-İş’te örgütlenmek isteyen işçilere ise kapı gösteriliyor...

"12 SAAT AYAKTA ÇALIŞIYORUZ"

Ülker’in Silivri’de bulunan fabrikasında 600 işçi çalışıyor, bunların 200’e yakını taşeron işçi. Fabrikanın çoğunluğu kadın işçilerden oluşuyor. Kadrolu işçiler Öz Gıda-İş’e üye. Ortalama yan haklarla kadrolu işçiler 32 bin lira alırken, taşeron işçiler ise 24 bin lira civarı ücret alıyor.

Fatma ve Aslı Ülker’de taşeron işçi olmayı anlatıyor...

3 senedir fabrikada çalışan 22 yaşındaki genç İşçi Fatma, “12 saat ayakta çalışıyoruz, 2 saat de yol çekiyoruz. Yine de çok düşük ücretler alıyoruz. Zorunlu olarak pazar günü çalıştırılıyoruz, iznimizi hafta içi kullanmak zorundayız. 2 vardiya, 7 gün, fabrika hiç durmuyor. Hafta içi izin yaptığımız için en azından hafta sonu çalıştığımızda aldığımız ücrette bir fark olsun diyoruz, yok! Kadrolu işçilerle aynı işi yapıyoruz ama aynı ücreti alamıyoruz. Ama onlar iyi ücret alıyor demek değil bu, onlar da bu kadar çalışmaya yoksullar. Topkapı’da üretim yoğunsa bizi oraya gönderiyorlar çalışalım diye. Joker elemanız Ülker için. Topkapı’daki taşeron şirket başka. Ücretleri de bizden daha fazla üstelik. Ama beni Topkapı’daki taşerondan bile daha ucuza çalıştırıyorlar. Kadrolular iki ayda bir ikramiye alır. Biz almayız. Bayramda ekstradan haklarını alırlar, biz almayız. Taşeron da Ülker’e kazandırıyor. Ben Ülker’e başvurduğumda beni kendileri taşerondan gösterdi. Ben çalışmaya başlayana kadar taşeronda olduğumu bilmiyordum bile” diyor.

"BİR ÇİKOLATAYI BİLE ÇOK GÖRÜYOLAR"

“Bu ücretlerle geçinmek zor. Hep kendimizden fedakarlık yapıyoruz” diyen Fatma şöyle devam ediyor: “Aileme destek oluyorum. Kendime hiçbir şey alamıyorum. Ücretimizden sürekli kesintiler oluyor. Bize verdikleri çikolatayı bile kesinti saymışlar. Sırtımızdan büyüyor ama işçisi olarak bile görmüyor. Murat Ülker Türkiye’nin en zengini. Ama işçisinin hali bu. Ülker dışarıdan bakınca çok güzel bir yer gibi görünüyor. Kurumsalmış gibi... Bu kadar iyi bir iş yeri taşeron çalıştırır mı?​”

24 yaşındaki Aslı 4 senedir bu fabrikada çalışıyor. “Biliyor musunuz, biz taşeron işçilerin fabrikada yaptığı iş dışında her şeyi kadrolulardan farklı, kıyafetleri bile! Biz Ülker’in ‘gri üniformalı’ taşeron işçileriyiz. Üretimde 6 gün 12 saat çalışırız, fabrikayı denetlemeye geldiklerinde ise saklarlar bizi denetçilerden. 8 saatten fazla çalışmak yasak olduğu için, taşeron çalışan göstermek istemedikleri için” diyor.

Not: İşçi isimleri, işçilerin talebi doğrultusunda değiştirilmiştir.

TAŞERONA SENDİKA DA YASAK

Kadrolu işçilerin Öz Gıda-İş’e üye olduklarını ancak bundan memnun olmadığını söyleyen kadın işçiler, bu sebeple kendilerinin farklı bir sendikada örgütlenme mücadelesine başladıklarını söylüyor.

Fatma, “Kadrolu işçiler de durumdan oldukça memnuniyetsiz. Çünkü sendikacılar patronla iş birliği içinde. İşçiler de beğenmiyorlar sendikalarını. Zaten biz taşeron işçilerin sorunları karşısında hiçbir adım atmıyorlar. Biz de DİSK’e bağlı Gıda-İş’te örgütlenme kararı aldık. Ama Gıda-İş’in adını duydukları andan beri bize baskı yapıyorlar. ‘Tazminatsız işten atılırsınız’ diye tehdit ediyorlar. Sendikaya üye olduğum için önce beni ‘Sendikadan istifa edersen kadro alırsın’ dediler. ‘Üç-beş ay bekle seni kadroya alacağız’ dediler. Ben istifa etmediğim halde ben işten çıkıyormuşum gibi gösteren bir belge imzalatmaya çalıştılar” diyor.

Aslı da Gıda-İş’e üye olduğunu söylüyor ve ekliyor: “Her şeyde işçiye, ‘İşinize gelirse’ karşılığını veriyorlar. Biz insanca yaşamaya yetecek ücretler, insani koşullarda çalışmak istiyoruz. Fabrikamızdaki işçilere sesleniyorum; ses çıkartmaktan, patrondan bu kadar korkmayın. Başka türlü değişmez. O patron bizim emeğinizle var oluyor sonuçta. Biz; taşeron ve kadrolu işçiler bu fabrikayı birlikte büyütüyoruz. Biz olmazsak onlar da olmaz.”

İŞ KAZASI RİSKİ GÜNDÜZ VARMIŞ, GECE YOKMUŞ GİBİ…

Ülker’deki taşeron işçilerin, iş kazalarının yaşanmasına neden olan ihmallere dair de ciddi iddiaları var. Fabrikada üretimde dönen silindir makinelerin arasına ambalajsız ürünü el ile atma usulüne besleme deniyor. Bu dönen silindir makinelerin bir de temizlenmesi işlemi var, üstelik çalışır durumdayken. Uzmanlık gerektiren bu işi genelde bu alana ilişkin eğitim alan kadrolu işçilerin yapması gerekiyor. Daha önce taşeron işçiler bu işlemi yapıp parmaklarını sıkıştırıp kaza geçirdikleri için taşerona bu işlem yasaklanmış. Gündüz vardiyasında taşeron işçiler, makinede besleme temizlik işleri yapmalarının yasak olduğunu, iş güvenliği uzmanının uyardığını söylüyor. Ancak gece vardiyasında iş güvenliği uzmanı olmadığı için amirlerin besleme ve temizleme işlerine taşeronları koşturduğunu anlatıyor. Aslı, “Gece buna itiraz ettiğimizde ‘Ben yap diyorsam yapacaksın, beğenmiyorsan çık git’ diyor şefler. Yapmazsan suçlusun. Kaza geçirirsen, ‘Niye yaptın bu yasaktı, ben sana yapma dedim’ diyorlar.”

Aslı henüz 24 yaşında olmasına rağmen meslek hastalığına yakalandığını söylüyor: “Ben bu işe girene kadar sağlamdım. Şu an varisim var. Ayaklarımın tabanı hep ağrıyor. Bel fıtığım var. Omuz yanması, kas yırtılması var. Fıtıktan dolayı yatamıyorum bile.”

İŞÇİ BAŞINA AYLIK KÂR: 81 BİN 448 LİRA

2022’ye göre 2023’te net kârını 21 kat artıran Ülker, 2024’ün ilk çeyreğinde de 2 milyar 481 milyon 83 bin lira kâr elde etti. Ülker’in bir ayda işçi başına elde ettiği net kâr ise 81 bin 448 lira oldu.

Finansman gideri öncesi kârı ise 2023’te 18 milyar 197 milyon 749 bin olan Ülker, 2024’ün ilk çeyreğinde finansman gideri öncesi 5 milyar 513 milyon 719 bin kâr elde etti. Türkiye’de 7 fabrikası bulunan Ülker, İstanbul Sanayi Odasının hazırladığı Türkiye’nin en büyük 500 şirketi (İSO 500) listesinde görünmüyor ancak hasılatını listedeki şirketlerle karşılaştırdığımızda Türkiye’nin en büyük 16’ıncı şirketine denk geliyor. Bu, listedeki birinci sırada yer alan gıda fabrikası anlamına geliyor.

ÖNCEKİ HABER

Dev şirketlerin kâr marjı arttı

SONRAKİ HABER

Emeklinin tepkisini dindirme hamlesi: Maaşlarda 2 bin TL artış iddiası

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa