08 Temmuz 2024 19:43

8 gazeteciye verilen ceza protesto edildi: Birlikte mücadeleye ihtiyaç var

Gazetecilere verilen cezanın protesto edildiği açıklamada konuşan Gazeteci Yazar Hüseyin Aykol, “Kürt halkının, başına ne geliyorsa bizlerin de başına o geliyor çünkü biz halkın gazetecileriyiz” dedi.

Fotoğraf: MA

Paylaş

Basın meslek örgütleri tarafından, MA ve JINNEWS muhabirlerine yargılandıkları davada verilen cezalara ilişkin açıklamada bulundu. Bütün toplumu saldırılara karşı durmaya çağıran JINNEWS muhabiri Melek Avcı, “Bugün her zamankinden daha fazla dayanışmaya, ortaklaşmaya ve birlikte mücadele etmeye ihtiyacımız var” dedi.

Mezopotamya Ankara bürosunda yapılan açıklamaya Dicle Fırat Gazeteciler Derneği, Mezopotamya Kadın Gazeteciler Derneği DİSK Basın-İş, TGS katıldı. Açıklamada konuşan Jinnews muhabiri Melek Avcı, "Haber peşinde koşması, mesleğini icra etmesi gereken biz gazeteciler ne yazık ki bir kez daha basın ve ifade özgürlüğüne yönelik saldırılar nedeniyle karşınızdayız. Ve yine ne yazık ki Türkiye’de iktidarların tamamı, tarihi boyunca basın ve ifade özgürlüğüne karşı karanlık bir sicile sahip olmuştur. Basın ve ifade özgürlüğüne tahammülsüzlük, basını kontrol etme arayışları, sansür yasaları, zapturapt altına alınamayanlara yönelik cinayetler, mahpusluklar, yargı kıskacı ve daha binlercesini yaşadı bu topraklarda basın mensupları" diye konuştu.

'BASINA YÖNELİK BASKI SİSTEMATİKLEŞTİRİLDİ'

AKP iktidarının basına yönelik baskı ve saldırıları sistematikleştirdiğine dikkat çeken Avcı, "Bu saldırılarla muhalif basının tamamı susturulmak, etkisizleştirilmek istenirken, aynı zamanda parayla, baskıyla, devlet desteğiyle basının yüzde 90’ından fazlası yandaş hale getirilerek denetime alındı. Ancak iktidar bu kadar büyük devlet gücüne, denetimde tuttuğu yandaş medya ordusuna rağmen, hakikati savunan, gerçeğin peşinden koşan bir avuç gerçek gazeteciden korkuyor"  dedi.

Avcı şöyle devam etti: "Bildiğiniz gibi en son 29 Ekim tarihinde Ankara’da Jinnews ve Mezopotamya Ajansı gazeteci arkadaşlarımızın evlerine baskın yapılmış 11 arkadaşımız gözaltına alınmıştı. Birçoğu tutuklandı ve 7 ay boyunca cezaevinde kaldı. Yaptıkları haberler ve mesleki faaliyetleri gerekçe yapılarak 8 arkadaşımızın her birine 6 yıl 3 ay hapis cezası verildi. Daha önce arkadaşlarımızın belirttiği gibi haber konularını, neyin haberinin yapılıp neyin yapılamayacağını, Kürtçe haber yapıp yapmayacağımız, nasıl yapılacağını, başlığını, görselini belirleyecek olan mahkeme heyetleri değil, mesleki ilkelerdir. Yargıçlar, yayın yönetmenleri; mahkemeler de haber merkezi değildir. O yüzden verilen bu karar hukuki de değildir, tamamen iktidarın Kürt basınını, Özgür Basını ve muhalif medyayı susturmaya yönelik aldığı bir karardır."

"MANİPÜLASYONA KARŞI HAKİKATİ SAVUNACAĞIZ"

Kararı kabul etmediklerini söyleyen Avcı, "Türkiye kamuoyu bilsin ki geçmişte yapılan hiçbir saldırı doğru bildiğimiz yoldan bizi alıkoymadı. Bedeli ne olursa olsun biz halkın haber alma hakkını, mesleğimizin gereği olan toplumu aydınlatma hakkını, iktidarı denetleme görevimizi, eleştirel olma sorumluluğumuzu mutlaka yerine getireceğiz. Bu saldırı ve tehditler sadece bize yönelik değil toplumun ifade ve düşünce özgürlüğüne yöneliktir, insanların gerçeği öğrenme hakkına yöneliktir. Elbette biz görevimizi yerine getireceğiz, tek bir kişi kalsak da yalana ve manipülasyona karşı hakikati savunmaya, gerçeği görünür kılmaya çalışacağız. Gazetecilik yapacağız, bu uğurda ter dökeceğiz, emek vereceğiz, bedel ödeyeceğiz. Ancak bütün toplumu da esasen kendisine yönelik bu saldırılara karşı durmaya çağırıyoruz. Bugün her zamankinden daha fazla dayanışmaya, ortaklaşmaya ve birlikte mücadele etmeye ihtiyacımız var" dedi.

TGS Ankara Şube Başkanı Sinan Tartanoğlu, “Sadece gazetecilik yaptığımızı anlatmaya çalışıyoruz ama iktidara kamunun yararı için faaliyet gösterdiğimizi  bir türlü anlatamadık. Onlar her sene, her gün, her ay yeni bir kavramla üstüme geliyor. Terör örgütü üyeliği, terör örgütü propagandası  diyorlar. Cumhurbaşkanına hakaret diyorlar. Dezenformasyon dediler. En son etki ajanlığı dediler. Şimdilik vazgeçmiş görünüyorlar. Biz sadece gazetecilik yapıyoruz. Kamu yararı için çalışıyoruz.  Halkın bilglenmesi için çalışıyoruz. Gazetecilik suç değil, yargılanamaz” dedi.

"GERÇEĞİ YAZMAYA DEVAM EDECEĞİZ"

DİSK Basın-İş Genel Başkanı Turgut Dedeoğlu, “Biz gazeteciyiz. Hakikati, gerçeği yazmaya devam edeceğiz.  Tutuklanmaya çalışılan yadan  dava açılan arkadaşlar DİSK Basın-İş sendikasının üyesi. Onların gazeteciliğine kefiliz.  Onların gazeteci olduğuna dair en ufak şüphemiz dahi yok. Bunu da sonuna kadar savunmaya devam edeceğiz” dedi.

Gazeteci Selman Güzelyüz, “Özgür Kürt basınına dönük bu saldırılar, Kürtlüğe dönük saldırılardan bağımsız olmadığını dile getiriyortuz. Saldırılar devam ettikçe  özgür basına yönelik saldırılar da devam edecektir. Devletlerin en fazla korktuğu şey gerçekliktir. Bunun için ellerinden geldiğince bunu önlemeye çalışıyorlar. Kendilerince bizleri kendi çizdikleri bir alanda gazetecilik yaptırmaya çalışıyor. Ancak özgür Kürt basını tarihsel olarak boyun eğmedi. Böyle bir gelenekten gelmiyorlar. Gerçekliği yazma devam edeceğiz. Gerçekleri ifşa edeceğiz. Olduğumuz yerde durmaya devam edeceğiz” dedi.

"KÜRT HALKININ BAŞINA NE GELİYORSA BİZLERE DE O OLUYOR"

Gazeteci Hüseyin Aykol, “Kürt halkının ve dostlarının  başına ne geliyorsa bizlere de o geliyor. Güney Kürdistan'da yaşananlara bakınca böyle bir dönemde bizim davalarımızda ceza çıkmaması şaşırtıcı olurdu. Örgüt üyeliğinden ceza beklemiyordum. Ceza vererek Avrupa’ya ‘Bunlar gazeteci değil’ diyorlar. Mezopotamya, Jinnews kriminalize etmeye çalışıyorlar. İllegal diyorlar fakat ticari levhamız var, vergimizi ödüyoruz, bürolarımız var. Bizim başımıza ne kadar kötülük geliyorsa Türkiye’de daha büyük kötülük yaşanıyor demektir” dedi. (Ankara/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Emeklinin tepkisini dindirme hamlesi: Maaşlarda 2 bin TL artış iddiası

SONRAKİ HABER

İstek şarkıyı çalmadığı gerekçesiyle müzisyeni öldüren sanığa müebbet hapis

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa