Gelecekten 8 gün çalmak için

Yaren ŞEKER

Ankara Üniversitesi

Kolektif yaşam, sosyalizmin temel prensipleri ve hedefleriyle doğrudan ilişkilidir. Sosyalizmin temel aldığı dayanışma ve eşitlik kavramlarının hayata geçirilmesinin, provasının bir aracıdır.

KOLEKTİF YAŞAM NEYE KATKI SUNAR?

Kolektif yaşam, bu hedefe ulaşmak için ideal bir yoldur çünkü bireyler kaynakları ve sorumlulukları paylaşarak topluluğun tüm üyelerinin ihtiyaçlarının karşılanmasını sağlar. Bireyler arasındaki dayanışma ve toplumsal bağların iyiden iyiye koptuğu ve bireyselleşmenin dayatıldığı bu dönemde bizleri ortak amaçlar etrafında bir araya getiren birlikte çalışma, paylaşma ve birbirimize destek olma kültürünü teşvik ederek “imkânsız” gibi gözüken hayatlarımızı özgürleştirmenin adımlarını hep birlikte atabilmenin yoludur.

Kolektif karar alma süreçleri de sosyalist toplumların önemli bir parçasıdır. Sosyalist bir toplumda, kararlar bireyler tarafından değil, toplumun ortak iradesini yansıtabileceği mekanizmalar aracılığıyla alınır. Bu sayede, herkesin sesi duyulur ve herkesin görüşü dikkate alınır. Toplumun her kademesinin karar alma mekanizmalarında var olabilmesi, kâr odaklı perspektifin sonucu olan anarşik üretimin yerini toplumsal ihtiyaçlara yönelik üretimin alması suretiyle üretimi ve toplumsal işleyişi ekonomik koşulların gerektirdiği ölçüde şekillendirmeye olanak sağlar. Ortak mülkiyet ve iş birliği sayesinde, kaynaklar daha verimli kullanılır ve israf azalır. Tarım projeleri, ortak enerji kaynakları ve üretim alanları hem ekonomik verimliliği artırır hem de çevreyi korur. Bu da sürdürülebilir bir geleceğin yegâne yoludur.

Son olarak, bireylerin kendilerini gerçekleştirmelerine olanak tanıyan önemli araçlardan biridir. Herkes, topluluk içinde anlamlı roller üstlenir ve kendi potansiyelini ortaya koyar. Farklı yeteneklere ve becerilere sahip bireyler, birlikte çalışarak birbirlerinden öğrenir ve kendilerini geliştirir. Bu yaşam pratiğini kapitalist toplum düzeni içerisinde deneyimleme fırsatımız maalesef ki çok sınırlı. Ama bu pratiğini deneyimleyebileceğimiz, dayanışma içinde bulunacağımız kamp ortamında bütün sorumlulukları birlikte üstlendiğimiz ve bunları yaparken keyifli vakit geçireceğimiz fırsatlardan biri ise 21. Gençlik Yaz Kampı. Gençler çeşitli söyleşi ve forumlarda sosyal hayatlarını birçok yönden etkileyen konuları tartışarak daha geniş bir perspektif kazanırken atölyelerde birlikte çalışarak, öğrenerek, tartışarak beraberce ortak amaçlar doğrultusunda hareket etmeyi ve değişim yaratmak için bir araya gelmenin gerekliliğinin bir kez daha farkına varmalarını sağlayacaktır.

HAYATIMIZI ÖZGÜRLEŞTİRMEYE!

Alıkoymaya çalıştıkları hayal gücümüzü, eşit ve özgür yaşanması “imkânsız” gibi gözüken hayatlarımızı 21. Gençlik Yaz Kampı’nda “başka bir dünya mümkün” diyerek özgürleştirmenin adımlarını atacağız. Geleceğimiz ve özlemlerimiz hakkında düşünme vakti bulacağız. Günümüz kötümserliğine karşı iyimser bir geleceği nasıl inşa edebileceğimizi tartışacak; yalnızca tartışmakla da kalmayacak, kamp boyunca eşit ve özgür bir dünyanın provasını yaparak, gelecekten 8 gün çalacağız. Birlikte olmanın verdiği güçle, sorunlarımızı tartışıp onlara birlikte çözüm arayacak, sıcakladığımızda Ege denizinde serinleyecek, akşamları konserlerde dans ederken üzerimize sinmiş yılgınlığı silkeleyecek, derin bir nefes alıp güç toplayacağız. Paylaşmak, üretmek ve kendi özgür dünyamızı inşa etmek için 21. Gençlik Yaz Kampı’na!