10 Temmuz 2024 12:13

Sorunlar çözümsüz eşitsizlik ebedi değil

Kadınların kurtuluşu için yakacağımız meşalenin ışığı savaşa, ölüme, yoksulluğa sürüklenen Suriyeli kız kardeşlerimizle, Filistin halkıyla ve sıra arkadaşlarımızla dayanışarak harlanacak.

Paylaş

Aslı

Hacettepe Üniversitesi

 

Başka bir dünyayı yaratma ısrarımızla bir araya geldiğimiz Gençlik Yaz Kampı’mızın bu seneki Kadın Çalışmaları Atölyesi, Türkiye’nin dört bir yanından gelen genç kadınların heyecanı ve enerjisiyle buluşuyor. Kapitalizm devamlılığını sağlayabilmek için cinsiyetler arası eşitsizliği ve bu eşitsizlikte ezilen cins olarak kadının konumunu her yeni gün sermayenin çıkarlarına göre derinleştirirken, Türkiye’de tek adam iktidarının kadınlara nefes aldırmayacak politikalarını hızlandırdığı bir atmosferde 21. Gençlik Yaz Kampı’nda atölyemize hazırlanıyoruz. Üniversiteli kadınlar kendi üniversitesinde bir kadın ağı oluşturmanın ve resmiyete dökerek topluluk kurmanın olanaklarını bir hafta boyunca kampımızda sıra arkadaşlarıyla tartışırken liseli kadınlar da okul müdürünün baskısından tutalım lisesine giden yolun güvensizliğine kadar pek çok sorununa çözüm aramak üzerine kampta bir araya geldiler. Şimdi yaşam alanlarımızdan daha kalabalık bir şekilde tekrar Gençlik Yaz Kampı’na giderken birikimlerimizi de yaşanmışlıklarımızı da beraberinde getiriyoruz.

KADIN ÇALIŞMALARI ATÖLYESİ YİNE YENİDEN!

Geçtiğimiz sene Kadın Çalışmaları Atölyesinden üniversite forumlarına kadar barınma krizi ve ekonomik dar boğazın genç kadınların yaşamlarına olan etkisinden defalarca bahsetmiştik. Tüm gençliğin yaşamını zorlaştıran yurt ve ev kiralarının pahalılığı, niteliksiz yurt şartları kadınlar açısından baskıcı ve güvensiz bir yaşamı doğuruyordu. Genç kadınlar kampımızda yurt giriş çıkış saatlerinin denetlenmesinden kaldıkları mahallelerin güvensiz olmasına, yurt ve ev kiralarını ödeyebilmek için girdikleri çalışma koşullarının esnekliğine kadar yaşadıkları sorunlara çözüm yolları aramıştı. Kamptan sonra yaşam alanlarımıza geri döndüğümüzde bir barınma krizinin sonucunda, KYK’da asansörlerin denetlenmemesi ve öğrencilerin güvenliğini, hayatını riske atan ihmalkârlıkla Zeren’i kaybetmenin acısını ve öfkesini var olduğumuz her üniversitede, yurtta yaşadık. En başta yurtta kalan genç kadınlar, öğrenciler yaşadıkları bu krizden ve yurt yönetimlerinin baskılarından kurtulmak istediklerini haykırdı.

İktidarın yürüttüğü ekonomi politikaları; her gencin yaşamını zorlaştırırken aileye bağımlı hâle gelen, tacize ve şiddete maruz kaldıkları esnek işlerde çalışan kadınların hayatlarını kabusa çevirmeye devam ediyor. Kadınlar bu ekonomik dar boğazda yaşam mücadelesi verirken eğitimde atılan ÇEDES Projesi, Türkiye Yüzyılı Maarif Programı gibi adımlarla kadının toplumdaki ikincil konumun sürdürülmesi hedefleniyor. Tüm bu politikaların sonucunda üniversitelerde kadın çalışmaları topluluklarının etkinlikleri kısıtlanıyor, tacizi ve şiddeti arttıran koşullar büyütülüyor. Ancak iktidarın yarattığı tüm bu tabloya karşın kadınlar insanca, eşit ve özgür bir yaşam mücadelesinin en önünde koşuyor. İşte böylesi koşullarda bu mücadeleye bir soluk kazandıracak adreslerden biri de Gençlik Yaz Kampı’nda var edeceğimiz Kadın Çalışmaları Atölyesi. Pek çok kadın lisesinde, mahallesinde, üniversitesinde, iş yerinde böylesi bir bilinçle atölyesini önden yaratmaya başladı bile!

KARANLIĞIN KARŞISINDA GELECEĞİMİZİ AYDINLATACAĞIZ

Kampın ilk günü atölyemizi tanıttığımız standımızda tanışacak ve atölyeye kayıt olmanın heyecanını yaşarken yol yorgunluğunu da üzerimizden atacağı. Ertesi günü başlayacak olan atölyemizin akıbetini tartışacak, gün henüz doğmadan atölyemizi hep birlikte besleyecek tartışmaları sürdürüyor olacağız. Kadınla erkek arasındaki eşitsizliğin biyolojik nedenli olduğuna dair savunularla eşitsizliği çözümsüz bırakan bakış açısı sıralarımızda, sınıflarımızda, yurtlarımızda karşımıza çıkıyor ve hatta manevi danışmanlarla beraber yaygınlaştırılıyorken bu soru zihnimizi kurcalıyor bu aşamada: “Kadının ezilmişliğinin kökeninde ne var? Ne oldu da kadın ezilen bir cins hâline geldi?​” Bu soru zihnimizde, yıllardır anlatılan masalları yıkacak kıvılcımı yakacak. Yaşadığımız sorunların çözümsüz, eşitsizliğin de ebedi olmadığının farkına birlikteliğimizle varıyor olacağız. Bu kısımdan sonraysa yaşam tecrübelerimizde eşitsizliği yaratan koşulları ortadan kaldıracak mücadele yöntemlerini tartışacağız.

Atölyemizin ikinci gününde içinde bulunduğumuz sistemde, kapitalizmde kadın emeğini, onun konumunun ne şekillerde sürdürüldüğünü öğrenirken kalan günlerde feminizmleri, LGBTİ mücadelesini ve son olarak da sosyalizmde kadını işleyeceğiz. Geldiğimiz şehirlerden taşıdığımız mücadele deneyimleri ve kadınlarla yan yana geldiğimizde çözümünü konuştuğumuz sorunlarımızı atölyemizin son gününde yapacağımız forumda aktarmış, çeşitli alanlardan gelen kadınların tecrübeleriyle buluşturmuş, beraber çözüm olanaklarını konuşmuş olacağız.

Savaşlar, yoksulluk ve her türlü yıkımın kadınları derinden etkilediği, göçmen-mülteci nefretinin kışkırtıldığı böylesi bir zamandan geçerken yaşadığımız eşitsizliğin nedenini anlamımız gerektiğinin farkına varıyoruz, belki de daha kuvvetli bir biçimde kavrıyoruz bu esnada.

Keza bu eşitsizliği çözmek için yakacağımız meşalemizin ışığı; emperyalist savaşların yoksulluğa, açlığa, sömürüye, ölüme sürüklediği, Suriyeli kız kardeşlerimiz, tüm kız kardeşlerimizle dayanışarak, Filistin halkıyla dayanışarak harlanacaktır, bize doğru yolu yürütecektir. Seni de meşalemizdeki ışığı büyütmeye, önümüzdeki yolu aydınlatmaya, geleceği barışla yarını birlikte kurmaya çağırıyoruz!

 

Evrensel aboneliği, üniversitelilere yüzde 50 indirimli
ÖNCEKİ HABER

Sanayi üretimi mayısta azaldı

SONRAKİ HABER

Sahadan sosyal medyaya nefretin yeniden üretimi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...