10 Temmuz 2024 12:32

ETUS: Rantın hikayesi

Ulaşımın temel bir hak olarak görülmesi ve her özel şirket gibi ihtiyacı değil kârı gözeten ETUS’un kamulaştırılması talebini yükseltmek elzemdir.

Fotoğraf: DHA

Paylaş

Cem KOÇYİĞİT

Trakya Üniversitesi

 

10 Haziran günü Edirne gençliği olarak zamlı bir sabaha uyandık. Üstelik bu sefer “Artık zamlara şaşırmıyorum”, “Fiyatlar sürekli değişiyor, ucuz-pahalı algımı kaybettim” gibi gençliğin sık kullandığı ironik ifadeleri de pek duyamadık. Bunun sebebi, Edirne’nin şehir içi toplu ulaşım sistemi olan ETUS’un, halihazırda pahalı olan otobüs ücretlendirmelerine zam yapmış olmasındandı. Gençlik, tüm sene boyunca ETUS’tan; öğrenci kart basımının pahalılığı, araçların ve sefer sayılarının yetersizliği gibi konularda şikayetçiydi. Ulaşım sorunu sene boyunca öylesine gündemdeydi ki, seçim sürecinde şu anki belediye başkanı ETUS ücretlendirmelerine %20 indirim vaadinde bulundu. Ancak seçim sonrasında böylesine yetersiz bir vaadin bile gerçekleşmediğini gördük. Böylesi bir ortamda alınan bu karar her gün otobüs kullanmak zorunda olan halkı fazlasıyla şaşırttı elbette. Peki gençlik neden bunlara maruz kalıyor? Bunu anlayabilmek için ETUS’un yapısını, belediyenin politikasını ve gençliğin pozisyonunu incelememiz gerekiyor.

SOSYAL BELEDİYENİN ULAŞIM “YÜKÜ”

Edirne’deki ulaşım sorununun bu noktaya gelmesinin başlıca sebebi elbette ETUS’un kendisi. ETUS, belediyeyle bağlantılı olmasına rağmen bir devlet kurumu değil, özel bir şirket yapısındadır ve bu yapısından kaynaklı olarak ulaşımı temel ihtiyaçtan ziyade kâr kapısı olarak görmekte, buradan kendisine rant oluşturmaktadır. Kâr etme ihtiyacından dolayı ETUS, minibüsten dönme otobüsleri kullanmaya, yetersiz olan sefer sayılarını artırmamaya ve yüksek olan ücretleri günden güne artırmaya devam etmektedir. Edirne Belediyesi ise sırtından bir “yük” attığı için durumdan fazlasıyla memnun görünüyor. Belediye, karşılaması gereken, temel ihtiyaçlarımızdan olan ulaşım “sorununu” halkın sırtına bindiriyor ve bu ranta ETUS’un karından pay alarak ortak oluyor. Öğrencinin cebinden çıkan 16,50 lira ETUS patronuna ve bizim temel ihtiyaçlarımızı karşılaması gereken belediyeye gidiyor. Seçim dönemlerinde ortaya çıkıp “sosyal belediyecilik” propagandası yapanlar, arabadan ellerini ve vaatlerini sallayıp gidenler, seçim sonrası halkın varlığını tamamen unutuyor.

PARASIZ, ULAŞILABİLİR VE KONFORLU ULAŞIM TALEBİNİN ÖNEMİ

Ulaşımın pahalılığı, ekonomik koşullar altında ezilen üniversite gençliğini daha büyük bir sefalete sürüklüyor. Yüksek konut fiyatları, KYK yurtlarının yetersizliği gibi sorunlardan dolayı barınma ihtiyacını karşılamakta zorlanan öğrencilerin sırtına bir diğer temel ihtiyaç olan ulaşım bindiriliyor. Devlet kurumları, gençliğin temel ihtiyaçlarını karşılama vazifesini yok sayıyor. Öğrenci gençliğin önemli bir kısmı hayatını idame ettirebilmek için okurken çalışmak zorunda kalıyor. Kendi ihtiyaçlarını yük ve sorun olarak gören belediyeye karşı başta üniversite gençliği olmak üzere Edirne halkının, haklarının gaspına ve etrafında dönen ranta karşı tutumu ironik söylemlerin ötesine gitmelidir. Ulaşımın temel bir hak olarak görülmesi ve ETUS’un kamulaştırılması talebini örgütlemek elzemdir. Bizlerin şikayetlerine kulak asmayıp karşımızda durmayı tercih eden belediyeyi savunmasız ve dirençsiz bırakacak olan; tüm üniversite bileşenlerinin parasız, ulaşılabilir, konforlu ulaşım talebini yükseltmesi ve bilinçli bir mücadeleyi örgütlemesidir.

ÖNCEKİ HABER

Ekonomi, teknoloji ve askeriye

SONRAKİ HABER

ÖMK’yi Boğaziçili öğretmen adaylarına sorduk

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa