10 Temmuz 2024 12:52

Esad ile görüşme siyasetin gündeminde

CHP Genel Başkan Yardımcısı İlhan Uzgel, Esad yönetimiyle görüşme gerçekleşirse en önemli gündemin mülteciler olacağını belirterek, “Çünkü artık bir kırılma noktası olacak diye endişe ediyoruz” dedi.

Fotoğraf: CHP Basın

Paylaş

Birkan BULUT
Ankara

Erdoğan ile Esad yönetimleri arasında ilişkilerin yeniden başlaması beklenirken, Şam ile temasa geçen CHP görüşme için olumlu yanıt aldığını duyurdu. Emek Partisi (EMEP) “Yıkımı yaratan ve sorunu büyüten iktidar ve patronları hedef almadan yapılan hiçbir açıklamanın bu topluma bir faydası yok, hatta zararı var” dedi.

AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad arasında ilişkilerin yeniden başlamasına dair tartışmada CHP’den bir hamle geldi. Esad yönetimiyle temasa geçen CHP yönetimi, görüşme konusunda olumlu yanıt aldıklarını duyurdu. Gelişmelere ilişkin gazetemize konuşan CHP Genel Başkan Yardımcısı İlhan Uzgel, Suriye konusunda çok kritik bir dönemden geçildiğini belirterek, Esad yönetiminin görüşme taleplerine olumlu yanıt verdiklerini söyledi. Uzgel, henüz bir tarih netleşmezken, olası bir görüşmenin CHP Genel Başkanı Özgür Özel başkanlığında bir heyetle gideceklerini kaydetti. Öte yandan Rusya’nın da Erdoğan ile Esad’ın görüşmesi sürecinde rol oynadığını anlatan Uzgel, Erdoğan yönetiminin zaten Rusya ve istihbarat örgütleri aracılığıyla temasta olduğunu hatırlattı.

‘ARA BULUCULUK TEKLİFİ GELİRSE DEĞERLENDİRİRİZ’

Eğer Esad ile bir görüşme gerçekleşirse neleri gündeme getireceklerini sorduğumuzda Uzgel, şöyle yanıt verdi: “Öncelikle biz artık Türkiye’de birinci partiyiz. Seçim olsa iktidara gelmek üzereyiz. Bu nedenle dış politikanın en ciddi konusunda, Suriye rejiminin taleplerini birinci ağızdan dinlemek istiyoruz” dedi.

Suriye yönetimiyle bağlantıya geçmelerinin Erdoğan ile Esad arasında bir ara buluculuk boyutunda mı olduğu sorusuna Uzgel, “Bize böyle bir talep gelmedi ama gelirse parti olarak değerlendiririz” dedi.

‘MÜLTECİLER KONUSUNDA ENDİŞELİYİZ’

Suriye sorunundaki en önemli konunun mülteciler meselesi olduğunu ifade eden Uzgel, “Çünkü artık bir kırılma noktası olacak diye endişe ediyoruz. AKP hükümeti ise bu konuda hiçbir çözüm üretmiyor. Öte yandan bölgede ÖSO, İdlib ve PYD’nin varlığı konularının da görüşülmesi gerekiyor” dedi.

EMEP: SURİYE’YE MÜDAHALE, MÜLTECİYE SÖMÜRÜ POLİTİKASI

Emek Partisi (EMEP) Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca, ülkede mülteci sorunu olarak ifade edilen durumun bir arka planı ve sorumluları olduğunu belirtti. Ancak sorumluların mülteciler olmadığını ifade eden Karaca, iktidarın Suriye’ye müdahale politikasının ilk dönemlerinde mülteci akınını teşvik ederek hem bölgedeki varlığının dayanaklarını yaratmak hem de bölgedeki çatışmalarda ve ülke içinde kullanmak üzere IŞİD’ci, cihatçı çeteleri desteklemek için mültecilerin ülkeye akın etmesinin önünü açmak için mültecileri ‘kullanışlı bir araç’ haline getirdiğini söyledi.

Karaca sözlerini şöyle sürdürdü: “Üzerinde durulması gereken en temel noktalar şu olmalı: İktidar komşu ülkede iç savaşı kışkırtmak için binlerce cihatçı militanı silahlandırdı, büyük bir yıkıma yol açtı. Bu yıkımdan kaçıp sığınan milyonlarca insanı kendi politikaları için kullanmaya çalıştı. Yetmedi, bu milyonlarca insana uluslararası hukuk tarafından tanınan statülerini (mültecilik) vermek yerine 13 yıldır onları ‘geçici koruma’ adı altında belirsiz bir statüde tutup patronların sınırsız sömürüsüne mahkum etti. Yıkımı yaratan ve sorunu büyüten iktidar ve patronları hedef almadan yapılan hiçbir açıklamanın bu topluma bir faydası yok, hatta zararı var” dedi.

DEM PARTİ’DEN ARAŞTIRMA ÖNERGESİ

DEM Parti Suriye’de barışa giden yolların tespit edilmesi için Meclise araştırma önergesi verdi. AKP’nin dış politikasının 13 yıldan beri devam eden Suriye savaşındaki bölge halklarına ağır faturalar çıkardığı belirtilen önergede, şu ifadelere yer verildi: “Suriye’de TSK’nin askeri varlığının yarattığı savaş hali ve Türkiye halklarına yüklediği ekonomik külfetin yanı sıra SMO adını taşıyan gruplara sağlanan askeri ve finansal desteğin Türkiye’de yaşanan ekonomik krizle doğrudan ilişkisi vardır. Ayrıca Suriye’de sivillere yönelik açık bir şekilde hak ihlalleri BM tarafından tespit edilen bu grupların Türkiye’de istedikleri gibi dolaşım hakkına sahip olması Türkiye’de bütün sivillerin yaşamını tehdit etmektedir. Zira, Reyhanlı saldırısı, Ankara Gar Katliamı, Diyarbakır’da HDP mitingine saldırı, Gaziantep’te bir düğüne saldırı, Suruç Katliamı, İstanbul Taksim patlaması bu suç örgütlerinin Türkiye halkları için nasıl tehdit oluşturduğunu kanıtlamaktadır.”

DAVUTOĞLU SORUMLULUĞU KABUL ETMİYOR

Suriye iç savaşının başladığı süreçte Dışişleri Bakanlığı ve başbakanlık görevlerinde bulunan Ahmet Davutoğlu da eleştirilerin odağında. Ancak Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, o dönem “stratejik derinlik” diye adlandırdığı yayılmacı politikalarının sonuçlarını kabullenmeyerek, “Hemen bu konuda bir araştırma komisyonu kurulsun” dedi.

İYİP MÜLTECİ DÜŞMANLIĞINI SÜRDÜRDÜ

İYİP Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu ise Suriyeli göçmenlerin işsizliğe sebep olduğunu savunmayı sürdürdü. Dervişoğlu, “Her ne şartta olursa olsun Suriyeli sığınmacılar ülkelerine dönmelidir. Her ne kadar Basra harap olmuş olsa da geride bize kalan kadim bir vatan, iş sahibi olmayı bekleyen milyonlarca vatandaşımız, parkta, sokakta, otobüste rahatça gezmek isteyen çocuklarımız ve gençlerimiz vardır. En önemlisi de tamir edilmeyi bekleyen bir ulus kimliğimiz vardır. Milli gururumuz vardır. Mevcut hükümetten beklentimiz, yanlışta ısrarcı olmamaları ve Esad’la görüşmede somut bir eylem planı ortaya çıkarmalarıdır. Aksi halde son 13 yılda yapılan yanlışlara bir yenisi daha eklenecek, olası çözüm fırsatı bir kez daha ıskalanmış olacaktır” dedi.

ÖNCEKİ HABER

Kaybetmiş olsa da bu takım umut vaat ediyor

SONRAKİ HABER

Halkların arasını bozan kim?

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa