10 Temmuz 2024 13:02

Kenya’dan Türkiye’ye sermayenin sunduğu acı reçeteyi yırtalım!

Gençliğe reva görülen geleceksizlik, güvencesizlik girdabından çıkmanın tek koşulu da yine sermaye programlarının her türlüsüne karşı mücadele etmekten geçiyor.

Fotoğraf: Gerald Anderson/AA

Paylaş

Taylan Özgür DELİBAŞ

İstanbul Üniversitesi

 

Dünyanın dört bir yanında uygulamaya koyulan sermaye programları ile halklara adeta ekonomik savaş açıldı. Burjuvazinin temsilcileri olan kapitalist hükümetler ve uluslararası ekonomi örgütleri eliyle (Dünya Bankası, IMF, ILO) sermayenin korunumu için yeni birikim alanları sağlamanın yolları aranıyor. Arjantin’de Kenya’da ve Türkiye’de coğrafya fark etmeksizin kapitalistler, neoliberal reform paketleri ile halkların önüne “acı reçeteyi koyarak razı gelinmesini istiyor.

TÜRKİYE’DE GÖRDÜĞÜMÜZ PROGRAM

Türkiye’de 2021 yılında uygulamaya konan “düşük faiz politikası” ile başlayan süreç, faizlerin aşağı çekilmesi ve kurun artmasıyla sonuçlanmıştı. Kur artışına izin verilmesi, yüksek enflasyonu beraberinde getirerek alım gücünün düştüğü; kıdem tazminatı ve emekli aylıkları gibi biriken ücretleri de eritti. Düşük faizle beraber manipüle edilen TÜİK rakamları ile asgari ücret enflasyonun altında kaldı ve son yılların en büyük “bölüşüm şoku” iktidar eliyle başarılı bir şekilde uygulanmış oldu. İktisat çevrelerince bu dönem “akıl dışı”, “liyakatten yoksun” bir uygulama olarak tarif edilse de sermaye sınıfının kar rekorları kırdığı, öncesindeki pandemi süreciyle beraber ele alınırsa bu iki-üç yıllık dönem emekçi sınıflar ve gençlik bakımından mülksüzleştirme süreci olarak tarif edilebilir.

Bu anlamda bu politika her ne kadar akıl dışı ya da irrasyonel olarak tarif edilse de Türkiye kapitalizminin sıkışmışlığının çözümü emekçi sınıfların sırtına yüklenmekte bulunmuştu.

2023 seçimlerine giden yolda kur politikasında değişime gitme ihtiyacı üretim sürecinin ithalata bağımlılığının artışıyla daha fazla hissedilir hale gelmişti. İktidar partisi ise çözümü bu kez faizleri yükseltmekte buldu. Halkın geniş kesimlerinin vergilendirilmesi ve kamuda tasarruf projesini içeren emek düşmanı sermaye programı “Orta Vadeli Program” hayata geçirildi.

Nebati döneminin ucuz-emek modelini daha da derinleştiren klasik neoliberal modeline geçişin startını verdi. İktidarıyla muhalefetiyle kapitalist sınıflara can suyu olacak bu “rasyonelleşmenin” sermayenin yeni birikiminin stratejisi olarak formülize edildi. IMF’siz IMF programı OVP’ye, IMF sözcüleri tarafından “Türk ekonomisine yönelik kırılganlıklar azaldı” söylemleriyle yeşil ışık yakıldı. Toplumsal bakımdan herhangi bir direnişle karşılaşmadan hayata geçirilen bu program, yüksek kârlılığın devamı ve sınıflar arası bir servet aktarımını garanti altına almakta.

KENYA’DA SERMAYENİN HALKA AÇTIĞI SAVAŞIN BOYUTLARI

Daha özgün koşullar barındırmakla birlikte Türkiye’deki durumun bir benzerini, sıcak bir gündem olarak Kenya’da görmek mümkün. Afrika’nın doğusundaki Kenya, Sahra-altı Afrika’sının gelişmiş ekonomilerinden biri. Meclise sunulan son yasa tasarısıyla gelişen sokak hareketini incelemek, Türkiye halklarının OVP’ye karşı alacağı tavrın ne olması gerektiğine ilişkin bir bakış kazandıracaktır.

Kenya’da bütçe açığı ve devlet borçlarının yükünü, 2,7 milyar dolarlık ek vergi paketi ile halka yükleyecek yasanın meclise getiren hükümet, sokaklara dökülen on binlerce yurttaşın tepkisiyle karşılaştı. 30 kişi hayatını kaybederken 47 bölgeye yayılan eylemler sonuç verdi, hükümet yasa tasarısına imza atmayacağını duyurdu. Ruto’nun geri adım atmasına rağmen protestolar devam etmekte. Kenya halkından daha çok IMF’ye sadık biri olarak görülen Ruto’nun istifası için Kenya Komünist Partisi başta olmak üzere pek çok siyasi parti sokağa çağrı yapmış vaziyette.

Protestolarda öne çıkan “Kenya IMF’nin laboratuvar faresi değildir” sloganı sokaktaki hareketin antiemperyalist karakterini de yansıtıyor. Yasa tasarısının bir diğer maddesi olan yüksek öğrenim finansmanının kesilmesi ise üniversite öğrencileri açısından özel bir gündem haline gelmişti. Şimdilik püskürtülen yasanın geçmesi halinde birçok gencin eğitim almaktan mahrum kalacağı belirtilirken, Genç Komünistler Birliği (Kenya), “Geleceğimizi ve ülkemizi, IMF’nin fırsatçı, insanlık dışı ve başarısız politikalarına kurban edemeyiz” diyerek mücadeleyi sürdürme çağrısında bulundu.

Kenya’da IMF programına karşı hızlıca verilen refleks, kazanımla sonuçlanırken iktidarın değişmesi için mücadele halen sürmekte. “1994’te New York Times’ın IMF ve Dünya Bankası’nı “Afrikanın efendileri” olarak göstermesinin üstünden geçen 30 yılda çok az şeyin değiştiği gözükmekte. “Efendiler” düşük ve orta gelirli ülkelerdeki ekonomi politikalarını belirlemeye devam ediyor; milyonlarca kişinin kaderi kendi parlamentolarında değil, Washington’daki IMF genel merkezinin toplantı odalarında belirleniyor.”*

SERMAYE PROGRAMINA KARŞI MÜCADELE

Kenya’dan Türkiye’ye tekrar dönecek olursak, Kenya halkının sokağa inerek, Arjantin’deki sendikaların ulusal çapta grevler düzenleyerek sürdürdüğü mücadeleden öğrenmeye ihtiyaç var. Reformist programların bağımlı ülkelerde yeni kalkınma yollarını başlatmada kaçınılmaz olarak başarısız olduğunun pek çok örneğini Arjantin’den Yunanistan’a kadar görmek mümkün. Ucuz emek cehennemine dönüşen Türkiye’de emeğin daha da ucuzlaştığı, iş cinayetlerinin arttığı, sosyal ve ekonomik taleplerin zor gücüyle bastırıldığı bir tablo önümüzde durmakta. Gençliğe reva görülen geleceksizlik, güvencesizlik girdabından çıkmanın tek koşulu da yine sermaye programlarının her türlüsüne karşı mücadele etmekten geçiyor. “Kemer sıkma programına” karşı alternatif bir “emek programının” gündem haline getirilmesi ve daha yüksek sesle tartışılmasının tam sırası. Türkiye gençliğinin üniversitelerde, liselerde ve fabrikalarda “sermaye düşmanı bir program” bayrağını en önden açması ve kendi geleceğini eline alması, acı reçetenin karşısına koyacağımız kurtuluş reçetemiz olacak.

 

Kaynakça:

*G. Sampath – The Hindu

https://ozgurorhangazi.com/2024/03/12/sermayenin-iki-programi/

https://teoriveeylem.net/tr/2024/03/04/orta-vadeli-program-finans-kapitale-yeni-taahhut/

https://www.thehindu.com/news/international/imf-overlords-of-the-developing-world/article68349358.ece

ÖNCEKİ HABER

98 Bergama’dan 24’ Dikili’ye enternasyonal mücadele: 21. Gençlik Yaz Kampı

SONRAKİ HABER

Kapitalizmin yarattığı krizler aşırı sağ ile çözülemez

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...