Yapılması gerekeni kamu işçileri gösterdi
“Bir kazanım elde edilecekse öyle masa başında oturup açıklama yapmak yetmez. Kent meydanlarında kitlesel yürüyüşler, basın açıklamaları, iş yavaşlatma ve grev kararı alıp uygulamalıyız.”
Fotoğraf: Hilal Tok/Evrensel
Tes-İş üyesi bir işçi
Kayseri
Milyonlarca işçi ve emekçi aylardır “Geçinemiyoruz, hayat pahalılığı belimizi büküyor, ücretlere zam ve vergide adalet istiyoruz” diye haykırıyordu. Bugün geldiğimiz noktada Türk-İş, Hak-İş ve DİSK, bir araya gelerek ortak bir açıklama yaptılar. Üç konfederasyon mutabakat sağladıkları 10 maddelik metni paylaştılar.
Ergün Atalay her zamanki gibi basın önünde aslan gibi kükredi. Biz ise deneyimlerimizden yola çıkarak bu kükremenin altında bir boşluk hissediyoruz. Genel Başkan “Bu kriz ne 1994 ne 2001 ne de 2008 krizlerine benziyor, bu ortamda asgari ücret alan bir hafta bile geçinemez” diyor. Bunu en iyi biz biliyoruz başkan. Yoksulluğu yaşayan biz, astronomik maaşlar alan, şatafat içinde yaşayanlar siz... Biz milyonlarca işçi, sizin gibi sendika bürokratlarıyla aynı hayatı yaşamıyor zaten. Biz milyonlarca işçi, açlıktan ölmeden, yoksulluk sınırının yarısı kadar ücretle, krediler, kredi kartlarıyla, borçla, dipte bir hayat yaşıyoruz.
Kamuda iyi bir sözleşme imzaladığınızı söylüyorsunuz, önceki gün de söylediniz... Ama aynı zamanda bu ekonomik ortamın, enflasyonun sözleşmeyi erittiğini söylüyorsunuz. Bu belli değil miydi? Daha bu yılın başında Türk-İş’e bağlı Harb-İş, Demiryol-İş, Tes-İş gibi sendikalara üye işçiler ek zam talebiyle eylem yapmadı mı? Bu eylemler sonucunda “Ek protokol imzalayacağız” deyip kamu işçisini satış sözleşmesine imza atmadınız mı?
LAFLA PEYNİR GEMİSİ YÜRÜMEZ
Kamu işçisi son 20 yılı sürekli kaybederek geçirdi. Hem ücretleri eridi hem sosyal haklarında kayıplar yaşadı. Kamu işçisinin birçok hakkı, sizin genel başkanlığınız döneminde gasbedildi. Ama şunu bilin ki kamu işçisi tüm yaşananları hafızasına kaydediyor. Artık siz ve sizin gibi bürokrat ve tek adam iktidarının payandası altındaki sendikacılara karşı öfkesi gün geçtikçe artıyor. Çünkü kamu işçisinin masallara inanacak ve güvenecek bir durumu yok artık. Kamu işçisi sizin gerçek yüzünüzü görüyor.
Buradan üç konfederasyona da şu çağrıyı yapmak istiyorum. Bir kazanım elde edilecekse öyle masa başında oturup açıklama yapmak yetmez. Üyelerinizle birlikte kent meydanlarında kitlesel yürüyüşler, basın açıklamaları ve işçi sınıfının gerçek yüzünü gösterecek üretimden gelen gücünü kullandıracak iş yavaşlatma, iş bırakma ya da grev kararı alacaksınız, uygulayacaksınız. Yoksa gerisi boş tencere tıngırtısı olur. Boşa zaman harcamayın, lafla peynir gemisi yürümez. Yapılması gerekeni kamu işçileri sene başında gösterdi.
LAF SÖYLENDİ, SIRA İCRAATTA
Hak-İş üyesi bir grup işçi
Kayseri
Türk-İş, Hak-İş ve DİSK’in yaptığı ortak açıklamada işçilerin talepleri eksik de olsa sıralandı. Uzun süredir dile getirdiğimiz bu taleplerin aciliyeti yakıcı bir halde. Sermayedarlar ve hükümetler kazandığımız hakları tekrar elimizden almak için türlü oyunlar çeviriyor. Mart ayından bu yana devam eden ek zam talebimizi de çeşitli bahanelerle püskürtmeye çalışıyorlar.
Ek zam talebimizi mart ayından bu yana sendikamıza iletmemize rağmen herhangi bir icraat görmedik. Mart ayından bu yana kılını kıpırdatmayan sendikalar şimdi açıklama yapıyorlar. Ama konfederasyonlar bu açıklama ile bizim sırtımızı sıvazlayıp yine arkalarına yaslanacaklarsa, sendikaları asıl sahipleri olan işçi sınıfına bırakıp gitsinler.
Bizler sendikalardan sırtımızın sıvazlamasını, ‘Bakın sizin için ortak açıklama yaptık’ denmesini istemiyoruz. Bu geciken açıklamadan sonra icraat bekliyoruz. Gerçekten işçi sınıfını düşünüyorlarsa bu hakları almanın başkaca yolları vardır. Mart ayından bu yana hiçbir şey yapmayan sendikalarımızı, gerçekten hak arama davamızda yanımızda görmek ve gerçek bir icraat yapılmasını bekliyoruz.