Mahkemeden Cengiz’in bakır-altın madenine yeşil ışık! | Yeni ÇED raporuna açılan dava reddedildi
Cengiz Holdinge ait Truva Bakır şirketinin Çanakkale Bayramiç Hacıbekirler köyü yakınlarında kurmak istediği bakır-altın madenine verilen ÇED olumlu belgesinin iptali davası reddedildi.
Fotoğraf: Özer Akdemir/Evrensel
Özer AKDEMİR
Cengiz Holdinge ait Truva Bakır Maden İşletmeleri A.Ş. tarafından Çanakkale’nin Bayramiç ilçesi Hacıbekirler köyü yakınlarında işletilmek istenen bakır-altın madenine 2009/7 Genelgesi uyarınca verilen ÇED olumlu belgesinin iptali davası mahkeme tarafından reddedildi. Daha mahkeme kararı açıklanmadan şirketin madende çalıştırmak üzere 200 işçi alması ve işletme müdürünün Çanakkale’de ev tutması mahkeme kararının şirket tarafından önceden öğrenildiği yorumlarına neden oldu.
MADENİ CENGİZ HOLDİNG KANADALILARDAN SATIN ALMIŞTI
Cengiz Holding, Kanadalı Liberty Gold ve Teck Resorurces’a ait altın bakır madenini 2019 yılı Temmuz ayında 55 milyon dolara satın almıştı. Madene verilen ilk ÇED Olumlu kararı karşı açılan dava sonrası iptal edilince şirket bu tür davaları etkisiz kılmak için çıkarılan 2009/7 Genelgesi uyarınca yeni ÇED için başvuru yapmıştı. Bu yeni ÇED Raporuna karşı açılan davada mahkeme bu kez davayı reddederek, ÇED Raporunu hukuka uygun buldu. Mahkeme heyeti davanın ret gerekçesi olarak bilirkişi raporunu dayanak alırken, karşı oy kullanan mahkeme üyesi bir hakim de aynı bilirkişi raporuna atıfta bulunarak işletme sonrası oluşacak ocak gölünün çevreye zarar verip vermeyeceğinin ortaya konması için ek bilirkişi raporu gerektiğini belirtti.
MADENE VERİLEN ÇED’İN İPTALİ İÇİN İLERİ SÜRÜLEN GEREKÇELER
Dört kurum, 91 yurttaş tarafından açılan davada Hacıbekirler Köyü sınırları içerisinde Cengiz Holding’e ait Truva Bakır Maden İşletmeleri tarafından yapılması planlanan projenin 2009/7 genelgesi kapsamında revize bir proje değil yeni bir ÇED başvurusu olarak ele alınması gerektiği ileri sürülüyordu. Aralarında Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği, Ege ve Marmara Çevreci Belediyeler Birliği, Ayvalık Tabiat Derneği ve Çan Çevre Derneğinin bulunduğu ve yörede yaşayan 91 yurttaşın da bireyse olarak katıldığı davada madene verilen ÇED Olumlu kararının iptal için gösterilen diğer gerekçelerden bazıları şunlar;
- Bakanlığın Mahkemece iptal edilmiş olan 2021 tarihli ÇED olumlu kararının halen yürürlükte olduğunu ve 89430 ruhsat sahalı proje için de geçerli olduğunu ileri sürmesinin yargı kararını tanımamak olduğu,
- Proje ile Hacıbekirler 1 ve 2 göleti projelerinin ve bu göletlerin yapımı sürecine dair projelerin entegre projeler olduğu, projenin iptal gerekçelerinin bu ÇED raporuyla da giderilemediği,
- Arkeolojik tespitlerin parsel bazında ve tekil olduğu, ÇED alanının en önemli unsuru olan somut olmayan kültürel miras açısından değerlendirilmesi gerekirken ÇED raporunda bu konuya hiç değinilmediği, yalnızca Aeneas Yolu açısından ÇED alanı içerisinde yer almadığı değerlendirmesinin yapıldığı,
- ÇED raporunda proje kapsamında öngörülen etkinliklerin ormancılık çalışmaları üzerindeki olası etkilerinin sorgulanmadığı,
- Mahkeme kararındaki eksikliklerin aynen muhafaza edildiği, 10 cm kalınlığındaki bir tabakanın orman ağaçlarının yetişmesi için yeterli olmadığı,
- ÇED raporunda dışarıdan malzeme getirileceğinin itiraf edildiği, rehabilitasyon projesi ve
- kademeli kapatma planında orman kurma esaslarına değinilmediği, hangi ağaç türlerinin kullanılacağının rehabilitasyon projesinde yer almadığı, yine dikim aralıkları, bakım vb. rehabilitasyon detaylarının verilmediği, ağaç taşıma işleminin arazide uygulanamayacağı,
- Ülkemizde yaklaşık 20 bin kadar olan omurgasız türlere ÇED raporunda yer verilmediği, * ÇED alanının % 50'sinden fazlasının 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu kapsamında korunması gereken arazi sınıfında olduğu ve tarımsal üretimin söz konusu olduğu
BİLİRKİŞİLER BÖLÜNDÜ
Dava sürecinde yapılan bilirkişi keşfi sonrası hazırlanan raporda bilirkişi heyetinde bulunan uzmanlardan Harita Mühendisliği, Arkeoloji bilimi Çevre Mühendisliği, Maden Mühendisliği uzmanları ÇED Raporunu uygun bulurlarken Jeoloji ve Hidrojeoloji, Orman Mühendisliği disiplini açısından uygun bulunmamıştı. Bilirkişi raporundaki görüşleri değerlendiren mahkeme heyeti oy çokluğu ile verdiği kararında “2009/7 sayılı genelgeye uygun olarak hazırlanan yeni ÇED raporunun bilimsel ve teknik yönden yeterli ve kabul edilebilir düzeyde olduğu ve bu haliyle dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır” ifadelerine yer verildi.
KARŞI OY
Mahkeme heyetinde bulunan hakim üye Ülkü Çardakçı bu kararı karşı oy kullandı. Çardakçı karşı oy gerekçesinde ''ÇED Olumlu'' kararı verilen proje sonunda meydana gelecek gölün yaşayan bir ekosistem haline gelmesi ve gölde ötrofikasyon meydana gelmemesi için alınan önlemlerin ilgili mevzuat ve bilimsel esaslara göre yeterli, kabul edilebilir düzeylerde olup olmadığının belirlenmesi ve bu bağlamda projenin gerçekleşmesinde çevre açısından sakınca olup olmadığının değerlendirilerek dava konusu işlemin hukuka uygunluğunun incelenmesi için ek bilirkişi görüşüne başvurulması gerektiğini dile getirdi. Çardakçı, konuya dair incelemenin yapılabilmesinin özel ve teknik bilgiyi gerektirmesi nedeniyle hâkimin hukuki bilgisi ile çözümlemesi mümkün olmayan bu konuya ilişkin ek bilirkişi raporu alınmasının gerektiğine vurgu yaptı.