12 Temmuz 2024 04:31

Oldu bitti yetmez, her gün eylem şart

Pendik’te kurulu askeri tersane işçileri, hükümetin vergi politikalarından şikayetçi. İşçilerin talebi adil bir vergi sistemi.

Fotoğraf: Evrensel 

Paylaş

Eren YÜCEBOY
Merve İLHAN
İstanbul

Askeri tersane önündeyiz. İşçi servislerinin birer ikişer tersane önüne yanaşmasıyla kalabalık birikmeye başlıyor.

Bir işçi, vergide yüzde 27’lik dilime girmesinden, ekonomide Mehmet Şimşekli dönemde özellikle artan vergi yükünden şikayetçi: “Bahşişe vergi, düğün takısına vergi, her şeye vergi… Mehmet Şimşek geldi geleli kıskaca aldı herkesi. Bunun elinden daha çok çekeceğiz, belli.”

Yanı başındaki işçi arkadaşı düzeltiyor onu: “Herkesi almadı kıskaca. Patronların, zenginlerin rahatı yerinde.”

Hak veriyor aynı işçi, arkadaşına: “Doğru. Patronlara bu ülkede bolluktan, zenginlikten başka bir şey yok. Onların sürekli vergi borçları silinir, onlara teşvik primleri dağıtılır… Geçenlerde bir yakınımın çalıştığı şirket AR-GE’ye yatırım yapacağım diye devletten teşvik istiyor. Devlet de veriyor teşviği. Bu şirketin sahipleri bütün maliyetlerini AR-GE harcaması olarak gösteriyorlar teşviği aldıktan sonra. Nasılsa veriyor devlet bol keseden. Patronlar teşvik almak için on çimentoya halledebileceği işi yüz çimento maliyetine gösteriyor. Devlet veriyor yine teşviği. Veriyor ama verdiğini denetlemiyor da. Bana sürekli SGK’den mesaj geliyor. Vergi borcum varmış, e-Devlet’e bakacakmışım. Benim vergimin peşine bu kadar düşen devlet patronların vergisini de takip ediyor mu böyle? Onlara da atıyor mu SMS?​”

"HER GÜN EYLEM GEREK"

Geçtiğimiz aylarda hem tersane önünde hem de çeşitli kent meydanlarında yaptıkları eylemleri hatırlatarak, tersanede örgütlü olan Türk Harb-İş sendikasından daha fazla destek talep ediyor bir başka işçi ise: “Biz burada da eylem yaptık, Kartal’da da yaptık. Sadece biz de değil. Başka yerlerde de oldu bu eylemler. İyi de yaptık. Ses çıkardık. Ama sesimizi tek seferliğine çıkarınca sonuç alamıyoruz. Sendikanın işçiye daha yakın olması lazım. Her an işçiyle mücadele etmesi lazım. Eylem yapmak iyi hoş da ertesi gün hiçbir şey olmamış gibi çalışmaya dönünce bizi kimse ciddiye almıyor. Gerekirse her güne başka eylemler koymak lazım.”

Tuzla tersaneler bölgesinde kurulu Sedef Tersanesinde çalışırken oradan ayrılarak askeri tersanede taşeron olarak çalışmaya başladığını belirten bir işçi de geçim zorluğundan dert yanıyor: “Sedef’te hiç değilse mesai oluyordu. Burada öyle bir şey yok. Pazar günü çalışamıyorsun. Cumartesi mesai olarak kabul edilmiyor. Mesaisiz ele geçen para geçinmeye yetmiyor. Güya bu ay zamlı çalışacaktık. Şimdi de diyorlar ki ‘Bir sonraki ayı bekleyin’. Bekle bekle nereye kadar? Zaten yapacağı zam da geçinmeye yetmeyecek. Muhtemelen geri Sedef’e geçeceğim. Hiç değilse mesaiyle buradan daha fazlasını kazanırız.”

Arkadaşı gibi çalıştığı Sedef Tersanesinden ayrılarak askeri tersanede çalışmaya başlayan bir başka işçi de düşük ücretlerden şikayetçi: “Ücretler ortada. Yetmiyor. Hangi tersaneye gittiysek başka bir sorun. Oradan çık oraya gir, oradan çık oraya gir… Dertler hep başka başka. İşçi arkadaşlarla konuşuyoruz aramızda ücretler düşük diye. Yarın oluyor, bir bakıyoruz ki usta tepemize binmiş.”

Sorunlarının çözümünü ise işçilerin dayanışmasında gördüğünü belirterek, “İşçinin işçiye güvenmesi lazım. İşçi işçiye güvenmedi mi patronlar bizi keklik gibi avlar. İspiyonculuk, arkadan iş çevirmek yakışmaz işçi adama. Önce birbirimize güveneceğiz ki sonra sırt sırta mücadele edebilelim” ifadelerini kullandı.

"İNSAN YERİNE KOYAN YOK"

ISUZU’dan ayrılarak askeri tersanede çalışmaya başladığını belirten başka bir işçi de aynı dertlere sahip. “28 bin lira para veriyorlar. Neye yeter?​” diyen işçi, “Başka bir arkadaşım benimle birlikte ISUZU’dan ayrılıp TIRSAN’a girdi. Adam akıllılık etmiş. Burası da böyle devam ederse çalışılmaz burada” şeklinde konuştu.

23 yaşındaki genç bir işçi ise memleketin yeni geldiğini ve gelir gelmez burada çalışmaya başladığını söylüyor: “Bizi insan yerine koyan yok. Ne aldığımız para karnımızı doyuruyor ne de kaldığımız yer eve benziyor. Köpeği bağlasan durmaz, öyle bir yerde yaşıyoruz. Bizi insan yerine koyan var mı ki bize adalet sağlasınlar?​”

ÖNCEKİ HABER

Orhan Sarıbal'dan ÖMK değerlendirmesi: Rejime göre okul, müfredat, öğrenci, öğretmen

SONRAKİ HABER

Denizli’de Şemikler mahallesindeki imar değişikliğine mahalleli itiraz ediyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...