İşçiler: Bozkurt hükümete yaradı

Çağlar KAZAK
Eskişehir

Avrupa Futbol Şampiyonası (EURO 2024) Türkiye’nin de turnuvada yer alması nedeniyle başından beri ülkemizde de büyük bir heyecanla takip ediliyor. Türkiye’nin çeyrek finale kadar çıkması büyük bir sevinç yaratırken teknik bazı konular da -Teknik Direktör Montella’nın oyuncu tercihleri, oyuncu değiştirmemesi gibi- tartışmaların odağında yer aldı. Ancak hepsinden öte Avusturya karşısında ikinci tur maçında, maça hem golleriyle hem de savunmadaki performansıyla damga vuran Merih Demiral’ın gol sevinci sırasında yaptığı bozkurt işareti gündeme bomba gibi düştü. Harekete Türklük mitolojisi içerisinde anlam arayıp siyasi anlamından çıkarmaya çalışanlar, hareketi ırkçı-faşizan politikaların siyasi sembolü olarak görenler, UEFA’nın futbolcuya 2 maç men cezası vermesi... Merih Demiral’ın yaptığı bozkurt işaretinin yankıları halen devam ediyor. Sosyal medyada, televizyon ekranlarında, kahve sohbetlerinde tartışmalar sürüp giderken biz de bu konuyu Eskişehirli işçilerle konuştuk.

Görüştüğümüz işçilerden anlıyoruz ki Avrupa Şampiyonası işçiler tarafından sıkı bir şekilde takip ediliyor ve üzerine değerlendirmeler yapılıyor. Çalışırken de maçları dinlediklerini söyleyen bir Arçelik işçisi, Demiral’ın bozkurt hareketiyle ilgili şunları söylüyor: “Çok fazla gündem edildi, bu kadarına gerek yoktu. Merih’in, bu hareketin bazı kesimler için ne ifade ettiğini anlayacak bir tarih bilgisine sahip olmadığını da düşünüyorum. Zaten bilse yapmaz. Zira bu işaret pek çok katliamın, cinayetin faallerinin yaptığı bir hareket. Yaşadığımız bir sürü sorun var, onlar hiç tartışılmıyor ancak bir futbolcunun yaptığı hareket günlerce TV ekranlarında yer buluyor. Tabii hayat pahalılığı, enflasyon, zamlar konuşulmasın isteniyor. Merih’in tartışılması da hükümetin işine geliyor elbette.”

Bir başka Arçelik işçisi konuya biraz daha farklı yaklaşıyor. Türkiye turnuvada yer aldığı için karşılaşmaları takip ettiğini belirten işçi, kendisini muhalif olarak tanımlıyor. “Demiral’ın yaptığı hareket beni rahatsız etmedi” diyen işçi UEFA’nın cezasını abartılı bulduğunu söylüyor. Arçelik işçisi, “Neticede bize ait bir simge. Farklı milletlerin farklı sembolleri var, Merih de siyasi bir figür olarak değil, sadece Türklüğe selam olarak yaptı” diyor.

"FABRİKANIN BAŞ GÜNDEMİ, TABİİ ÜCRETLERDEN SONRA"

Hava İkmal fabrikasında çalışan bir işçi de “EURO 2024 başladığı andan itibaren fabrikanın baş gündemlerinden biri oldu, tabii ücretlerimizin azlığından sonra” diyor gülerek. İşçi, “Bize Türklüğün simgesidir gibi lanse edilmeye, anlatılmaya çalışılıyor. Fakat bu işaretin bir siyasi partiye ait olduğunu siyaseti göz ucuyla takip edenler bile bilir. Fabrikada pek çok işçi arkadaşım kendisini milliyetçi-muhafazakar olarak tarif ediyor ve Merih’in hareketinden dolayı gururlandıklarını söylüyorlar. Milli takım maçlarının siyasallaştırılmaması lazım” diyor.

Aynı fabrikadan bir başka işçi şunları söylüyor: “Fabrikada gururlandık diyen pek çok işçi arkadaşımız var. Ben de onlarla tartışıyorum, kiralar almış başını gitmiş, pazara, markete, kasaba, tatile gidemez olduk, işte Türklerin gerçek hali diyorum. Ben de Türküm ve o işaretin beni temsil ettiğini düşünmüyorum. Bu konu gereğinden fazla yer aldı gündemde. Bizim asıl gündemimiz geçim sorunu.”

TÜRASAŞ’ta çalışan bir kamu işçisi de EURO 2024’ün Katar’da düzenlenen Dünya Kupası’ndan daha çok takip edildiğini söylüyor. Kamu işçisi bahis oyunlarının iş yerinde yaygın olduğunu ve bu nedenle de sıkı takip edildiğini ifade ediyor. TÜRASAŞ işçisi, “Kendi ligimizde yaratılan rekabetçi, kinci ortam milli maçlarda da sürüyor. Fanatizm gözlerini kör etmiş. Eğer bir futbolcunun performansını kötü buluyorsa ‘Bak o Galatasaraylı, o nedenle böyle ya da tam tersi o futbolcu Fenerbahçeli, o yüzden iyi oynamıyor’ gibi tartışmalar oluyor” diyor. Demiral’ın bozkurt işareti yapması konusuna da değinen işçi, “Son derece gereksiz bir hareketti. Bir refleksle mi yaptı, yoksa planlı mıydı bilemiyoruz. O hareket siyasi bir hareket. Bir yandan da bizim fabrikada işçilerin yüzde 70’i Türklüğün simgesi olarak görüyor. Bu benim için çok moral bozucu oldu. Kurttu, Merih’ti derken asgari ücret, emekliye memura zam tartışmaları arada kaynayıp gitti. Süreci güzel yönettiler, halkı gereksiz tartışmaların içine çektiler. Buradan kazançlı çıkan elbette iktidar oldu” diyor.