13 Temmuz 2024 00:57

Evvel Temmuz Kültür Sanat Festivali başladı: Tabanda birlik olmalıyız

Evvel Temmuz Kültür Sanat Festivali’nde Türkiye’de Siyasal Durum ve Solda İttifak Politikaları” başlığı ile panel düzenlendi.

Fotoğraf: Evrensel 

Paylaş

Evvel Temmuz Kültür Sanat Festivali artık gelenekselleşti. İki yazdır depremin yıkıntıları içinde festivali gerçekleştiriyor. Akdeniz Kültür ve Dayanışma Derneği ile Samandağ Kalkındırma Derneği tarafından düzenlenen Geleneksel Evvel Temmuz Kültür Sanat Festivali’nin bu yıl 24’cüsü gerçekleşiyor.

Evvel Temmuz Festivali, kültürel, sanatsal ve siyasal bir içerikle düzenleniyor. Samandağ, Serinyol ve Defne’de gerçekleşen festivalin Samandağ’ı ayağında, “Türkiye’de Siyasal Durum ve Solda İttifak Politikaları” başlığı ile panel düzenlendi.

Moderatörlüğünü DEM Parti İl Eş Başkanı Naim Özbek’in yaptığı panele Emek Partisi Genel Başkanı Seyit Aslan, CHP 24. ve 26. dönem Milletvekili İlhan Cihaner ve Dipnot Yayınları Genel Yayın Yönetmeni Emrali Türkmen konuşmacı olarak katıldı. Özbek’in yaptığı açılış konuşmasının ardından ilk sözü alan Emek Partisi Genel Başkanı Seyit Aslan, “Dörtyol ilçede devam eden Yolbulan metal işçilerinin grevine değindi.

“TÜİK’İN VERİLERİ GERÇEĞİ YANSITMIYOR”

Aslan, ülkede iki ekonominin olduğunu, birinin işçilerin yaşadığı ekonomi diğerinin onları sömürerek patronların ekonomisi olduğunu söyledi. İşçilerin ürettiği halde yoksullaştığına değinen Aslan, işçiler açlık sınırında yaşarken patronların üretmeden zenginlik içinde hayatlarını sürdürdüğünü vurguladı.

Ülkede yaşanan ücret adaletsizliğini ve asgari ücretin açlık sınırında olduğunu vurgulayan Aslan, “Maliye Bakanı Mehmet Şimşek asgari ücretin yeterli olduğunu savunuyor ve maaşlara zam yapılmasına gerek olmadığını belirtiyor. Cumhurbaşkanı da bu politikayı destekliyor ve düşük ücret, sendikasız çalışma, sosyal haklardan mahrum bırakma gibi uygulamalar devam ediyor. Ancak, asgari ücret açlık sınırının altında kalıyor ve yoksulluk sınırı çok daha yüksek seviyelere çıkmış durumda. Cumhurbaşkanı ve bakanlar ise halka önerilerde bulunarak, masraflarını kısarak geçinmelerini tavsiye ediyorlar. Bu durum, halkın yaşamıyla alay etmek olarak görülüyor. Hükümet, halktan topladığı vergilerle zenginlere teşvikler, vergi iadeleri, KDV ödemeleri gibi destekler sağlıyor. Ancak işçilere, çiftçilere ve emekçilere yeterli kaynak ayrılmıyor. Ekonomik zorluklar nedeniyle intihar eden insanlar, kreş bulamayan aileler ve yaşamlarını sürdüremeyen bireyler mevcut. Türkiye’nin borçları için yapılan faiz ödemeleri devasa boyutlarda. Önümüzdeki yıllarda bu ödemeler artarak devam edecek. Hükümet, asgari ücreti ve emekli maaşlarını artırmanın enflasyonu artıracağını savunuyor ve bu konuda yanlış bilgilendirmeler yapıyor. TÜİK’in verileri de gerçeği yansıtmıyor ve iktidarın istekleri doğrultusunda manipüle ediliyor” diyerek belirtti.

“EĞİTİM SERMAYE İÇİN UCUZ İŞGÜCÜ YARATIYOR”

Eğitimde sermayeye ucuz iş gücü hazırlamak amacı güdüldüğünü söyleyen Aslan, “Eğitim ve sağlık alanlarında da ciddi sorunlar mevcut. Millî Eğitim Bakanlığı sürekli değişiyor ve her yeni bakan, eğitim müfredatını yeniden düzenlemeye çalışıyor. Eğitimde sermayeye ucuz iş gücü hazırlamak amacı güdülüyor. Sağlık alanında ise randevu almak zor ve sağlık hizmetleri yetersiz. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın kapitalist sağlık sektöründen gelmesi, sağlık politikalarını olumsuz etkiliyor” dedi.

Aslan, halkın demokratik hakların kısıtlandığını dile getirerek, “Ülkedeki mevcut durum, devlet kurumlarının işleyişinde ciddi aksaklıklar olduğunu gösteriyor. Yolsuzluk, çete faaliyetleri ve hukukun üstünlüğüne yönelik tehditler, devletin temel işlevlerini yerine getirmekte zorlandığını ortaya koyuyor. Bu, sadece bireylerin günlük hayatını olumsuz etkilemekle kalmıyor, aynı zamanda toplumun genel güven ve adalet duygusunu da zedeliyor. Medya üzerindeki baskılar ve demokratik hakların kısıtlanması, halkın devlet kurumlarına olan güvenini daha da sarsıyor. Bu ortam, devletin vatandaşlarına karşı sorumluluklarını yeterince yerine getiremediği algısını güçlendiriyor. Bu nedenle ülkede devletin çökmüş durumda olduğunu görebiliyoruz” ifadelerini kullandı.

“GÖÇMEN VE MÜLTECİLERE YÖNELİK BASKILARI ARTIYOR”

Göçmenlerin insani koşullarda yaşamaları için mücadele etmek gerektiğini vurgulayan Aslan, “Avrupa’da ve dünyada milliyetçi, ırkçı ve faşist partilerin yükselişi, Türkiye’deki göçmen ve mültecilere yönelik baskıları artırıyor. Göçmenler, zor koşullarda yaşamaya çalışıyor ve toplumsal ayrımcılıkla karşı karşıya kalıyor. Türkiye halkı olarak, mültecilerin daha insani koşullarda yaşamaları için mücadele etmek gerekiyor. Dış politikada ise, Türkiye’nin komşu ülkelerle ilişkileri çalkantılı. Suriye, Mısır, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri ile olan ilişkilerde büyük değişiklikler yaşandı. Erdoğan, Suriye’de Esad ile barışma girişiminde bulunuyor. Ancak, bu girişimlerin temelinde Kürtlerin statü kazanmasını engelleme çabası yatıyor” dedi

“TALEPLER ETRAFINDA MÜCADELEYİ ORTAKLAŞTIRMAK GEREK”

Sorunlara karşı ortak bir mücadele olması gerektiğini söyleyen Aslan, “31 Mart seçimlerinden sonra, iktidar önemli ölçüde meşruiyetini kaybetti. Ancak, devlet gücüyle işçilere ve emekçilere karşı saldırgan politikalar devam ediyor. Sol sosyalist kesimlerin, emek ve demokrasi güçlerinin, sendikaların ortak bir mücadele yürütmeleri gerekiyor. Bu, tabanda bir birlik oluşturmadıkça, yukarıdaki birlikler yeterli olmayacaktır. İşçilerin grevlerine ve depremzedelerin haklarına sahip çıkılması, mücadeleyi ortaklaştırmak için önemlidir. Sağlamak ve Orta Doğu’da barış meselesini çözmek için ortak bir mücadele verilmesi gerekmektedir. Eğitim, sağlık ve demokratik haklar konusunda acil talepler etrafında birleşerek, geniş bir güç oluşturulmalıdır” diye konuştu.

“ÇÖKMÜŞ BİTMİŞ BİR YAPI İLE KARŞI KARŞIYAYIZ”

Daha sonra söz alan CHP 24. ve 26. Dönem Milletvekili İlhan Cihaner, sol ittifaklar meselesine değinerek, “Hukuka, adalet mekanizmasına, ekonomiye ve en temel insan haklarından olan seçme ve seçilme hakkına baktığınızda, Kürt siyasetçilerine yönelik bir tür siyasi soykırımla karşı karşıya olduğumuzu görüyoruz. İfade özgürlüğü ve basın özgürlüğü gibi temel insan haklarına baktığınızda ise derin bir kriz yaşanıyor. Çökmüş, batmış, bitmiş bir yapıyla karşı karşıyayız. Bu durumdan çıkmanın anahtarı olarak sol ittifaklar meselesi uzun zamandır söyleniyor. CHP’nin yeni yönetimi daha solda bir politika izleyeceğine dair söz verdi. Henüz bu kredinin test edildiği bir süreci yaşamadık. Türkiye’de ezilenlerin ve yok sayılanların sürekli değiştiği bir gerçek, ama ittifak sahiden bu başarıyı getirecek mi? Bunu tartışmamız gerekiyor, çünkü genellikle seçim öncesinde panik içinde tartışıyoruz. Türkiye solu, sosyalistleri ve sosyal demokratları olarak bu tartışmayı bitirmemiz gerekiyor. İttifak gerçekten başarıya giden anahtar mı? Eğer öyleyse başka bir yola gireceğiz. Ortak bir programda buluşacağız” dedi.

“TÜM MUHALEFETİN ORTAK BİR STRATEJİ GELİŞTİRMESİ GEREK”

İlhan Cihaner’in konuşmasında sonra söz alan Emirali Türkmen ise, “AKP-MHP iktidarının ana amacı, sermayenin korunması ve emeğin sömürüsünün meşru görülmesidir. Bu açıdan emek düşmanı bir rejimdir. Türkiye yüzyılı adıyla kendini adlandırmakta ve faşist bir rejim olarak devam etmektedir. 31 Mart seçimleri tarihsel bir kırılma anıdır. 14 Mayıs’ta tek adam rejimini sandıkta uzaklaştırma çabası kısmen başarılı olamamıştır. Ancak 31 Mart’ta halk, zor koşullarda iradesini göstermiş ve partisinin adaylarını desteklemiştir. Gelecek dönemde, ana muhalefet partisi ve toplumsal muhalefetin diğer damarları arasında ortaklıklar kurmak gerekmektedir. Bu ortaklıklar, toplumsal değerler üzerinden inşa edilmelidir. Ana muhalefet partisi, emeğin haklarını IMF politikalarına teslim ederse anlaşamayız. Ancak demokratik bir çözüm yolu benimserse işbirliği yapabiliriz. Üniversitelerin yeniden özgürce fikirlerin konuşulduğu yerler olması, kadın hakları mücadelesi ve doğa talanına karşı durmak gibi ortak mücadele alanları belirlenmelidir. Tek adam rejimini yıkmak için tüm muhalefetin ortak bir strateji geliştirmesi gerekmektedir” diye konuştu. (Hatay/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Geri dönüşüm tesisleri hastalık saçıyor

SONRAKİ HABER

Yurttaşların yüzde 73’ü korku ya da umutsuzluktan hakkını aramıyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...