14 Temmuz 2024 06:17

Askeri harcamalar ve artı değer

Askeri harcamalar ihtiyaç fazlası stokların eritilmesine yardımcı olur ve kâr oranlarının düşme eğilimini dengeler.

Fotoğraf: Unsplash

Paylaş

Adem Yavuz ELVEREN

Kapitalizm savaşlara, savaşlar düşmanlara ve düşmanlar (hep daha üstün) silahlara ihtiyaç duyar; çünkü kapitalizmin itici gücü bitmek bilmeyen artı değer arayışıdır. Bu bağlamda askeri harcamalar artı değerin soğurulmasında sivil mallara göre daha işlevseldir. Bunun nedeni, bu harcamaların siyasi ve iktisadi hegemonyayı tahkim edebilmelerinde veya hızla kullanıldıkları ya da bir kenara atıldıkları için sınırsız bir talep güvencesi sağlamalarında yatar. Dolayısıyla, askeri harcamalar ihtiyaç fazlası stokların eritilmesine yardımcı olur ve kâr oranlarının düşme eğilimini dengeler.

Bu siyasi ve iktisadi hegemonyanın devam ettirilmesi için kapitalist devletler, uluslararası kapitalist sistemi dış tehditlerden korumalıdır. Buna ek olarak, askeri güç, merkez ülkelerin, çevre kapitalist ülkeler üzerindeki hegemonyalarını sürdürmesi ve merkez ülkeler arasındaki rekabetin düzenlenmesi için kullanılır. Ayrıca, devletler askeri gücü, toplumsal düzeni korumak amacıyla iç tehditlere karşı kullanırlar. Merkez ülkeler, silah tedarik ederek (ya da satarak), eğitim vererek ve danışman göndererek çevre ülkelerin ordularıyla organik bağlar kurar ve az gelişmiş ülkelerin ordularını kapitalist ideolojinin korunması ve savunulması adına seferber ederler.

Marx ve Engels askeri harcamaların ekonomideki rolü üzerine kapsamlı bir inceleme yapmamışlardır. Rosa Luxemburg’a göre ordunun sağladığı doğrudan zora dayalı güç ve militarizmin ideolojik etkisi ilk birikimdeki en başat mekanizmadır. Luxemburg bu meseleyi açık bir şekilde ele alan ve askeri harcamaların ekonomilerin dış pazarlara doğru genişlemesini mümkün kıldığını ve bunun artı değerin realizasyonunun temel araçlarından biri olduğunu ileri süren ilk Marksist düşünür olmuştur (Luxemburg 1913).1 Paul Baran ve Paul Sweezy ise askeri harcamaların toplam talep eksikliğinin telafi edilmesindeki rolünü vurgulamışlardır. Kapitalist gelişmenin sonucunda sermayenin az sayıdaki dev şirketin elinde giderek daha fazla yoğunlaştığını, bu şirketlerin de daha fazla kâr edebilmek için üretimi, yatırımı ve işçilerin alım gücünü kısıtladığını ileri sürerler. Bununla birlikte, işçilerin alım gücünün düşmesi, talep kıtlığına neden olur ve durgunluğa yol açar. Başka bir deyişle, dev şirketler kârın azamileştirilmesinde o denli başarılı olurlar ki, artı değerin artması yönünde güçlü ve sistematik bir eğilim yaratırlar. Ancak, bu “başarı” kendi sorununu da doğurur, zira yaratılan artığın soğurulması gerekmektedir. Benzer şekilde, Kidron da askeri harcamaların, sabit sermayenin ucuzlatılması ve yayılma etkisi üzerinden sermayenin organik bileşimi üzerinde yarattığı sonuçlara odaklanarak, askeri harcamaların süreklileşmiş aşırı üretim tehdidini etkisizleştirdiğini savunmuştur (Kidron 1970).2 Baran ve Sweezy’nin 1966’da yayımlanan Tekelci Sermaye kitaplarındaki tezlerinden biri ABD’de yüksek askeri harcamaların, eksik tüketim kuramı çerçevesinde sistemin ihtiyaç duyduğu ek talebi sağladığı ve böylece sürdürülebilir iktisadi büyümeyi mümkün kıldığıydı.3 Ancak, Ron Smith, 1977 yılında yaptığı çalışmasında Baran ve Sweezy’nin bu savının doğru olmadığını göstermiş, askeri harcamaların, aksi takdirde üretkenliği arttırabilecek yatırımları dışlayarak aslında iktisadi büyümeyi zayıflattığını iddia etmiştir (Smith 1977).4 Yani, askeri harcamalar ekonomik saiklerden ziyade kapitalizmin idamesi için, yani stratejik nedenlerle gerçekleştirilmekteydi.

Smith’in ampirik olarak çürüttüğü bu tez daha sonraki yıllarda hem teorik hem ampirik düzeyde farklı şekillerde incelenmeye devam etti. Bu çalışmaların bir bölümü askeri harcamaların artık değeri soğurarak kâr hadlerini nasıl etkilediğini incelemiştir. Kapitalist sistem içindeki rekabet, şirketleri üretimde makineleşmenin derecesini artırarak üretim maliyetlerini düşürmeye zorlar ve bu da emeğin üretkenliğini yükseltir. Bununla birlikte, emeğin yerini makinelerin alması, sermayenin organik bileşiminde bir artışa neden olur ve artı değerde bir yükseliş yaşanmaması halinde, bu kâr oranlarında bir düşüşe yol açabilir. Bu bağlamda, askeri harcamaların kâr oranlarının düşmesine yönelik herhangi bir eğilimi etkisizleştirmesinin mümkün olup olmadığına ampirik olarak bakmak gereklidir. Bu amaç doğrultusunda 60 yıllık bir zaman diliminde 30’u aşkın ülkeyi ele alan bir çalışmamda iki temel sonuca vardım: İlk olarak, tüm dönem ele alındığında askeri harcamaların kâr hadleri üzerinde pozitif bir etkisi vardır ancak bu etki neoliberal dönemde geçerli değildir. İkinci olarak, askeri harcamalar silah ihraç eden ülkelerde kâr hadlerini artırırken silah ithal eden ülkelerde negatif bir etki yaratmaktadır (Elveren 2021).5 Bir başka çalışmada ise Duncan Foley’in Das Kapital’in 3. cildine dayanan sermaye devreleri modelinde kamu sektörünü askeri ve sivil olarak ikiye ayırarak hem teorik hem ampirik olarak bir ekonomide askeri sektörün payı arttıkça kâr hadlerinin artacağını gösterdim (Elveren 2022).6

Özetle, askeri harcamaların artı değerin soğurulması ve dolayısıyla kâr oranları üzerindeki etkisi, tarihsel bağlama ve hâkim koşullara bağlıdır.

_____

1) Luxemburg, R. (1951) [1913]. The accumulation of capital. London: Routledge and Kegan Paul.

2) Kidron, M. (1970). Western capitalism since the war revised edition. Harmondsworth: Pelican Books.

3) Baran, P. A. ve Sweezy, P. M. (1966). Monopoly capital: An essay on the American economic and social order. New York & London: Monthly Review Press.

4) Smith, R. (1977). Military expenditure and capitalism. Cambridge Journal of Economics, 1(1): 61–76.

5) Elveren, A. Y. (2021). Askerî Harcamalar ve Ekonomi Eleştirel Bir Yaklaşım, İletişim Yayınları, İstanbul.

6) Elveren, A. Y. (2022). Military Spending and Profit Rate: A Circuit of Capital Model with a Military Sector” Defence and Peace Economics, 33(1): 59-76.

ÖNCEKİ HABER

Bursa’da mevsimlik işçileri taşıyan traktör devrildi: 1 ölü, 4 yaralı

SONRAKİ HABER

Erdoğan TSK'deki ihraç verilerini paylaştı: Kurmay subayların yüzde 81'i ihraç edildi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...