Adana’da sokak hayvanları için nöbet eylemi başlatıldı

Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP), 31 Mart'ta yapılan yerel seçimler sonrası gündeme gelen ve sokak hayvanlarına ötanazi yolunu açan yasa teklifinin Meclis’e sunulmasının ardından tepkiler sürüyor.

Adana'da hayvan hakları savunucuları, sokakta yaşayan hayvanların katliamının önünü açacak yasa tasarısını protesto etti. Yaşam İçin Yasa İnisiyatifi ve Adana Ekoloji Platformu tarafından “Sokaktayım Yanındayım Direnişi” çerçevesinde düzenlenen nöbet eyleminin ilki gerçekleştirildi. Eylem her gün 18.00’da Atatürk Parkı’nda gerçekleştirilecek.

Konu ile ilgili basın açıklamasını Gamze Aktaş okudu. Aktaş, yasa teklifine gerekçe yapmaya çalışılan biyolojik çeşitliliği koruma, kuduz vakaları, hayvanları koruma gibi süslü lafların arkasında sokak hayvanlarının katledilmesi olduğunu dile getirdi.

“FATURA HAYVANLARA ÖDETİLMEK İSTENİYOR”

AKP hükümetinin 12 Temmuz Cuma günü 72 AKP’li milletvekilinin imzasıyla Meclis’in Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu'na sunduğu yasa teklifinin sokakta yaşayan hayvanların yaşamını tehlikeye attığı ifade eden Aktaş, bu teklifin yalanlar üzerine kurulu olduğunu ve hayvanlara yönelik katliamların önünü açtığını dile getirdi.  Aktaş, 2004 yılında kendi çıkardığı kanundaki “kısırlaştır-aşıla-yerine bırak” modelini uygulasa 20 yılda sokaktaki hayvan popülasyonunu pekâlâ kontrol altına alabilecekken bunu yapmayan AKP, şimdi artan hayvan popülasyonundan dem vuruyor ve belediyelere uygulatamadığı kısırlaştırma seferberliğinin faturasını, hayvanlara kesmeye çalışıyor” dedi.

“HAYVANLARI KATLETMEK İÇİN BAHANE BULMAK KOLAY”

Aktaş, yasa teklifine göre saldırgan, bulaşıcı veya tedavi edilemeyen hastalığı olan, sahiplenilmesi yasak olan, kamu güvenliği bakımından tehlike oluşturan, hayvandan hayvana ya da hayvandan insana bulaşan hastalık taşıyan ve biyolojik çeşitliliğe zarar veren tüm hayvanların öldürüleceğini belirtti. Bu süslü lafların yasayı meşrulaştırmak için söylendiğini dile getiren Aktaş, “Her birinin tanımının bilinçli şekilde muğlak bırakıldığının farkındayız. Bugüne kadarki acı tecrübelerimizden biliyoruz ki sadece havladı diye bir hayvanı ‘saldırgan’ ya da ‘kamu güvenliği bakımından tehlikeli’ addetmek veya tek bir antibiyotikle, tek doz aşıyla tedavi edilebilecek bir hayvanı ‘bulaşıcı hastalığı var’ diyerek katletmek çok kolay. Tüm hayvanları öldürmeyi hedefleyen teklife göre artık yerel hayvan koruma görevlileri de olmayacak. Adında “Hayvanları Koruma” ifadesi geçen kanunun hiçbir yerinde hayvanları korumaya dair bir güvence kalmayacak” şeklinde konuştu.

“HAYVAN ÜRETİMİ VE TİCARETİ DURMALI”

Kuduz bahanesine dair konuşan Aktaş, “Sağlık Bakanlığının yayımladığı Kuduz Profilaksi Rehberi, kuduz aşısının yüzde 100 koruma sağladığını açık ve net şekilde ortaya koyarken ve Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü, 2013-2023 yılları arasında kayda geçen toplam kuduz vaka sayısının 22 olduğunu duyurmuşken kimseyi bu ülkede kuduz sorunu olduğuna inandıramazsınız” dedi.

Sokak hayvanlarının saldırıları sonucu meydana gelen yaralanma, ölüm vakalarına dair istatistik olmadığını, belirtilen rakamların gerçeği yansıtmadığını dile getiren Aktaş, “Hayvan üretimi ve ticareti durmadıkça popülasyon kontrol altına alınamaz. Bilimsel tek çözüm, yurt çapında eş zamanlı kısırlaştırma seferberliği ile hayvan nüfusunu kontrol altına almak” dedi.

EYLEMLER DEVAM EDECEK

Yasayı hazırlayan, sunan ve oylayanlara seslenerek, halkın yalanlarla kandırılarak hayvanların toplama kamplarına gönderilmesine izin vermeyeceklerini belirten Aktaş, hayvanların yaşam hakkı için mücadele eden aktivistlerin düşmanlaştırıldığını belirterek “Bu yasa değişikliğine izin vermeyeceğiz ve adaleti savunan milletvekillerinden teklife muhalefet etmelerini bekliyoruz” dedi.

Hayvan hakkı savunucuları, İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Antalya ve Alanya’daki eylemlere ve nöbet alanlarına katılım çağrısı yaparak, herkesin kendi mahallesinde, il ve ilçesinde örgütlenerek eylemler yapması ve nöbetler başlatması gerektiğini vurguluyorlar. Yaşam İçin Yasa İnisiyatifi ve Hayvan Yaşam Özgürlük İnisiyatifi hesaplarının takip edilmesi gerektiğini belirten savunucular, meclisin kapılarının zorlanması için çağrıda bulundular. (Adana/EVRENSEL)