15 Temmuz 2024 04:35

Darbenin siyasi ayağı hâlâ karanlıkta

Silahlarla 15 Temmuz’da sokağa çıkan Ayhan Bora Kaplan ile çetesine yönelik operasyon ve AYM-Yargıtay krizi gibi çatışmalar, 8 yılda hangi güç odaklarının palazlandırıldığını su yüzüne çıkardı.

15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi. (Fotoğraf: Elif Öztürk/AA)

Paylaş

Darbe girişiminin üzerinden 8 yıl geçti. 251 kişinin hayatını kaybetmesi ve 2 binden fazla kişinin yaralanmasıyla sonuçlanan darbe girişiminin pek çok sorusu yanıtsız kaldı. 15 Temmuz’a giden süreçte yaşananlar ve darbenin siyasi ayağı karanlıkta bırakıldı.

Darbe girişimi sonrasındaki yargılamalarda 58 ilde, toplam 289 dava ile 4 ek dava görüldü. Mahkemelerce yapılan tefrikler, istinaf ve Yargıtay aşamalarındaki kısmi bozulmalar sonrasında dosya sayısı 400’ü aştı. Türkiye genelinde ilk derece mahkemelerince 289 fiili darbe davasında toplam 8 bin 724 kişi hakkında karar verildiği, İstanbul’daki yargılamalarda 2 bin 423 sanık hakkında, Ankara’daki yargılamalarda 3 bin 460 sanık hakkında hüküm kuruldu. 1634 sanığa ağırlaştırılmış müebbet, 1366 sanığa müebbet, 1890 sanığa 1 yıl 2 ay ile 20 yıl arasında değişen sürelerde hapis cezası, 2 bin 70 sanığa beraat, 964 sanığa ise ceza verilmesine yer olmadığına dair karar verildi. Toplam 85 general ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılırken; 24 general beraat etti. Erdoğan geçtiğimiz gün yaptığı açıklamada ise “15 Temmuz’da silahlı kuvvetlerde görev yapan 32 bin 189 subayın 10 bin 468’i, yani yüzde 33’ü ordumuzdan atıldı. 1886 kurmay subayın 1524’ü yani yüzde 81’i FETÖ’den ihraç edildi” denildi.

DARBENİN ARKASINDAKİLER ARAŞTIRILMADI

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın darbe girişimini “Eniştesinden öğrendiği” sözlerine karşın bir binbaşının MİT’e giderek darbe olacağını söylemesi, darbe girişiminin önceden bilindiğini ortaya çıkardı. Ancak “Kontrollü darbe miydi?​” ve “Darbenin siyasi ayağında kimler vardı?​” gibi pek çok soru karanlıkta bırakıldı. Muhalefet partilerinin darbenin siyasi ayağının araştırılmasına yönelik araştırma talepleri iktidar partisi tarafından reddedildi. Gülenciler ve AKP arasında uzun yıllar süren ortaklık, darbe girişimine ilişkin sorumlulukların üzerini örttü. 4 Ekim 2016’da Mecliste kurulan Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu, sadece 4.5 ayda çalışmalarına alelacele son verdi. Komisyonun hazırladığı rapora, CHP’nin FETÖ ile ilişkisi olduğuna ilişkin iddialar kimseye haber verilmeden son anda eklendi, CHP’nin muhalefet şerhi çıkarıldı. Dönemin Meclis Başkanı İsmail Kahraman’a sunulsa da rapor kayıtlara geçmedi. Bu nedenle TBMM Genel Kurulunda görüşülmeyen rapora ilişkin çalışmaların alelacele sonlandırılması, birçok kritik ismin komisyonda dinlenmemesi yoğun tepki topladı.

GREV VE EYLEMLER YASAKLARI

20 Temmuz 2016 tarihinde ilan edilen OHAL 7 kez uzatıldı. Bu süreçte tutuklananlar yalnızca darbe girişimi veya Gülen yapılanmasıyla suçlanmadı. Gazeteciler, akademisyenler, siyasetçilere kadar birçok kesim adeta cadı avı başlatılarak cezalandırıldı. 2 yıl süren OHAL boyunca 100 binin üzerinde kişi kamudan ihraç edildi. OHAL İnceleme Komisyonu 127 bin 292 başvurudan sadece 17 bin 960’ını kabul etti. OHAL’de çıkarılan kararnameler evlilik programlarından kış lastiğine kadar her alana uzandı. Eylem ve etkinlikler yasaklanırken, Erdoğan patronlarla buluşmasında grevleri anında yasaklamakla övündü.

KAYYUMLAR KALICILAŞTI

Kürt siyasetçilere nefes aldırmamak, 15 Temmuz sonrasında Cumhur İttifakının adeta altın kuralı oldu. Darbe girişiminden 4 ay sonra HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’ın da aralarında bulunduğu milletvekilleri tutuklandı. Hala birçoğu tutuklu olan Kobane davasındaki siyasetçilere yüzlerce yıl ceza yağdı. Bugüne kadar yapılan üç yerel seçimde de belediye başkanlarının yerine kayyumlar atandı. Birçok siyasetçinin milletvekilliği düşürüldü.

ÇETELER DE GÜÇLENDİ

15 Temmuz’dan sonra devlet içinde Gülencilerin yerine getirilen siyasi ve dini gruplar, yeni çatışmaları doğurdu. Özellikle yargı ve emniyetteki kadrolaşma MHP, tarikatlar ve kimi çetelerin çıkar anlaşmazlıklarında daha fazla su yüzüne çıktı. Eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun çağrısı üzerine silahlı adamlarıyla 15 Temmuz’da sokağa çıkan Ayhan Bora Kaplan ve çetesine yönelik operasyonda, Can Atalay’ın milletvekilliğinin düşürülmesi sürecinde ve Yargıtay’da seçim krizinde yaşananlar 8 yılda hangi güç odaklarının palazlandırıldığını gösterdi. (POLİTİKA SERVİSİ)

ÖNCEKİ HABER

15 Temmuz’un üzerinden 8 yıl geçti | 'Tek adam hâlâ ittifaklara muhtaç’

SONRAKİ HABER

Samanköy konteyner kentte yaşayan emekli yurttaş: Çalışmadan geçinmemiz imkansız

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...