Şehir hastanesi işçileri sendika hakları için mücadele ediyor

Çağlar KAZAK
Eskişehir

Kötü çalışma koşullarında, düşük ücretlerle çalışan Eskişehir Şehir Hastanesi işçileri sendikalaşma mücadelesi veriyor. Sendika haklarını istedikleri için işten atılan, baskı gördüklerini söyleyen Akfen’e bağlı Euroclean bünyesinde çalışan işçiler, “Birbirimize sırtımızı yaslamaktan başka çaremiz yok” diyor.

En az üç işçinin çalışması gereken yerlerde bir kişinin çalıştığını belirten işçiler, çok fazla emek harcadıklarını ama karşılığında aldıkları ücretin yetersiz olduğunu ifade ediyor. Hiçbir sosyal ve yan haklarının olmadığını belirten işçiler, “Sendika gelirse en azından ücretlerimiz düzelir bazı haklar kazanırız” diyerek sendikaya üye olamaya başlamışlar. Hak-İş’e bağlı Hizmet-İş’e üye olan işçilerden bazıları işten çıkarılmış. Bu süre zarfı içerisinde işçilere yönelik baskı ve iş yükü de artmış.

İŞÇİLER ÜZERİNDEKİ BASKI ARTIYOR

Sendikalaşma sonrası yöneticilerin baskılarının artığını, WhatsApp gruplarına tehdit mesajları atıldığını ifade eden işçiler, yine yöneticilerin, işçilerin sendikacılarla buluşmaması için iş çıkışında duraklarda beklediklerini, hatta işçilerin servis kalkış noktalarını bile değiştirdiklerini söyledi. Geçtiğimiz günlerde de Hizmet-İş Şehir Hastanesi önünde bir basın açıklaması yapmış, hem işçiler üzerindeki baskılara hem de işten atmalara tepki göstermişti.

Temizlik bölümünde çalışan bir işçi, “Müdürler, müdür yardımcıları sendikadan çok korkuyorlar. Bize tehdit mesajları atıyorlar, iş çıkışımızda bekliyorlar. Geçtiğimiz aylarda ücretlerimiz her zaman gecikmeli yatardı. Ne zaman sendikanın adı geçti, ayın 10’unda ücretler yatmaya başladı” diyor.

Sendikalı ve insanca çalışmanın en doğal hakları olduğunu belirten işçi, “Bu cendereden çıkmak için bir şeyler yapmamız lazım, birlik olmamız lazım” diyor.

‘BİRBİRİMİZDEN BAŞKA DOSTUMUZ YOK’

Bir başka işçi ise işçiler arasında yaşanan güven sorununa dikkat çekiyor: “İş yerinde çalışma koşullarından ve aldığı ücretlerden şikayetçi olmayan işçi arkadaşımız yok. Şu an birlikte hareket etme noktasında zorlanıyoruz ama birbirimizden başka dostumuz yok, birbirimize sırtımızı yaslamaktan başka çaremiz yok. Yönetici sınıfı bizim kendi aramızdaki güvensizliği ve birliğin zayıflığını bildiği için aslında bu kadar rahat hareket ediyor. Bizim en büyük gücümüz birliğimiz. Bazı birimlerde bu birliğin olduğunu biliyoruz. O birimler tüm şehir hastanesi işçilerine örnek olmalı.”

Taşıma biriminde çalışan işçilerden biri de “Aldığımız ücret zaten yetmiyor, hiçbir hakkımız hukukumuz yok” diyor: “Maaşlar geç yatıyordu sesimiz çıkmıyordu, mobbinge maruz kalıyoruz, hakarete maruz kalıyoruz sesimiz çıkmıyordu. Şimdi ufak bir hareket yaptık, maaşlarımız zamanında yattı. Mücadele edince kimi kazanımlar da geliyor. Tabi bu süreçte korkan ve tedirgin olan arkadaşlarımız da var. O arkadaşlara da hak vermiyor değilim ama böyle de yaşanmaz, taş olsa çatlar. Kimimizin kredi borcu var, kimimiz çocuğuna düğün yapacak. Hepimize para lazım ama bu işte, bu şartlarda çalışmak da sabrımızı tüketti. Hepimizi işten atamazlar ya. Birlikte hareket etmemiz lazım.”

YÖNETİMİN MESAJI: AMAN HAA…

Müdür yardımcısının işçilerin bulunduğu WhatsApp grubuna attığı mesaj ise şöyle: “Arkadaşlar son dönemde şehir hastanelerinde sendikalaşma yönünde bazı personellerin ve sendikaların girişimlerde bulunduğunu görüyoruz. Sendika en doğal hakkınızdır ama bizim de bu konuda tavrımız nettir. Daha önceden de bunun nasıl sonuçlandığını hepimiz gördük. Aman ha farklı davranışlara girmeyelim. Hepimiz her derdimizi, sıkıntımızı içimizde çözerken gaflet içinde bulunmayalım. Sonuçlar hepimizi üzer. Onların amacı, sendika başkanlarının amacı kendi çıkarları olmuştur. Her zaman kendinizi kullandırmayın. Aman haa…”