15 Temmuz 2024 04:42

Danıştaya göre çocuk açlığı ‘giderilmesi güç zarar’ doğurmuyormuş!

Anaokuluna giden bir çocuğu olan Nejla Akyıldız Göçer’in tüm okul öncesi eğitimde bir dönem sürdürülen bir öğün ücretsiz yemeğin kaldırılmasına karşı açtığı davada yürütmeyi durdurma talebi reddedildi

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Sıla ALTUN
İstanbul

Tüm okul öncesi eğitimde çocuklara bir öğün ücretsiz yemek uygulamasının gerekçesi bile açıklanamadan kaldırılıp, yalnızca 11 il ile sınırlandırılmasına karşı ile açılan davada yürütmeyi durdurma talebi Danıştay 8. Dairesi tarafından reddedildi.

 Anaokuluna giden bir çocuğu olan Nejla Akyıldız Göçer’in tüm okul öncesi eğitimde bir dönem sürdürülen bir öğün ücretsiz yemeğin kaldırılmasına ve 11 il ile sınırlandırılmasına karşı dava açmıştı, 11 il ile sınırlayan uygulamanın yürütmesinin durdurulmasını talep etmişti.

6 Kasım 2023 tarihinde açılan davanın üzerinden 5 ay geçtikten sonra Danıştay 8. Dairesi MEB’den savunma istemişti. “Kaynaklar kısıtlı” bahanesini öne süren MEB ise savunmasının devamında okul öncesi eğitimin isteğe bağlı olduğunun, çocukların bu kurumlara velilerinin isteği dahilinde devam edeceğini ifade ederek okul öncesi eğitim kademelerinde ücretsiz beslenme sağlamanın amaçlanmadığını belirtti. MEB daha önce Tuzluçayır Kadın Dayanışma Derneği tarafından okullarda her çocuğa bir öğün ücretsiz sağlıklı yemek sağlanması için açılan davada da benzer bir savunma yapmıştı.

ÇOCUK AÇLIĞI ZARAR DOĞURMUYORMUŞ

MEB savunmasının devamında eğitim hakkı kapsamında devletin pozitif sorumlulukları olduğunu kabul ederken mali kaynakların yeterliliğini yeniden öne sürdü. Devletin kaynaklarını nasıl kullanacağına yönelik taktir yetkisi olduğunu ve “Okullarda eğitim alan tüm çocuklara ücretsiz yemek sağlama yönünde pozitif bir yükümlülüğünün olmadığını” öne sürdü. Bunu da Anayasa’da ve yasalarda bu yükümlülüğü getiren açık bir yasal düzenleme olmamasıyla gerekçelendirdi. Danıştay 8. Dairesi ise yürütmeyi durdurma talebini, tüm okul öncesi eğitime ücretsiz okul yemeği verilirken bir dönem sonra 11 il ile kısıtlanmasının “giderilmesi güç veya olanaksız zararlar doğurmadığı” ve “açıkça hukuka aykırı olmadığı” gerekçesiyle reddetti.

BİR ÖĞÜN SAĞLANANA KADAR MÜCADELEYE DEVAM

Davacı Nejla Akyıldız Göçer ise Danıştay’ın kararına tepkili olduğunu dile getirdi. Gittikçe artan yoksullukla birlikte çocukların beslenme çantalarının boşalacağını ifade eden Göçer, “Bütçe yok deniyor. Vakıflara ayrılan bütçelere bakarsak haksızlığı net görürüz. Birçok yere kaynak harcanıyor fakat çocuklara bir süt bile verilmiyor. Bu durumu acizce buluyoruz” dedi. Göçer, okullarda bir öğün ücretsiz yemek hakkı sağlanana kadar mücadeleye devam edeceğini vurguladı.

MEB KENDİ KANUNUNA AYKIRI DAVRANIYOR

Okullarda bir öğün ücretsiz yemek davasının avukatlarından Elif Yetigin, Danıştay’ın kararını değerlendirdi. 2022-2023 eğitim öğretim yılının ikinci yarısında kadınların sürdürdüğü mücadele sonucu okul öncesi eğitim kurumlarında bir öğün yemek hakkının kazanıldığını ifade eden Yetigin, bu kazanılmış hakkın 11 il ile sınırlandırılmasının hukuksuz olduğunu etti ve ekledi: “Sürdürdüğümüz hukuk mücadelesinde MEB’in Temel Eğitim Kanunu’na aykırı hareket ettiğinin ve görev ve sorumluluklarını yerine getirmekten kaçtığını her fırsatta ifade etmekteyiz.”

Danıştay’ın verdiği karara dair Yetigin, “Danıştay açıkça bu kararın giderilmesi güç zararlar ortaya çıkarmayacağını ve açıkça hukuka aykırı işlemin gerçekleşmediği kanaatine varmıştır. Gıda enflasyonun her geçen gün arttığı, asgari ücretlinin açlık sınırını altında ücretle çalıştığı bir tabloda çocukların aileleri tarafından sağlıklı beslenmeye ve bununla birlikte eğitime erişimleri mümkün müdür?​” dedi. MEB’in “kaynak kısıtlılığı” iddiasına yönelik ise Yetigin, “Kaynağı yaratmak isterseniz şirketlerin silinen vergilerini, şirketlere aktarılan hibeleri, geçiş garantisi verilen otoyollara hazineden ödenen paraları dahi çocuklar için harcamak istediğinizde kaynak sorunu kalmayacaktır” dedi. Yetigin, Danıştay’ın kararını üst mahkemeye taşıyarak itiraz edeceklerini ifade etti.

HALK DÜŞMANI POLİTİKALARIN DEVAMI

Dava avukatlarından Heval Yıldız Karasu ise sağlıklı ve dengeli beslenme hakkının eğitim hakkının ayrılmaz bir parçası olduğunu ve Anayasa’nın eşitlik ilkesi ve parasız eğitim kapsamında bir öğün ücretsiz yemeğin bir hak olduğunu vurguladı. MEB’in yaptığı savunmayı değerlendiren Karasu, “MEB’in cevap dilekçesi ile görüyoruz ki MEB, bizim eşitlik talebimizi çok yanlış anlamış ve deprem hassasiyetini kullanarak ‘sizden daha kötüleri var’ savunması yapmıştır. Biz çocuklarımızın felaket eşiği üzerinden eşitlenmesini istemiyoruz. Tüm çocukların sağlıklı bir şekilde, parasız, bilimsel, demokratik eğitim görmesini istiyoruz” dedi. “Asgari ücrete artış yapılmadığı, vergilerin halkın sırtına yıkıldığı bir dönemde üstüne bir de çocuklara yemek vermekten imtina etmek halk düşmanı politikaların devamıdır” diyen Karasu, yürütmeyi durdurma talebinin reddinin de bu politikalara destek anlamına geldiğinin altını çizdi.

ÖNCEKİ HABER

Çeperlerden bir mahalle manzarası: Sokaklar karanlık, imkanlar yetersiz

SONRAKİ HABER

Mamak Cezeri BİLSEM'in kapatılacağı iddia edildi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...