15 Temmuz 2024 04:10

ABD’de 100’ü aşkın örgütün katılımıyla ‘güney zirvesi’ düzenlendi: ABD’de iç savaş aslında hiç sona ermedi

Joshua Vincent, “Cornel West ne kadar fakir ve ne kadar siyah olursanız o kadar şiddete, düşmanlığa ve baskıya maruz kalacağınızı söylüyor. Harcanabilir görüyorlar" dedi.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Şahika KARATEPE
Kuzey Karolina

ABD'nin Kuzey Karolina eyaletine bağlı Durham’da 26-29 Haziran tarihlerinde gerçekleşen Güney Zirvesi “Demokrasiye sahip çık, faşizmi işçi sınıfıyla ve toplumu örgütleyerek defet” başlığıyla gerçekleşti.

Zirveye Güney İşçi Meclisi, Birleşik Güney Hizmet Sektörü İşçileri Sendikası gibi sendikaların yanı sıra, Queer Müslümanlar, artan kiralar ve evden atılmalara karşı örgütlenen Kuzey&Güney Karolina Kiracılar Sendikası, Birleşik Kiracılar Ağı, Kuzey Karolina Çevre Koruma Örgütü, Amerikan kentlerini sıkı polis gözetiminden kurtarmaya çalışan örgütler, Kuzey Karolina Asyalı Göçmenler, Adalet için Siyah İşçiler, Sosyal Adalet için Müslümanlar ve Küba'ya ABD tarafından uygulanan yaptırımların kaldırılması için mücadele eden gruplar dahil 100’den fazla örgüt katıldı.

Zirveyi düzenleyen Güney Vizyon İttifakının yöneticilerinden Joshua Vincent, sorularımızı yanıtladı. Radikal siyah hareketinden gelen Joshua Vincent, Güney Zirvesi’ni de düzenleyen ve 2014 yılında kurulan Güney Vizyon İttifakı’nın kurucularından biri.

Uzunca bir süredir Siyah Özgürlük Hareketi ve Siyahların Yaşamları Değerlidir (Black Lives Matter) gibi hareketlerin içinde mücadele ediyorsunuz. Bize Güney Vizyon İttifakı`nın geçmişinden ve içinde bulunduğunuz mücadelelerin ufkunuzu nasıl etkilediğinden bahsedebilir misiniz?

Güney Vizyon İttifakı on yaşında. Kurucu yönetim kurulu üyesiyim. Kurumumuzun amaçlarından biri tabandan örgütlenen siyasi çalışmaları desteklemek. Siyahların Güney`de maruz kaldığı zorlukları ve hayatlarını biliyorsunuz. Siyah radikal hareket bugüne kadar içinde bulunduğum bütün hareketlerin merkezinde oldu. Güney Hapishane Birliği'nin idari müdürü olarak liderliğe geldiğimde, yaptığımız ilk şeylerden biri burada, Greensboro, Kuzey Karolina'da bulunan Sevgili Toplum Merkezi (Beloved Community Center) ile bağlantı kurmak oldu. Bir yıl boyunca bir dizi atölye çalışması gerçekleştirdik. ABD Temsilciler Meclisinde siyasi örgütlenme hakkında konuştuğumuzda, bize yol gösteren siyasi kuzey yıldızlarımızı onurlandırdık ve onlara sadık kaldığımızı gösterdik.

Güneyin tarihine baktığımızda siyah ve yerli topluluklara karşı düzenlenen şiddet eylemleri, emeğin örgütlenmesi ve üreme hakları kazanımlarına yönelik baskılarla dolu zor bir geçmişi olduğunu görüyoruz. Fakat aynı zamanda güneyde çok güçlü bir direniş mirası var. Güney'deki örgütler daha özgür bir gelecek için çabalarken sizce geçmişten ne gibi dersler alıyorlar?

Sevgili Nelson Johnson ve Joyce Johnson, Kuzey Karolina eyaletinin önde gelen, çok saygı duyduğumuz liderlerinden. Greensboro katliamını gerçekleştiren Ku Klux Klan’a (KKK) karşı mücadele eden isimlerden. Johnsonlar ayrıca Kmart`ta çalışan işçileri ve Kuzey Karolina`da ulaşabildikleri fabrikalardaki işçileri örgütlediler. Johnson çifti bize siyah radikal geleneği hatırlatan isimler. Onlar, sadece Kuzey Karolina'da değil, güneyin her yerinde, pek çok farklı harekete ve hak savunuculuğuna dahil oldular. Ve gerçekten takdir ettiğim bir şeyi hatırlatmak istiyorum. Biliyorsunuz dinin manipülasyonu söz konusu. Rahip Nelson Johnson, kutsal metni özgürlükçü bir perspektifle okuyarak bize kurtuluş ufkunu inançla birleştirerek sundu. Sevgili Toplum Merkezi (Beloved Community Center) ile birlikte çalışmalar yürüten Topluluk Kilisesi bunun en güzel örneklerinden biri.

Açılış konuşmanızda İç Savaş`ın hiç sona ermediğinden bahsetmiştiniz. İç Savaş hakkındaki yorumunuzu daha ayrıntılı olarak açıklayabilir misiniz?

Evet İç Savaş hiçbir zaman sona ermedi. Kendimize karşı dürüst olmamız radikal bir dürüstlük eylemi bence. Abraham Lincoln suikastının ardından beyaz ırkın üstünlüğünü savunduğu bilinen Andrew Jackson ülkeyi ele geçirdi. İlk yaptıkları iş, ülkenin birliğine karşı çıkan eski Konfederasyon üyelerine af getirmek oldu. Beyaz ırkın üstünlüğünü savunan yasa yapıcılar, yeniden yapılanma (Reconstruction) sürecinde, Konfederasyon üyelerinin yanında durdular ve KKK`nin kurulmasına zemin hazırladılar. Bu süreç görünmez Güney İmparatorluğu`nu tekrar canlandırmalarını sağladı. İç Savaş'ın ve Konfederasyonun misyonunun hâlâ canlı olduğu konusunda çok netiz. Yeniden yapılanma süreci 1877'de durduruldu. Güney hiçbir zaman yeniden yapılandırılmadı. Ayrıca, bunun yanı sıra hatırlatmak isterim, savaşlar sadece askeriyeyle ilgili değildir; bombardıman ve insanların öldürülmesinin dışında savaşlar psikolojik cephede yapılabilir, ekonomik cephede yapılabilir, biyolojik cephede yapılabilir. Bugün Konfedere devletler olmasa da Konfederasyonun misyonu güneyde hâlâ hüküm sürüyor.

Çevre adaleti mücadelesi, ekolojik krizlerden en çok etkilenen ve beyaz olmayan grupların güneydeki örgütlenmelerinde merkezi rol oluyor. Peki siz küresel çevre adaleti mücadelesinde Amerikan Güney`inin rolünü nasıl görüyorsunuz?

Cornel West`e atıfla başlamak istiyorum. West ne kadar fakir ve ne kadar siyah olursanız o kadar şiddete, düşmanlığa ve baskıya maruz kalacağınızı söylüyor. Harcanabilir olarak görüyorlar. Siyahlar, beyaz olmayanlar ve yerli halklar şirketlerin açgözlülüklerinden ve fazla tüketim sonucu ortaya çıkan atıklardan etkileniyorlar. Bu atıkların yanında yaşayanlar biziz, güç sahibi olanlar değil. Çalışan, üreten ve emeğini ortaya koyan insanlar, onu tüketen insanların yarattığı atıklara maruz kalanlardır. Kuzey Karolina'da bunu gördük. Duke Enerji Şirketi yoksul toplulukları sistematik olarak hedef aldı ve milyarlarca dolarlık bir endüstrinin ürettiği atıklara; kömür külü sızıntısına maruz bıraktı. Siyah ve kahverengi topluluklar zor koşullarda çalışmanın yanı sıra milyarlarca dolarlık bir endüstri tarafından üretilen atıklara da maruz kalıyor. Robeson ilçesinde, Robeson İlçe Toplum Koalisyonu ve Red Tail Hawk (Yerli Amerikan Dayanışma Örgütü), yerlilerce örgütlenen ve yaşadıkları çevreye zarar verecek tesis inşalarını durduran örgütler var. Dakota boru hattı inşasına karşı yerlilerin gösterdiği mücadele ulus çapında yankı buldu. Bizim insanlarımız ön cephede mücadele ediyorlar. Temiz su, temiz hava, sağlıklı toprak olmadan halklarımıza sağlıklı yiyecek temin edemeyiz. İşte bu bizim gerçekliğimiz.

Güney Zirvesi, demokrasi ve özgürlüğü tartışmak üzere Güney genelinde yüzden fazla örgütü Durham`da bir araya getiriyor. Zirveden ve bu organizasyonun arkasındaki motivasyonlardan kısaca bahseder misiniz?

Güney Zirvesi, dünya ve ABD tarihinde çok önemli bir zamanda gerçekleşiyor. Hep birlikte hareket ettiğimizde daha güçlü olacağımıza inanıyoruz. Bu zirveyi iki yılda bir gerçekleştirmeyi planlıyoruz dolayısıyla bir sonraki zirve 2026 yılında yapılacak.

ÖNCEKİ HABER

EURO 2024'te şampiyon İspanya oldu

SONRAKİ HABER

Samsung işçilerinin ‘grev’ görüşmesi bugün: Ücret yoksa iş de yok

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...