15 Temmuz 2024 05:50
Son Güncellenme Tarihi: 15 Temmuz 2024 08:46

İşte iktidarın sanayi politikası: Çinli tekel BYD, küresel kapitalistlerin yararına adeta ‘haraç’ toplayacak

Büyük imtiyazlarla tekelleşen, dünyanın en büyük baronlarını arkasına alan BYD artık Türkiye’de, küresel kapitalistlerin yararına adeta ‘haraç’ toplayacak.

BYD Patronu Wang Chuanfu ve Cumhurbaşkanı Erdoğan (Fotoğraf: AA)

Paylaş

Uğur ZENGİN

Dünyanın en büyük otomotiv tekellerinden Çin sermayeli BYD ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı arasında 1 milyar dolarlık yatırım anlaşmasının imzalanmasının hemen ardından, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek TÜSİAD toplantısında, “Programımızın özü sanayide dönüşümdür. Çağın en rekabetçi ekonomilerinin gündemi neyse, bizim gündemimiz ondan zerre kadar farklı değildir” diyordu. Sert kemer sıkma programına gelen eleştirileri ‘ideolojik’ olarak niteledi ve ekledi: “Uzun süre ‘program yok’ denildi, ‘kaynak geçici’ denildi. Kaynak sorunu da giderilince başka hikayelerle zaman geçiriliyor. Bizim bu dedikodularla zaman geçirecek halimiz yok. Biz size her türlü teşviği veriyoruz, dünyada daha iyi teşvik varsa getirin önümüze koyun.”

Şimşek’in sanayi programı; dünyanın en büyük borsa baronunu, dünyanın en büyük para simsarını, dünyanın en hızlı yükselen otomotiv patronunu ve Manisalı bir işçiyi nasıl birbirine bağlıyor?

BYD’nin yükselişi, kapitalizmin karanlık yönüne işaret ediyor. Bağlantılar ve yaşananlar, çok sayıda uğursuz gelişmeyi içeriyor. Ülkenin bütün damarları küresel para simsarlarına daha fazla açılıyor.  

***

Manisa’ya 1 milyar dolar tutarında yatırım yapacağını açıklayan Çinli tekel BYD, sadece 21 yıllık şirket. Bugün Çin’in en değerli otomotiv tekeli. Kâr için günden güne yerküreye istilacı bir tür gibi yayılıyor. Şili’de lityum yataklarını ele geçiriyor; Çin’de, Hindistan’da, Güney Kore’de, Hong Kong’da, Tayvan’da 130 bin işçiye üretim yaptırıyor. Ve şimdi Türkiye’ye fabrika kuruyor.

Şirket bugün küresel elektrikli otomobil piyasasının yüzde 21’ine hakim. İlk otomobilini 2005’te üreten şirketin kâr marjı yıldan yıla arttı. 2019’da yüzde 1.3, 2020’de 2.7, 2021’de 1.4, 2022’de yüzde 3.9 olan kâr marjı 2023’te yüzde 5’i gördü. Şirketin 2023’te elde ettiği net kâr 4.2 milyar dolar ile rekor kırdı. Çin ekonomisinin yüzde 5.2 büyüdüğü yıl BYD’nin net kârı yüzde 80 arttı. Aynı yıl Türkiye’nin en büyük holdingi olan Koç Holding’in, 3 milyar dolar net kâr ettiğini kaydedersek, bir kıyas imkanı doğar. BYD’nin işçi başı net kârı 2023’te 31.5 bin dolar iken, Koç Holding’in işçi başı net kârı 19.3 bin dolardı.

***

Peki nasıl oluyor da bu kısa zaman diliminde bunca kâr ediliyor? Nasıl oluyor da şirketin patronu Wang Chuanfu, miras yoluyla olmaksızın sadece 4 yılda 19 milyar doların üzerinde kişisel servet ediniyor ve dünyanın en zengin yüz kapitalistinden biri oluyor?

Wang Chuanfu’nun hikayesi tekelci kapitalizmin hikayesidir. Tekelleşen kapitalizm, gelişmiş bir kredi mekanizması ve hisse senedi piyasaları yoğunlaşmayı baş döndürücü hızda gerçekleştirebilir.

Chuanfu, 95’te aldığı 343 bin dolarlık kredi ile kurduğu cep telefonu pili fabrikasıyla ‘küçük’ bir patron olarak üretime başladı. Sermaye birikimi sürdü, 2003’te Çin devletine ait şirketi satın alarak otomotiv sektörüne geçiş yaptı. Toyota, 1970 petrol krizi sırasında ürettiği yakıt tasarruflu otomobiller sayesinde piyasada yer tutmuştu. Bu dönemecin bir benzerini BYD yaşadı. Chuanfu’nun pil teknolojisine hakimiyeti, elektrikli otomobil pazarında BYD’ye büyük bir fırsat yarattı.

Dünyanın en büyük borsa baronu ABD’li Warren Buffet’ın patronu olduğu Berkshire Hathaway, BYD’nin yüzde 10 hissesini 2008 yılında 230 milyon dolar karşılığında aldı. Şirket bununla birlikte kârlılığını keskin şekilde artırdı. Buffet, yatırımının 30 katını kazandı. Coca Cola, Bank of America, Apple gibi şirketlerin hissesini de elinde bulunduran küresel baronun elinde hâlâ 3 milyar doların üzerinde BYD hissesi bulunuyor.

***

Şirketin yüzde 2.5 oranında hissesi dünyanın en büyük gölge bankası BlackRock’a ait. BlackRock bugün 10 trilyon doların üzerinde serveti (Bu varlık Türkiye ekonomisinin 9 katından büyüktür) yönetiyor. 2008 krizinden de, 2020 küresel pandemisinden de en çok büyümeyle çıkan elitler onlar.

Siyasal ve finansal gücü devasa. BlackRock’un kolları her yerde; Apple’ın yüzde 5’i, Google’ın yüzde 6’sı, Exxon Mobil’in yüzde 5’i, AT&T’nin (HBO, CNN, Warner Brothers) onların.

BlackRock; Goldman Sachs, JP Morgan ve Deutsche Bank'ın toplamından daha büyük. ABD’de hem Cumhuriyetçi hem de Demokrat adaylara büyük bağışlar yapıyor. Fed’in en büyük danışmanı. ABD’nin para sistemi üzerinde hegemon; paranın nasıl dağıtılacağını da, parayı kimin alacağını da onlar kontrol ediyor.

Yetmiyor. ABD bürokrasisi üzerindeki etkisi ‘takdire’ şayan. ABD’nin yüze yakın politikacısı ya da üst düzey bürokratı çoktan onların birer ‘elemanı’. Blackrock’a transfer olan ABD’nin eski Genelkurmay Başkanı Cheryl Mills ya da Blackrock Patronu Larry Fink’in özel kalem müdürü ABD Hazine Bakanı Janet Yellen’a danışman olarak atanması sadece iki örnek...

Blackrock, kilometrelerce öteden, milyonlarca insanın geleceğinde doğrudan söz sahibi.

***

Küresel tekel BYD ve ortakları güçlü oldukları kadar muhtaç. BYD, her şeyden önce insan emeğini emmek, insanı itaate zorunlu kılmak, rekabet nedeniyle maliyetleri düşürmek zorunda.

China Labor Watch raporu kârın arkasındaki emeğe ışık tutuyor. İncelenen dört farklı BYD fabrikasından şu bulgular ortaya konuluyor: İmalatta manuel iş gücü gerekiyor. Maliyetleri düşürmek için üretimin bir kısmı taşere ediliyor. Genç göçmen emeğine tam bağımlı, sendika kağıt üstünde mevcut. İşçiler fazla mesaiye mecbur kılınıyor, ayda ortalama 144 saat fazla mesai yapılıyor. Ayda 3 gün izin hakkı veriliyor. Tıpkı sopa-havuç sistemi gibi üretim fazlası ödüllendiriliyor.

BYD’nin Çin’de bulunan Wuxi fabrikasında mayıs 2024’te yaşananlar oldukça çarpıcı. Car News China’nın haberi BYD’nin ücret politikasına ışık tutuyor. Habere göre, elektronik fabrikalarında işçiler günde minimum 10 saat çalışıyor, çalışma saatleri 12-13 saate çıkıyor. Asgari ücret alan işçiler geçinebilmek için fazla mesai yapmak zorunda. Fabrika yönetimi talebin düştüğünü belirtip fazla mesaileri kaldırınca işçiler greve gidiyor. Bir işçi pankartın önüne yatıyor ve fazla mesai istiyor. Yanlış okumadınız: İşçiler az çalışmak için değil, çok çalışmak için greve gidiyor!

Çünkü BYD, Wuxi fabrikasındaki işçilere günde 10 saat çalışmaları karşılığında 345 dolar ücret ödüyor. Bu Çin’de geçerli bölgesel asgari ücretin ta kendisi. Fazla mesailer ile birlikte bu tutar ancak 690-900 doları buluyor. Türkiye’nin en büyük otomotiv fabrikalarında geçerli olan MESS Grup Toplu İş Sözleşmesi kapsamında çalışan işçilerin ortalama ücreti 39 bin lira (1180 dolar). Yoksulluk sınırının yüzde 37 altında.

***

BYD’yi var eden para simsarları şimdi en az 20 bin işçinin tepesine doğrudan çökmek için Manisa’da buluştu. Emperyalistler Anadolu’ya ilk kez girmiyor. 150 yıl önce İngiliz emperyalistleri çoklu imtiyazla İzmir limanına kâr garantili demiryolu döşedi. Tarım arazileri yine kâr garantisiyle onlara açıldı, köylü mülksüzleştirildi, İngiliz emperyalizmine köle kılındı.

Artık birkaç elde toplanan ve fiili tekel olan sermaye egemenliği güçlendi. İktidarın uyguladığı, tekelci sermayeye verilen/verilecek imtiyazlarla ‘gel-gel’ diyen sanayi programı da, bütün bir toplumu tekelciler yararına daha fazla haraca kesmek üzerine kurulu. 150 yıl önce Anadolu’nun varlıkları nasıl İzmir limanından dünya pazarına satıldıysa BYD de aynısını yapacak. Açıklanmasa da büyük imtiyazlar verildiği anlaşılıyor, şirketin ithalat-ihracat kanalları açık.

Bir yandan Türkiye işçi sınıfının ücretlerini düşürmeye mecbur emperyalist hakimiyet, diğer yandan Manisa’nın posasını çıkaran bir dişli… İktidarın çok övündüğü sanayi politikası ideolojiktir ve muhtevası tam da budur.

 

ÖNCEKİ HABER

Samsung işçilerinin ‘grev’ görüşmesi bugün: Ücret yoksa iş de yok

SONRAKİ HABER

Antalya'da LGBTİ eylemine müdahale: 4 kişi gözaltında

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...