15 Temmuz 2024 12:31

İkinci öğretim programları kapatıldı: YÖK getirdiği ucube sistemden vazgeçti

YÖK ikinci eğitim programlarını kapattı. YÖK’ün bir yanlışından döndüğünü dile getiren Eğitim Sen “Bir gecede alınan kapatma kararıyla yaşanacak mağduriyetlerin önüne geçilmeli" dedi.

Fotoğraf: Pixabay

Paylaş

Eylem NAZLIER
İstanbul

Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Erol Özvar, devlet üniversitelerindeki tüm ikinci öğretim programlarının kapatıldığını açıkladı. 2023 yılında bin 308 ikinci öğretim programına yaklaşık 80.000 öğrenci yerleşmişti. Önceden hiçbir tartışma ve çalışma yapılmadan aniden kararın duyurulması kamuoyunda şaşkınlık yarattı. YÖK Başkanı Özvar kararı şu sözlerle açıkladı: “Bu dönem üniversitelerimizdeki program kalitesini artırmaya yönelik belki de en önemli çalışmamız devlet üniversitelerimizdeki ikinci öğretim programlarının kapatılması olmuştur.”

“OLASI MAĞDURİYETLER ÖNLENMELİ”

YÖK’ün bu ani kararını gazetemize değerlendiren Eğitim Sen İstanbul 6 No’lu Üniversiteler Şubesi Başkanı Burak Çetiner, kararın içerik itibariyle değil ancak yöntem itibariyle sorunlu olduğuna dikkat çekti. “YÖK hep yaptığı gibi sendikalara, akademisyenlere danışmadan bunu bir oldu bittiye getirmesi sorun’’ ifadelerini kullanan Çetiner, paralı eğitime karşı oldukları için sendika olarak baştan itibaren ikinci öğretim uygulamasına da karşı olduklarını söyledi. İkinci öğretimlerin kapatılmasıyla YÖK’ün bir yanlışından döndüğünü dile getiren Çetiner “Öte yandan bir gecede alınan kapatma kararıyla tabi ki çok sayıda insan mağdur olacak. Bu mağduriyetlerin YÖK tarafından giderilmesi gerekir” dedi. Kararın akademisyenlerin iş güvencesine zarar getirmemesi gerektiğine işaret eden Çetiner “Sonuçta bu programda ders vermiş olan kadrolu kadrosuz çalışan akademisyenlerin özlük haklarının, iş güvencesinin korunması gerekir. Şimdiye kadar da bir mağduriyet duymadık” dedi.

“GELİR KAPISI OLARAK GÖRÜLDÜ”

Akademisyen Özgür Müftüoğlu da ikinci öğretim gündeme getirildiği zaman buna şiddetle karşı çıktıklarını hatırlatarak “Çünkü daha çok öğrenci mezun etmeye yönelen programlar genel olarak verilen eğitimin niteliğini de düşürüyor. Aynı kapasiteyle iki katı kadar öğrenci alıyorsunuz. Hem hocaların verimliliği düşüyor hem de üniversitelerin kapasitesi buna uygun değil. Ancak ek gelir olacağı düşünüldü. Öğretim üyeleri, öğretim elemanları da ikna edildiler. Uygulama gelir kapısı olarak görüldü. Ondan sonra da uygulamaya kondu” dedi. Peki neden şimdiye kadar bu uygulamadan vazgeçilmediğine ilişkin ise Müftüoğlu şu yanıtı verdi: “Zamanla bunun işlevsel olmadığı görüldü. Ayrıca ikinci öğretim harçlarından beklenen büyük gelirleri elde edilemediler. Öğrenciler de tercih etmemeye başladı. Birçok bölüm kapatılmak durumunda kaldı. Nihayet şimdi tamamen bunu kaldırmaya çalışıyorlar. Kendi getirdikleri ucube bir sistemden şimdi geriye dönmüş oldular’’ diye konuştu.