Bahçeli el öptürdü, güç gösterdi

Özel Harekat Başkanı Süleyman Karadeniz, 15 Temmuz dolayısıyla Özel Harekat Başkanlığını ziyaret eden Bahçeli'yi elini öperek karşıladı.

GÜNCELLENDİ

Fotoğraf: DHA

ANASAYFA

POLİTİKA

Paylaş

Birkan BULUT
Ankara

15 Temmuz Darbe Girişimi’nde 51 polisin hayatını kaybettiği Polis Özel Harekat Başkanlığında düzenlenen anma töreninde ortaya çıkan görüntüler gündemdeki yerini koruyor.Ankara’daki Özel Harekat Başkanlığı yerleşkesinde önceki gün düzenlenen törene katılan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yi, Emniyet Genel Müdürü Erol Ayyıldız, Özel Harekat Başkanı Süleyman Karadeniz ve beraberindeki heyet karşıladı. Süleyman Karadeniz, karşılama sırasında Devlet Bahçeli’nin elini öptü. Bu sırada Bahçeli’nin hemen arkasında yürüyen Emniyet Genel Müdürü Erol Ayyıldız da yaşananları memnun bir ifadeyle izledi. Karadeniz’in ardından diğer özel harekatçılar da Bahçeli’nin elini öptü. Daha sonra Bahçeli Özel Harekat Başkanlığında basına kapalı 10 dakikalık bir görüşme yaptı ve tören mangasını selamlayarak ayrıldı.

ERDOĞAN’A GÖNDERME Mİ?

Özel Harekat polislerinin Bahçeli’ye yönelik tutumu, MHP’nin devlet bürokrasisi içindeki gücünün bir işareti olarak değerlendirildi. Yaşananların zamanlaması ise yüzükler, fotoğraflar, şarkılarla yaptığı göndermelerle bilinen Bahçeli’nin, ortağı Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yeni bir göndermesi ihtimalini de gündeme getirdi. Nitekim Özel Harekat polislerinin, Emniyet Genel Müdürünün önünde Bahçeli’ye el öperek bağlılıklarını bildirmesi, 15 Temmuz Darbe Girişimi’nin yıl dönümünde gerçekleşti. AKP’nin eski ortağı Gülen Cemaatinin içinde yer aldığı darbe girişimi, yıllardır devlet içinde paralel yapılara dair ders çıkarılması yönünde eleştirilere de neden oluyor.Ayrıca son dönemde Yargıtayın AYM’yi tanımaması, “normalleşme” tartışmaları, Eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş suikastı ve Eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya yakınlığıyla bilinen Ayhan Bora Kaplan davalarında yaşananlar, Bahçeli-Erdoğan arasındaki güç mücadelesini göstermişti. Bu sürtüşmelerin sonucu, TİP’li Can Atalay’ın milletvekilliğinin düşürülmesi, Sinan Ateş cinayetinde MHP üzerindeki iddiaların üzerine gidilmemesi, Kaplan davasında yargılamanın polislerin aleyhine seyir izlemesi oldu.

DEVLETE EN ÇOK ‘DEVLET’ YERLEŞTİ

Bu krizlerde yaşanan MHP lehine gelişmeler AKP’nin iktidar için ittifaka zorunlu olduğunu gösterirken, diğer yandan MHP’nin devlet içindeki gücünün vardığı boyutların işareti olarak da yorumlanıyor. MHP’nin başta emniyet ve yargı olmak üzere devletteki kadrolaşması uzun yıllara dayanıyor. Ancak bürokrasideki gücü, 15 Temmuz Darbe Girişimi’nin ardından Cumhur İttifakının kurulmasıyla birlikte iyiden iyiye arttı. Erdoğan yönetimi Gülencilerin tasfiyesiyle boşalan kadrolara çeşitli cemaatler ve klikleri yerleştirse de bu esnada özellikle yargı ve emniyet bürokrasisinde aslan payını ülkücü kadroların aldığı değerlendiriliyordu.