İzmir’de elektrik akımından yaşamını yitirenler anıldı: Konunun takipçisi olacağız
İzmir Barosu elektrik akımına kapılarak hayatını kaybeden iki yurttaş için yaptığı açıklamada, "Konunun takipçisi olacağız" dedi.
Fotoğraf: Bahar Emreoğlu
İzmir Barosu Alsancak’ta elektrik akımına kapılarak hayatını kaybeden Özge Ceren Deniz ve İnanç Öktemay adına basın açıklaması düzenledi. Açıklama olayın yaşandığı Enver Dündar Başar sokakta düzenlendi. Açıklamada İzmir Barosu Başkanı Sefa Yılmaz konuştu.
“Burada yaşanan acı bir olayı kamuoyunun dikkatini çekmek için bulunuyoruz. Burada bu olaya maruz kalan gençlerin, insanlarımızın, canlarımızın onların kurtarılması amacıyla yaklaşmaya çalışan dostlarımızın yurdumuzda artık can güvenliğinden bahsetmek mümkün değil” diyen Yılmaz “Yaşam hakkının varlığı anayasal bir teminattır. Kamunun görevi anayasada yer aldığı üzere kişilerin yaşam hakkını ve bu yaşam hakkının sağlamak ve bunu kolaylaştırmaktır” dedi.
Öncesinde basında yansıyan duruma ilişkin konuşan Yılmaz “12 Temmuz günü akşam saatlerinde burada Alsancak iskelesinden çıkıp merkeze doğru giden ya da merkezden Alsancak iskelesine yürüyen tüm yurttaşlarımız aslında bir ölüm tehlikesi yaşamışlardır. Bu olay başlangıç da değil. 2019 yılında yerel bir gazeteye buradaki akım kaçağı manşet oldu. Aynı yerde bir köpek elektrik akımına kapılarak öldü. Şikayetler gerekli kurumlara yapıldı. Bu şikayet üzerine Büyükşehir Belediyesinin mazgalları değiştirdiği konusunda bilgi paylaşım yapıldı. Mazgallar değiştirilirken de GDZ Elektrik'ten bir kontrolörün istendiği iddiası basına da yansıdı” dedi. “Şimdi karşımızda çok ilginç bir şey var. TEDAŞ, GDZ Elektrik, İzmir Büyükşehir Belediyesi, Konak Belediyesi, bu kurumların aslında olay sahasıyla sorumluluğunun tespiti açısından yapılması gereken en önemli şey yapılmaya çalışılırken hemen olayın arkasında daha soruşturma başlamadan GDZ Elektrik'in burada bir takım kazı çalışmaları yapmıştır” diyen Yılmaz “Yaptığı bu çalışma savcılığın da izni olmadan yapıldığı için delil karartma ve yok etme çabasıdır. Çok açık bir biçimde söylüyorum. Yapılan bu eylem delil karartmaktan, delilleri yok etmekten başka bir anlam taşımaz” diye ekledi.
"ELEKTİRK HİZMETİ KAMULAŞTIRILMALI"
Elektrik dağıtım şirketlerini özelleştirilmemesi gerektiğini dile getiren Yılmaz, “Çünkü bu özel şirketler kâr hırslarıyla gerek personel, gerekse malzeme açısından olması gerekenin altında mal ve hizmet yapıyor. Kamu alanlarını özelleştirmeye devam ederseniz bu ve benzeri olayların yaşanması garantidir. Burada yaşanan göz göre göre gelmiş bir cinayettir. Biz bunu Ermenek’te, Soma'da gördük. Maden cinayetlerinde gördük” dedi.
Savcılığın 30’a yakın kişinin gözaltına alındığını duyurduğunu ekleyen Yılmaz, “Gözaltına alınanların hangi birimde olduklarına dair bir paylaşımı yok ama 9 kişinin İZSU’dan olduğunu dair bir açıklama yapıldı. Bizde Baro olarak tatilden sonraki ilk iş gününde Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunduk” dedi. Yılmaz, son olarak konunun yakından takipçisi olacaklarını belirtti.
Sefa Yılmaz’ın konuşmasından sonra EMO İzmir Şube Başkanı Gülhan Gürler konuştu. “Bu kabloların çekilmesi için belli prosedürler var. Bu kablonun 80 cm dipten gitmesi gerekirken 15-20 cm'lik yüzeye yakın bir yerden çekilmiş. 80 cm dipte olsaydı hangi çalışma yapılırsa yapılsın bu kablo hasar almayacaktı” diyerek sözlerine başlayan Gürler, “Tabi şu anda soruşturma süreci devam ettiği için bizim yorumlar yapmamız belki doğru değil. Bu kurumları özelleştirirseniz ve özelleştirilen firmada bakımı, onarımı, yapılacak olan yetkin personel çalıştırmayı bir külfet, bir maliyet olarak görürseniz sonucunda bunları da yaşarız” dedi. Gürler son olarak “Acilen elektrik hizmetinin kamulaştırılması gerekiyor. Bütün onarımın, bakımın, testlerin, ölçümlerin yapılması gerekiyor. Ve biz bu aşamada özellikle TEDAŞ'a ve EPDK'ya çağrıda bulunuyoruz. Madem özelleştirildi en azından denetimlerinin yapılması konusunda biz EMO olarak tüm kurumla iş birliği yapmaya hazırız. Teknik olarak destek vermek için her zaman yanınızdayız” dedi. (İzmir/EVRENSEL)