Masquerade duruşması bugün: Bu cinayetin sorumluları en ağır cezayı almalı
Masquerade gece kulübünde çıkan, 29 kişinin hayatını kaybettiği yangınla ilgili davanın duruşması bugün görülecek. Aileler, benzer cinayetlerin bir daha yaşanmaması için adalet talep ediyor.
Fotoğraf: Şıvan Dolu (sol), Binali Çayır (sağ)
Nisa Sude DEMİREL
İstanbul
İstanbul Gayrettepe’de Masquerade isimli gece kulübünde çıkan, 29 kişinin hayatını kaybettiği yangınla ilgili açılan davanın duruşması bugün görülecek. Katılan sayısının fazlalığı gerekçesiyle Marmara (Silivri) Cezaevindeki duruşma salonunda görülecek duruşma öncesi Evrensel’e konuşan aileler, benzer cinayetlerin bir daha yaşanmaması için adalet talep ediyor.
Yangında yaşamını yitiren 29 kişiden 27’sinin ailesi dosyada davacı olarak yer alırken, hayatını kaybeden 2 göçmen adına ise katılan yok.
Şıvan Dolu, gece kulübündeki yangında hayatını kaybettiğinde 44 yaşındaydı. Erzincanlı bir ailenin beş çocuğundan en küçüğü Şıvan. Yangından en geç çıkarılanlardan biri, çıkarıldığında saat 16.00’ı geçmişti. Gece kulübüne, orada çalışan bir arkadaşının yönlendirmesiyle 8 sene önce girmiş. Garson olarak girdiği gece kulübünde şef olmuş. Aile yangından sonra söylenenlere tam olarak güvenmese de Şıvan Dolu’nun kulüp kapalıyken toplantı için orada olduğunu aktarıyor.
Şıvan’ın babası Ali Kemal Dolu, “Biz Şıvan’la arkadaş gibiydik. Baba-oğul değildik. Her şeyi paylaşırdık, anlatırdık. Bu acı geçmiyor, unutulmuyor. Konuşamıyorum” diyor. Ali Kemal Dolu, 1965’te Almanya’ya gitmiş. Almanya’da okuma yazma öğrenmiş, şiirler, kitaplar yazmış. Beş çocuğunu Almanya’da inşaatlarda çalışarak okutmuş.
Şıvan, üniversite sınavından sonra makine teknisyenliği kazanmış. Ancak o zamana kadar da çeşitli kafelerde, barlarda çalışan Şıvan üniversiteye gitmek istememiş. Ablası Zülfiye Dolu, “Böyle işlerde çalışmayı seviyordu. Gece kulübünde de işini çok seviyordu. Biz düzenli bir hayatı olsun diye okumasını istemiştik ama o çalışmak istedi” diyor.
“ŞİKAYETE GEREK YOK, TAZMİNATI ELDEN VERİRİZ”
Yangından sonra Şehzade Şekergümüş’ün kardeşi Necati Şekergümüş’ün de aralarında olduğu tahmin edilen, gece kulübünden olduğu söylenen birkaç kişi aileye taziyeye geliyor. Ali Kemal Dolu, şöyle anlatıyor: “Bana ‘Şıvan iş yerini çok severdi, kendi yeri gibi görürdü’ diyorlar. ‘Neden yangın tüpleri çalışmıyordu o zaman? Sistemi niye kapattınız? Yangın dolabı niye kapalıydı?’ dedim, ‘Kaynak çalışmasından dolayı kapattık’ dedi bana.”
Taziyede Ali Kemal Dolu’ya “Şikayete gerek yok, tazminatı kendi ellerimle vereceğim” denmiş. Ali Kemal Dolu, “Ben tazminat derdinde değilim, içeride ne olduğunu öğrenmek istiyorum” diye cevap vermiş.
Aile, sağ kalan gece kulübü çalışanlarına Necati Şekergümüş’ün Bedroom isimli gece kulübünde iş verildiğini duymuş. Benzer iddiayı diğer ailelerden de duyuyoruz. Bu durumun kendilerini tedirgin edip etmediğini sorduğumuzda “Hukuk zaten hep zenginden yana ama biz davanın sonuna kadar takipçisi olacağız” diyorlar. Birkaç gün önce İzmir’de elektrik akımına kapılan iki yurttaşı hatırlatıp, “Canımız sudan ucuz” yorumunu yapıyor herkes.
Zülfiye Dolu üzerlerindeki sorumluluk hissini şöyle anlatıyor: “Biz toplumsal sorunlara duyarlı bir aileyiz, öyle yetiştik. Ablam da ben de sendikalıyız. Bunun başka bir ailenin başına geldiğini görsek elimizden geleni yapmaya çalışırdık, ne yapacağımızı bilirdik ama kendi başımıza gelince öyle olmuyor. Diğer ailelerle iletişime geçmeye çalışmak bize acımızı hatırlatıyor sürekli. Ama başkasının başına bu yine gelmesin diye sonuna kadar gideceğiz. İstediğimiz sonucu almanın zor olduğunu biliyoruz ama alana kadar da adalet aramaya devam edeceğiz. Bizim oradan gelecek parada gözümüz yok.” Aile, belediyenin ve tüm sorumlu kurumların hesap vermesini istiyor.
“BUNA KAZA DİYEMİYORUM, BİR CİNAYET”
Binali Çayır ise 2018’den beri Masquerade gece kulübünde barmen olarak çalışıyordu. Daha öncesinde ise Bodrum’da bir gece kulübünde yine barmenlik yapıyordu. Aileye barmenlik yapan Binali Çayır’ın neden kulüp kapalıyken çalıştığı “Binali Çayır’ın bar tarafındaki çalışmayı kontrol ettiği” şeklinde açıklanmış. 1992’deki depremden sonra İstanbul’a gelen üç çocuklu bir ailenin ortanca oğlu Binali Çayır. Babası Mehmet Çayır, oğlunu şöyle anlatıyor: “Oğlum Binali Çayır Bodrum’da bir gece kulübünde çalışıyordu, oradan buraya alındı. 2018’den beri bu gece kulübünde çalışıyordu, ta ki 2 Nisan’a kadar. Oğlum kimseyi kırmayan, incitmeyen, insanları seven, hayvansever bir insandı, çantasında sokak hayvanları için mama taşırdı. Böylesi bir cinayete kurban gitti. Ben kaza diyemiyorum buna, cinayet diyorum.”
Davanın peşini bırakmayacaklarını söyleyen Mehmet Çayır, “Her kim ya da kimlerse bu cinayetin sorumlusu, en ağır cezayı alsınlar istiyorum. Bizim ocağımıza ateş düştü, 29 ailenin ocağına ateş düştü. Yapanların öyle cezalar alması gerekiyor ki bundan sonra tedbirler alınsın, başka canlar yanmasın. Umarım savcılarımız, hakimlerimiz en ağır cezayla cezalandırırlar. Biz bu davanın peşini bırakmayız” diyor.
“KARDEŞİ ‘BENİM GECE KULÜBÜMDE DE SİSTEM YOK’ DİYOR”
Annesi Yadigar Çayır da 2 Nisan’dan beri yaşadıklarını anlatıyor: “Yürürken, dururken, yemek yerken hep Binali aklımda. Ben yavrumu kaybettim, gece gündüz ağlıyorum, içim sönmüyor. Başka anneler yanmasın, en ağır cezayı alsınlar, böyle insanlara ruhsat vermesinler.”
Gece kulübündeki diğer çalışanlara yine Necati Şekergümüş olduğu tahmin edilen patronun kardeşinin iş verdiğini anlatan Yadigar Çayır, “Kendileri için şahitlik yapsınlar diye... Ben bu şahitliği kabul etmiyorum” diyor. Oğlunun bir arkadaşının dayısının bu kulüpte yetkili olduğunu, Binali Çayır’ın o şekilde iş bulduğunu anlatan Çayır, tedbir almayan gece kulübü sahiplerine öfkeli: “Resmen katliam bu. Burada ihmalkarlık var, yangın söndürme tüpleri yok, önlem yok. Kapı kapalı, yangın söndürme sistemi çalışmıyor. Olsaydı kimsenin canı yanmasaydı ne olurdu? Yangından sonra başsağlığı dilemeye geldiler. Patronun kardeşi ‘Benim de bir kulübüm var, orada da yangın söndürme sistemi olmaz’ dedi. Belediye niye böyle yerlere ruhsat veriyor? Burada kimin ihmali varsa hepsinden şikayetçiyiz.”