17 Temmuz 2024 10:01
Son Güncellenme Tarihi: 17 Temmuz 2024 15:02

Masquerade yangınının ilk duruşmasında iki tahliye: "Tadilat için izin almaz, belediyeye bağış yapardım"

29 işçinin can verdiği Masquerade yangınının ilk duruşmasında 2 sanık tahliye edildi, geri kalan 5 sanığın tutukluluk hallerinin devamına karar verildi.

Fotoğraf: Murat Uysal/Evrensel

Paylaş

Nisa Sude DEMİREL
İstanbul

2 Nisan günü 29 işçinin hayatını kaybettiği İstanbul Gayrettepe’deki Masquerade gece kulübü yangınına ilişkin 7’si tutuklu 9 sanığın yargılanacağı dosyada ilk duruşma Silivri’de görüldü. Bugünkü duruşmada tutuklu sanıklardan İbrahim Bildirici ve Dursun Çelik adli kontrol şartıyla tahliye edilirken geri kalan 5 sanığın tutukluluk hallerinin devamına karar verildi. Bir sonraki duruşma 7 ve 8 Ekim saat 10.00'a ertelendi.

Sanıklar Dursun Çelik, Fatma Dörtgül, İbrahim Bildirici, İsmet Şen, Kahraman Erdem, Mehmet Menduh Ceylan, Sibel Çelik, Şehzade Şekergümüş ve Çağatay Altunel “Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olmak” suçuyla yargılanıyor.

Aileler ile müşteki avukatları 2 sanığın serbest olması, yangından sağ kurtulan ve tanıklık yapacak kişilere başka bir gece kulübünde iş verilmesi gibi nedenlerle davanın gidişatı hakkında endişeli. Duruşma öncesi Evrensel’e konuşan Binalı Çayır’ın annesi Yadigar Çayır, “En ağır cezayı alsınlar. Ben yandım, başka anneler yanmasın” dedi.

KAÇAK ÇALIŞTIRDIĞI İŞÇİNİN ÖLÜMÜNE ‘TAKDİR-İ İLAHİ’ DEDİ

Duruşma Marmara Ceza İnfaz Kurumundaki birinci duruşma salonunda başladı. Sanıklar duruşmada hazır olarak yer aldı. Kimlik tespitinin ardından sanık savunmalarına başlandı. Savunmasını yapan ilk sanık metal işlerini yapan Çağatay Altunel oldu. Altunel'in firmasında sigortasız çalıştırdığı Ahmed Medhuş isimli Afganistanlı göçmen hayatını kaybetmişti.

Altunel, ilk etapta metal işleri için 6 buçuk milyon TL'ye anlaştıklarını ifade etti. Mesleki camiada tanıdığını söylediği Kahraman Erdem'le şirketlerinin ayrı, projenin ortak olduğunu ifade etti. Metal işlerini yapmak için Puli Mimarlık firmasında Mehmet Menduh Ceylan, İbrahim Bildirici ve Berna Çaltepe ile görüştüğünü söyledi. Metal malzemelerle 15 gün çalıştıklarını ifade eden Altunel; Ahmed Medhuş'un kaçabilecekken yangını söndürmeye çalışması ve hayatını kaybetmesini "takdir-i ilahi" olarak niteledi. Ahmed Medhuş isimli sigortasız çalışan göçmen işçi için çalışma izni almaya çalıştığını ama alamadığını, daha önce de kendi işlerinde hiç iş kazası meydana gelmediğini iddia etti.

Medhuş'un ailesinin kendisinden şikayetçi olmadığını ifade eden Altunel, 'yine de tazminat ödeyeceğini' söyledi. Müşteki avukatlarının tadilatın izinsiz olup olmadığına dair bilgisine ilişkin sorusu üzerine "Normalde sorarız bu defa sormadık" dedi. Ayrıca yevmiyeyle çalıştırdığı işçiler olduğunu aktardı. Kaynak yapan işçinin ise kendi firmasında çalışmadığını iddia etti. Avukatı Sermin Kılıç ise 29 ölüme sebep olan yangındaki ihmallerin mekan sahiplerine ait olduğunu, kaza ile Çağatay Altunel arasında bir nedensellik olmadığını ileri sürdü. Altunel'in tahliyesini talep etti.

ÇIKIŞ KAPILARI KİLİTLİ, İŞÇİLER SİGORTASIZ

Ardından Çağatay Altunel'le beraber tadilat işlerini yapan firmalardan birinin sahibi sanık Kahraman Erdem dinlendi. Yangına sebep olduğu iddia edilen, hayatını kaybeden kaynak ustası Ahmet Sever, Erdem'in şirketinde çalışıyordu.

Mobilya tasarım işleri yaptığını ifade eden Erdem, yangın sırasında kendisinin de gece kulübünde olduğunu, bulunduğu yere yakın olan kapının kilitli olduğunu, Mehmet Menduh Ceylan'ın anahtarla kapıyı açtığını söyledi. Tadilatın olduğu yerdeki malzemenin MDF olduğunu söyleyen Erdem, yangının kaynaktan değil gece kulübünde bulunan bir 'odacık'ta çıktığını ileri sürdü. Kaynak ustası Ahmet Sever ise sigortasız çalıştırılıyordu. Erdem, Ahmet Sever'in sigortasız çalışmayı kendi istediğini ileri sürdü, başka günlerde yevmiyeli gruplar çalıştırdığını söyledi. Savcılık ifadesinde yer alan daha önce de yangın çıktığına ilişkin bilgisi sorulduğunda 'medyada abartıldığını, küçük bir parlama olduğunu' ifade etti. Gece kulübünün kendi çalışanlarının tadilat sırasında ne yaptığı sorulduğunda bilmediğini, 'ufak tefek' işler yaptığını aktardı. Tadilat sırasında mal kabul kapısının açık olduğunu, bir de kendisinin kurtulduğu kilitli olan kapıyı bildiğini söyledi.

Erdem'in avukatı Murat Atım da Erdem'in ihmallerle bir bağlantısı olmadığını, yangının da kaynak kaynaklı olmadığını öne sürerek Erdem'in tahliyesini talep etti.

Mahkeme heyeti duruşmaya 13.30'a kadar ara verdi.

YANGIN MERDİVENİ DE İŞ GÜVENLİĞİ EĞİTİMİ DE YOK

Duruşma teknik servis sorumlusu olduğu söylenen sanık İbrahim Bildirici'nin savunmasıyla devam ediyor.

İddianamede tadilat ve tamirat işlerinden sorumlu olduğu ifade edilen İbrahim Bildirici, işlerin başında mekan sahibi Şahzade Şekergümüş'ün olduğunu söyledi. Gece kulübünün maaşlı çalışanı olduğunu anlatan Bildirici, kulüpte basit tadilat işlerini yaptığını söyledi. Kağıt üzerinde mekan sahibi olarak görünen Fatma Dörtgül'ü daha önce tanımadığını, mesul müdür olarak geçen İsmet Şen'in asıl patron olmadığında kulübe baktığını, Mehmet Menduh Ceylan'ın ise muhasebeci ve daha üst bir yönetici olduğunu bildiğini aktardı.

Yangının kaynak sebepli olduğunu bildiğini söyleyen Bildirici, kaynak yapılan yerde ne olduğu sorusuna 'ses izolasyonu' şeklinde cevap verdi. Kulüpte garson vb. olarak çalışanların tadilatta çalışıp çalışmadığı sorusuna ise "İşlerin ucundan tutarlardı" yanıtını verdi. Ramazan ayı boyunca işe gittiğini ifade eden Bildirici, 'teknik servis sorumlusu' ifadesini reddetti. Gündüz çalışmanın ardından iftardan sonra iki saat daha çalışıldığını aktaran Bildirici, sorular üzerine kulüp hakkında şu bilgileri verdi:

  • Tadilatın yapıldığı alan üst kapıdan bir kat aşağıda, mal kabul çıkışıyla aynı hizada,
  • Kulüpte yangın merdiveni yok,
  • Kulüp yaklaşık bin kişi alıyor, müşteriler için tek giriş-çıkış kapısı var,
  • Mal kabul ve müşteri giriş kapıları dışında bir de Kahraman Erdem'in çıktığını söylediği, bir pasaja açıldığı iddia edilen kilitli bir kapı olduğu ileri sürülüyor,
  • Elektrik akımında yaşanan herhangi bir kaçakta sigorta atıyor, elektrikli sistemler çalışmıyor,
  • Bildirici herhangi bir iş güvenliği eğitimi almıyor.

Bildirici tahliyesini talep etti. Müşteki avukatları ve sanık avukatları arasındaki bir tartışma üzerine heyet duruşmaya 20 dakika ara verdi.

"OKSİJEN TÜPLERİNİ BİZ GETİRMEDİK"

Aranın ardından duruşma, asansör işleri yapan ve kulübün sahnesini kuran şirketin sahibi Dursun Çelik'in savunması ile devam etti. Elektrikli DJ masasını Arda Arman (Perihan) ve Şahzade Şekergümüş'e teslim ettiğini ifade etti. Makinenin kullanım eğitimini vermek üzere üç çalışanın gece kulübüne gittiğini, o esnada yangın çıktığını ve üç işçinin hayatını kaybettiğini söyledi. Şirket çalışanları profesyonel kaynakçı Emrah Demiroğlu, elektrik ustaları Hüseyin Ak ve Kadir Orhanoğlu'na tüm iş güvenliği eğitimlerinin verildiğini ve dosyaya eklendiğini öne sürdü. Sanığa Şekergümüş'ün karakol ifadesinde yer alan 'oksijen tüplerinin sahne kuruluş ekibi tarafından getirildiği' iddiasını ise kendisinin de Şekergümüş'e bunu sorduğunu söyleyerek reddetti.

Çelik ve avukatı kendilerine ait olmayan bir iş yerinde çıkacak bir yangının öngörülebilir olmadığını söyleyerek tahliye talep etti.

“İÇERİDE KAÇ KİŞİ OLDUĞUNU BİLMİYORDUK”

Şirketin muhasebe müdürü olduğu söylenen gece kulübünün ortağı Mehmet Menduh Ceylan ise savunmasında daha önce gece kulübünün işletmecisi olan Gümüş Ticaret'in 2018'de iflas ettiğini, iflas nedeniyle Şahzade Şekergümüş'ün adına Three Brothers şirketinin yüzde 50 ortağı olduğunu ifade etti. Eski ortak Bahadır Tansuk'un hissesinin ise Fatma Dörtgül'ün üzerine yapıldığını iddia etti. Müşteki avukatları Gümüş Ticaret'in Şahzade Şekergümüş'e değil, Necati Şekergümüş'e ait olduğunu hatırlattı.

Ceylan, şirkette hep Şahzade Şekergümüş'ü gördüğünü belirtti. Tadilat izni alınıp alınmadığını bilmediğini, izinlerle Şahzade Şekergümüş'ün ilgilendiğini öne sürdü. Yangının gerçekleştiği gün içeride kaç kişi olduğunu bilmediklerini ifade eden Ceylan; önce 'Çok personel olacağı için aşçıya kal dedim' dedi, ardından 'ramazan ayında en fazla 10 kişi olurdu' dedi. Kendisinin çıktığı kapının gece kulübüne ait ve kendisinin de işçi olarak sigortalandığı kıyafet mağazasına ait olduğunu söyleyen Ceylan, her yerde ledli çıkış okları olduğunu iddia etti.

Tadilat döneminde genelde işçileri ücretsiz izne çıkarttıklarını ifade eden Ceylan, "Neden o gün o kadar kişi vardı bilmiyorum" dedi. Ceylan ayrıca, "Ramazan'da boş gezeceklerine 'Çalışır mısın?' deniyordu" ifadelerini de kullandı. 173 sigortalı personelin olduğunu aktaran Ceylan, diğer sanıklar gibi iş güvenliği eğitimlerini 'görmediğini ama duyduğunu' iddia etti.

Ceylan'ın avukatları Ceylan'ın yalnızca kağıt üzerinde ortak olduğunu, tadilatla bir ilgisi olmadığını söyleyerek tahliyesini talep etti.

Şahzade Şekergümüş’ün avukatı Engin Çelebi’nin yönelttiği “İçeridekilerin kafası karışmış, çıkmak için hamle yapamamış olabilirler mi?​” sorusu üzerine “Bence bizimkilerin kafası karıştı” şeklinde yanıt verdi.

İddianamede mesul müdür olduğu söylenen İsmet Şen, 7-8 senedir çalıştığını bir yıl önce ise mesul müdürlük sözleşmesinin bittiğini ifade etti. Mesul müdürken hiçbir yetkisinin olmadığını ifade eden Şen, tadilat yapanları tanımadığını, kendisinin işinin kapıda müşteri karşılamak olduğunu söyledi. Kulüpte bir ana giriş, bir üst kat mağaza çıkışı olduğunu söyleyen Şen; yangın eğitimi, tatbikatı, iş güvenliği eğitimi gibi konuların tamamı için "Ben görmedim ama olduğunu duydum" dedi. Sprinklerin kontrol edildiğini, 29 işçinin hayatını kaybettiği iş yerinin bu konuda çok 'hassas' olduğunu söyledi. Müşteki avukatları Şen'e mesul müdürlük sözleşmesinin ihtarname gönderilmediği sürece sözleşmenin bir sene daha geçerli olduğunu söylediğinde Şen durumu bilmediğini ifade etti. Kendisine elektrikler gittiği durumda yangın çıkışını gösterecek oklar görmediğini ifade etti. İsmet Şen'in avukatı Kerem Yiğit Akalın da İsmet Şen'in kağıt üzerinde veya pratikte bir yetkisi olmadığını söyleyerek Şen'in tahliyesini talep etti.

“HİÇ TADİLAT İZNİ ALMADIM, BELEDİYEYE 'BAĞIŞ' YAPARDI”

Kulübün sahibi Şahzade Şekergümüş’ün savunması ile duruşma devam etti. Her Ramazan ayında tadilat yaptıklarını ifade etti. Tadilat izni almak için Beşiktaş Belediyesine gittiğini ancak seçim arifesi olması nedeniyle kimsenin kendiyle ilgilenmediğini, bu nedenle tadilatı izinsiz gerçekleştirdiklerini söyledi. Karaköy ve Şişli’de de gece kulübü işlettiğini ve bu zamana kadar tadilat izni almadığını ifade eden Şekergümüş, her tadilat öncesi belediyeye gittiğini ve belediyenin kendisine bir miktar ‘bağış’ yaptırdığını ifade etti.

Yangın günü dışarıdaki ambulans arabalarının çokluğuna ‘anlam veremediğini’ ifade eden Şekergümüş, içeride 8 ila 12 kişi olduğunu tahmin ettiğini öne sürdü. Personel şefi Erkan Dillice’nin bir önceki gün saat 11’de kulüpte olunması yönünde mesaj attığı konusunda bir bilgisi olmadığını vurgulayan Şekergümüş, duruşmada yangın çıktığı iddia edilen ‘odacık’ın garsonların servis yaptığı servant olduğunu, orada yangın çıkamayacağını söyledi.

1997’den beri gece kulübü kapılarında çalışan Şekergümüş, finansçısı olduğunu iddia ettiği Berna Çaltepe’nin her işine koştuğunu söyledi. Ceylan’ın aksine taşeronlarla beraber 120-130, sabit ise 70’e yakın çalışanları olduğunu ifade eden Şekergümüş, kulüp çalışanlarının tadilat vaktinde “çalışmak isterlerse çalıştığını” söyledi.

“İŞ GÜVENLİĞİNİ YENİ DUYDUM”

Tüm tedbirlerin alındığını, tek eksiğin beyaz floresan lambalar olduğunu iddia eden Şekergümüş, şantiye şefi Sinan Yılmaz’ın kendi çalışanı olduğunu kabul etti. Sigortasız çalışanların neden sigortasız olduğu sorusuna ise cevap veremedi. Yine diğer sanıklar gibi iş güvenliği eğitimi ve tatbikatın yapıldığını görmediğini ancak duyduğunu iddia eden Şekergümüş, risk analizi yapılıp yapılmadığını bilmediğini, iş güvenliği kavramını ise ‘yeni yeni’ duyduğunu söyledi. Başka bir soru üzerine Beşiktaş Belediyesi ya da İBB’nin tadilat süresince denetime gelmediğini söyledi. Tüm ustaların seçiminin kendisine ait olduğunu, Puli Mimarlık ile yalnızca çizimler için 20 bin dolarlık bir sözleşme yaptıklarını aktaran Şekergümüş, “Genelde yazılı bir sözleşmem yoktur” dedi.

Mahkemede gece kulübünün ‘küçümsendiğini’ ifade eden Şekergümüş’e müşteki avukatları şu soruları sordu:

  • 2006’dan sonra neden hiç itfaiye raporu alınmadı, bunu sağlamak için belediye yetkilileriyle nasıl bir ilişki içine girdi?
  • ‘Sinema’ niteliğinde ruhsat diskotek ruhsatına nasıl çevrildi?
  • Kira sözleşmesinde neden kumarhane ve casino ifadeleri yer alıyor?
  • Kenan İnce isimli şahıs aracılığıyla Rıza Akpolat’a 2 milyon TL rüşvet mi verildi?

Avukatı Engin Çelebi ise dükkanı çok iyi bildiğini vurgulayarak kulüpte her türlü tedbirin alındığını iddia etti.

Müşteki avukatları savunmanın ardından tutuklu sanıkların tutukluluk halinin devamını ve tutuksuz yargılanan sanıkların tutuklanmasını talep etti. Sibel Çelik müdafinin Sibel Çelik hakkındaki suçlamalara ilişkin ‘Bu iş kadınların yapamayacağı bir iştir’ demesine müşteki avukatları tepki gösterdi.

Ardından savcı, ara karar için görüş bildirdi. Özellikle Şahzade Şekergümüş’ün savunmalarının ağır bir ihmale işaret ettiğini söyleyen savcı; tutuklulukların ve adli kontrollerin devamı, yeniden iş yeri keşfi yapılması, İstanbul Ticaret Odası’ndan Tree Brothers’a ait kronolojik bilgi istenmesi, Beşiktaş Belediyesinden ise kulübe ait ruhsat ve itfaiye raporlarının istenmesi yönünde görüş bildirdi.

Aranın ardından mahkeme heyeti ara kararı açıkladı. İkisi tutuksuz toplam 9 sanığın olduğu İbrahim Bildirici ve Dursun Çelik adli kontrol şartıyla tahliye edilirken geri kalan 5 sanığın tutukluluk hallerinin devamına, iki tutuksuz sanık hakkında adli kontrol tedbirlerinin ise devamına karar verildi. İbrahim Bildirici ve Dursun Çelik hakkında haftada iki defa imza ve yurt dışı çıkış yasağı tedbirleri getirildi.

Bir sonraki duruşma 7 ve 8 Ekim saat 10.00'a ertelendi.

Tutuklu sanıkların tutukluluk hali 14 Ağustos'ta yeniden değerlendirilecek.


İstanbul Beşiktaş'taki Masquerade gece kulübü yangınının ilk duruşması 10 saate yakın bir sürede tamamlandı. Gece kulübünün sahibi Şahzade Şekergümüş, mesul müdür İsmet Şen, gece kulübünün ortağı Fatma Dörtgül, sahneyi kuran şirketin sahipleri Dursun Çelik ve Sibel Çelik, muhasebeci ve gece kulübünün ortağı Mehmet Menduh Ceylan, taşeron firma sahipleri Kahraman Erdem ve Çağatay Altunel ve teknik sorumlu İbrahim Bildirici olmak üzere ikisi tutuksuz toplamda 9 sanığın savunmaları alındı. İlk duruşmanın sonunda avukatların tutuksuz sanıkların talebi reddedildi. İki sanık daha, İbrahim Bildirici ve Dursun Çelik tahliye edildi.

TAHLİYE EDİLEN SANIKLAR KİM?

Tahliye edilen sanık Bildirici, iddianamede teknik sorumlu olarak belirtiliyor. Dosyadaki bilirkişi raporunda Bildirci hakkında, "Masquerade Clup'te teknik servis sorumlusu olarak çalışan elektrik teknisyen unvanlı İbrahim Bildirici tadilatın proje aşamasından sonra bilgilendirildiği, tadilat başlamadan önce yapılacak işlemler hakkında bilgi sahibi olduğu, Masquerade Clup'te gerekli tedbirleri almadığı ve tadilat işlerinde yapılan işleri özenli olarak izlemediği, gerekli tedbirleri almadığı gerekçeleri ile tali kusurlu olduğu" belirtiliyor.

Şahzade Şekergümüş ifadesinde, "İbrahim Bildirici iş yerinde teknik servis olarak 13 yıldır çalışmaktadır. Benim çalıştığım bütün firmaları bildiği için zaman zaman benim görevlendirmem ile firmalarla irtibata geçer ve iş verir" diyor. Yine kulüpte yangında kullanılmak üzere bir depo olduğunu bunun bilgisini İbrahim Bildirici'nin verebileceğini söylüyor.

Masquerade'in PR görevlisi olduğu söylenen Arda Arman Perihan ise "İşyerinin teknik elektrik ve tadilat işleriyle soy ismini bilmediğim İbrahim Bey ve Akın Bey ile Mehmet Menduh Ceylan ilgilenir" diyor. İbrahim Bildirici de ifadesinde tadilat toplantılarına düzenli olarak katıldığını doğruluyor. 10 seneyi aşkındır kulüpte çalışan İbrahim Bildirici, tadilat işlerinde sorumluluğu olduğunu gösteren pek çok ifadeye rağmen serbest bırakıldı.

Dursun Çelik'in sorumluluğu ise bilirkişi raporunda "İşverenin iş sağlığı ve güvenliği hizmetleri ile ilgili yükümlülükleri yerine getirdiği, madde 5 hükümlerinden olan 'iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerinin uygulanmasının izlenmesi gereğine' uymadığı gerekçesi ile Hüseyin Ak, Kadir Orhanoğlu, Emrah Demiroğlu'nun ölümlerinden tali kusurlu olduğu" şeklinde anlatılıyor. Çelik'in, mahkeme salonundaki savunmada 'basit bir DJ masası' olarak anlattığı ürün 2 metreye 2 metre büyüklüğünde. Ayrıca biri kaynakçı, ikisi elektrik ustasından oluşan teknik servis ekibinin de yalnızca teknik eğitim için kulübe geldiğini iddia ediyor. Sadece 2 gün kulüpte bulunduklarını ifade eden Çelik, sorular üzerine 3 gün boyunca kulüpte olduklarını ifade etti. Çelik de henüz tanık ifadeleri dinlenmeden tahliye edildi.


“NEREDEYSE BİR SİGORTALI İŞÇİ BİLE YOKMUŞ”

Yangında hayatını kaybeden Binali Çayır'ın ailesinin avukatı Ahmet Ergin, mahkeme arasında Evrensel'e konuştu. Sanıkların çelişkili ve sorumluluktan kaçan ifadelerine dikkat çeken Ergin, "Kolay alev alan taş yünlerini inkar ediyorlar, kulüpte yokmuş gibi davranıyorlar" dedi. Duruşmanın ilk kısmında savunması alınan taşeron firmaların sahiplerinin iş güvenliğine uymadığını vurgulayan Ergin, "Bırakalım iş güvenliğini, işin ABC'si bile yapılmamış. Neredeyse bir sigortalı işçi bile yokmuş" ifadelerini kullandı. Hali hazırda tutuklu olan sanıkların dahi ailelere ve tanıklara baskı yaptıklarının altını çizen Ergin, sanıkların tahliye edilmemesi hatta tutuksuz yargılanan iki sanığın da tutuklanması gerektiğini düşündüğünü ifade etti.


CİNAYETİN SORUMLULARI GEREKLİ CEZAYI ALMALI

Duruşmayı takip etmeye gelen Emek Partisi Genel Başkanı Seyit Aslan da duruşmanın sonuna kadar takipçisi olacaklarını söyleyerek Türkiye'de iş cinayetlerindeki cezasızlığa dikkat çekti. Aslan, "Hem Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı hem İstanbul Büyükşehir Belediyesi hem ilçe belediyesi. Çok açık ki bu ülkede mafyavari kurumlar, mafya vari tutumlar ülkede her türlü suçu işlemeye, her türlü kötülüğü yapmaya haizler ama bunlar ne yazık ki peşine gidilmiyor ve hesap sorulmuyor" dedi. Davanın takipçisi olmaya devam edeceklerini söyleyen Aslan, "Bu işlenen cinayet, 29 kişinin hayatını kaybettiği bu Beşiktaş yangınında insanların, ailelerinin yüreğindeki ateşin sönmesi için, yangının sönmesi için gerçekten de ciddi bir yargılamanın yapılması, her düzeyde sorumlu olanların açığa çıkarılması, cezaya çarptırılması, bu işletmenin sahipleri kan parası ödeyerek bu cezasızlıktan kurtulmaması, şimdiden ailelere yapılan baskıların, şimdiden ailelerin ifade değiştirmeye yönelik tutumun hukuki açıdan da duruşmanın gerçek bir yargılamaya dönüşmesi için de parti olarak, hukukçular olarak da bu davayı takip edeceğiz" diye konuştu.


NE OLMUŞTU?

Yangın, 2 Nisan günü Gayrettepe Yıldız Posta Caddesi Esentepe Mahallesi Gönenoğlu Sokak'ta saat 13.00 sıralarında çıktı. Daha sonra içeride yapılan kaynak çalışmasından çıktığı tespit edildi, yangında 29 kişi hayatını kaybetti.

İddianameye göre yangın bir ihmaller zincirinin sonucu:

  • İş yerinde acil durum aydınlatmaları ile yönlendirme levhaları yok.
  • Sprinkler söndürme sistemi ve yangın dolapları çalışmıyor.
  • Ruhsat alındığı şekilde 3 çıkış kapısı yok.
  • Mevcut çıkış kapılarının önü çeşitli malzemelerle kapalı.
  • Gece kulübünde çıkan yangında hayatını kaybeden 29 kişinin içinde 17 yaşındaki çocuk İşçi Efe Demir de vardı.
  • Yine hayatını kaybeden işçiler arasında, Afganistanlı iki İşçi Ahmed Medhuş ve Shır Agha Bigzade de vardı. 28 yaşındaki Ahmed Medhuş’un vatandaşlık kaydı olsa da 29 yaşındaki Shır Agha Bigzade kaçak olarak çalıştırılıyordu.
  • Yangından sağ kurtulan işçilerden Ercan Erkan, Usamettin Yıldırım şikayetçi olmadı. Müştekilerin ailelerinin ve avukatlarının verdiği bilgiye göre Patron Şehzade Şekergümüş’ün kardeşi Necati Şekergümüş, Ercan Erkan’ı ve Usamettin Yıldırım’ı Zincirlikuyu Mezarlığının arkasında bulunan Bedroom adlı gece kulübünde işe aldı.
ÖNCEKİ HABER

Meteoroloji'den 8 il için yerel kuvvetli sağanak uyarısı | Hava sıcaklıkları atmaya devam edecek

SONRAKİ HABER

İzmir Bergama'da ormanlık alanda çıkan yangın 2’nci günde kontrol altına alındı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa