17 Temmuz 2024 15:49

Gebzeli yurttaşlar: İnsanca yaşayacak ücret, adil bir vergi sistemi istiyoruz

Gebze Kent Meydanında bir araya gelen emek demokrasi güçleri ve sendikalar "Sefalet zammına teslim olmayacağız" diyerek emeklilere yapılan zammı protesto etti.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Gebze Emek ve Demokrasi Güçleri, Tüm Emeklilerin Sendikası ve Emekliler Sendikası ortak basın açıklaması gerçekleştirdi.

Gebze Kent Meydanında gerçekleştirilen basın açıklamasında "Sefalete teslim olmayacağız" pankartı açıldı. Gebze Emek ve Demokrasi Güçleri adına basın açıklamasını Eğitim Sen Kocaeli 2 No'lu Şube yöneticileri Hatice Oral ve Cahit Canan okudu.

Gerçekleştirilen basın açıklamasının detayları şu şekilde:

"Yoksulluğa, Sefalete Teslim Olmayacağız! Emeğimizin Karşılığını, Hakkımızı İstiyoruz! Kamu emekçileri ve emekliler olarak bugün ülke genelinde alanlardayız. Alanlardayız. Çünkü bu ülkede emeği ile geçim mücadelesi verenler olarak tarihimizin en karanlık, en zorlu süreçlerinden birisini yaşıyoruz. Alanlardayız. Çünkü bu ülkede yıllardır kamu emekçisi, işçisi, emeklisi, asgari ücretlisi ile milyonlar olarak her geçen gün daha fazla yoksullaştırılıyoruz. Evet, yanlış duymadınız. Dilimiz sürçmedi. Bizler kendi kendimize yoksullaşmıyoruz. Yıllardır bizzat iktidarlar eliyle planlı, programlı, bilinçli, kasıtlı bir şekilde yoksullaştırılıyoruz. Üstelik iktidar da artık bunu saklama gereği duymuyor. Hatırlayalım... Döviz kuru, enflasyon rekor üstüne rekor kırmaya başlarken dönemin Maliye Bakanı çıkıp aynen şöyle demişti. 'Bu sistemden dar gelirliler hariç üretici firmalar, ihracatçılar kâr ediyorlar. Çarklar dönüyor.' Bu sözler mevcut sistemde kimlerin baş tacı edildiğini, kimlerin ise yok sayıldığının açık bir itirafı olarak tarihe geçmiştir. Evet, çarklar yıllardır dönüyor. Ama o çarklar halkı, emekçileri, yoksullaştırmak, işsiz bırakmak, bir avuç zengini daha zengin etmek için dönüyor.

"OMUZ OMUZA VERELİM"

Her zaman olduğu gibi karlarını dörde, beşe katlayanlara 'Siz de biraz tasarruf edin', demek akıllarının ucundan bile geçmiyor. Muafiyet ve istisnalarla çalıştırdığı asgari ücretli kadar bile vergi vermeyen firmaların, şirketlerin, faizden, ranttan, dövize endeksli hazine garantilerinden beslenen asalak takımının sırtını sıvazlarken tüm yükü bize yıkmaya devam ediyorlar. Bunun için 'tasarruf' adı altında önce okul öncesi öğrencilerin bir öğün ücretsiz yemeğini, ardından 250 bin KİT çalışanının giyecek yardımını gasp ettiler. Bugün ise kamu emekçilerinin servis hakkına, kamu lojman ve sosyal tesislerine göz koyuyorlar. Milyonlarca dar gelirli yurttaşın ihtiyaç duyduğu, mevcutta zaten yetersiz olan kamu hizmetlerine, kamu yatırımlarına bütçeden ayrılan payı 3 yıl boyunca daha da azaltmaya 'tasarruf' diyorlar. 'Maliyeti yüksek' diyerek kamu kreşlerini bile kapatmaya, kamunun elindeki iş makinalarını satmaya 'tasarruf' diyorlar. Bunca yoksulluğa, sefalete rağmen gözümüzün içine baka baka 'iktidarımızda işçiyi, memuru, asgari ücretliyi enflasyona ezdirmedik' nutukları atmaya devam ediyorlar. Oysa bizler bu ülkenin kamu emekçileri, emeklileri olarak artık yoksullukta, sefalette eşitlenmek değil, hak ettiğimiz refahta birleşmek istiyoruz. Bizler artık içi boş müjdeler, bugün kaşıkla verileni yarın kepçe ile alan hileler, sadaka, ulufe değil, emeğimizin karşılığını, hakkımızı istiyoruz”

Talepler ise şöyle sıralandı:

  • Öncelikle bugün tüm kamu emekçilerine 14.493 TL olarak verilen ilave seyyanen ödeneğin emekliliğimize yansıtılmasını için mevcut taban aylık katsayısına dâhil edilmesini istiyoruz. Söz konusu ilave ek ödeneğin tüm emeklilerin kök aylıklarına yansıtmasını, emekli aylıklarından sağlık payı kesilmesine son verilmesini istiyoruz.
  • Emekli aylıklarında yaşanan buharlaşmanın önüne geçilmesi, özellikle 2008 sonrası işe başlayanların yaşadığı, yaşayacağı kayıpların önüne geçilmesi için emekli maaş bağlanma hesaplamasında 2008 öncesine dönülmesini istiyoruz.
  • Maaş artışlarımızda tüm toplumun sahte olduğunu yaşayarak öğrendiği TÜİK rakamlarının değil, yoksulluk sınırının temel alınmasını istiyoruz.
  • Bunun için mevcutta iktidarın "en düşük maaş" olarak ifade ettiği eşi çalışmayan, 2 çocuklu en düşük kamu emekçisi maaşının eş ve çocuk yardımı ve fahiş oranda zamlanan kiralar karşısında bugün artık elzem hale gelen kira yardımı ile dört kişilik bir ailenin yoksulluk sınırı üzerine çıkarılmasını istiyoruz.
  • Vergide adaletin sağlanmasını, az kazanandan az çok kazanandan çok vergi alınmasını istiyoruz.
  • Tükettiğimiz her şeyden alınan dolaylı vergilerin düşürülmesini,
  • Gelir vergisi birinci dilim oranının yüzde 15 ten yüzde 10'a düşürülerek, yoksulluk sınırına kadar olan maaşların-ücretlerin birinci vergi diliminde sabitlenmesini
  • Kar, faiz ve servet gelirlerine tanınan ayrıcalıkların kaldırılmasını, belli bir servet düzeyinin üzerindeki zenginlerden servet vergisi alınmasını istiyoruz.
  • İktidarın tek taraflı olarak çıkardığı yasalar değil, konfederasyonların, sendikaların kamu emekçilerinin söz ve karar sahibi olacağı demokratik bir çalışma yaşamı istiyoruz.
  • Yandaş konfederasyonlarla yapılan ve yoksulluğumuzu derinleştiren "toplu satış sözleşmeleri" değil, emeklilerin de sendikaları aracılığı ile temsil edildiği grevli gerçek bir toplu sözleşme istiyoruz.
  • Seçim öncesi verilen 3600 ek gösterge ve mülakatın kaldırılması sözlerinin tutulmasını; istiyoruz.

Açıklamanın sonunda şu ifadelere yer verildi: “Tüm kamu emekçilerini, emeklileri yıllardır hepimize kaybettiren bu yoksulluk ve sefalet düzenine karşı insanca yaşayacak ücret, güvenceli iş, güvenli gelecek mücadelesinde omuz omuza vermeye çağırıyoruz. Gelin; İnsanca Yaşamaya Yetecek Bir Ücret, Adil Bir Vergi Sistemi, Halk İçin-Emek İçin Bütçe, Güvenceli İş, Güvenli Gelecek İçin omuz omuza verelim." (Gebze/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

10 yaşındaki Ferman, Van Gölü'nde boğuldu

SONRAKİ HABER

İzmir'in Selçuk ilçesinde orman yangını çıktı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa