"Yapı stokunun güçlendirilmesi için ciddi bir adım yok"
Uzmanlar, İzmir depreminin üzerinden geçen yaklaşık 4 yıllık sürede kentteki yapı stokunun güçlendirilmediğini söyledi.
Fotoğraf: DHA
Bahar EMREOĞLU
İzmir
30 Ekim 2020’de yaşanan İzmir depreminin üzerinden yaklaşık dört yıl geçti. Geçen sürede çalıştaylar düzenlendi, aktif-olası aktif fayların depremselliğine yönelik paleosismoloji çalışmaları yürütüldü.
Gerçekleştirilen çalıştaylara katılan uzmanlar riskli binaların tespit edilmesi ve yapı stokunun güçlendirilmesi gerektiği uyarılarında bulundu. Özellikle Bayraklı ve Bornova’ya özel ‘Yapı stoku envanterinin oluşturulması ve yapı güvenliğinin deprem riski açısından değerlendirilmesi’ projeleri yürütüldü. Ancak yaklaşık 4 yıldır yapı stokunun güçlendirilmesi için kayda değer bir adım atılmadı.
"RİSK ALTINDA OLMAYAN ÇOK AZ YERLEŞİM BİRİMİ VAR"
Jeoloji Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Koray Önalan “Yenilenmesi gereken çok büyük bir eski yapı stoku var. Kentin ekonomik durumu, bu yükün kısa sürede sırtımızdan inmeyeceğini gösteriyor. Zaman tanımak gerek ancak ne kadar zamanımız var bilmiyoruz. Bu koşullar altında hazırlıksız yakalanmamız kuvvetle muhtemel” dedi.
Kentteki yapı stokunun berbat durumda olduğunu ifade eden Önalan, “Özellikle Alsancak, Kordon civarındaki birçok bina olası bir depremde çok ciddi zarar görecek. Çünkü birçoğu çok eski ve temel elemanları deniz suyu girişimi nedeni ile mukavemetini yitirmiş durumda. Alsancak, Bayraklı, Bostanlı Mavişehir gibi yerlerde yapıların birçoğu çökeller üzerinde” dedi.
Riskli bölgelere dair de konuşan Önalan, “Bazı ilçelerimizde, sıvılaşma-yanal yayılma-zemin büyütmesi kaynaklı zararlar kuvvetle muhtemel. Bazı ilçelerimiz diri fayların üzerinde. Bunlar birincil hasar bölgeleri. Bazı ilçelerimizde ise deprem sonrası yaşanacak heyelan, kaya düşmesi gibi sorunlar olacak. Bu nedenle, risk altında olmayan çok az yerleşim birimimiz var” dedi.
Kamusal denetimin de sınırlı olduğunu söyleyen Önalan, “Güzelbahçe ve Torbalı’da yapı denetim sistemi içinde jeoloji mühendisi yer almıyor” diyerek eleştiride bulundu.
"ALINAN ÖNLEMLER YETERLİ DEĞİL"
İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Eylem Ulutaş ise kentlerin depreme dirençli hale getirilmesi için atılması gereken birçok adım olduğunu belirtti. İzmir’de mühendislik hizmeti almadan inşa edilmiş çok sayıda yapı bulunduğunu belirten Ulutaş “Bu durumda ilk olarak mevcut yapı stokunun envanteri çıkarılarak belirlenecek önceliklere göre yapı stokumuzun güvenli hale getirilmesi gerekmektedir. En riskli yapılar ise zeminin yapıya etkisinin doğru değerlendirilmediği, yapım aşamasında işçilik hataları olan ve tam zamanlı mühendislik denetimi almayan yapılar” dedi.
İnşaat Mühendisi Şeref Alpago da “Riskli yapıların tespitinde ilk hedef; zemin katında ticarethane olan binalardır. Acilen bunların statik eleman tespitlerinin yapılması gerekmektedir. Özellikle 6 Şubat depremlerinde yıkılan veya ağır hasar alan binaların yüzde 90’ından fazlası altında ticarethane olan yumuşak katlı yapılar. Can kayıplarına ancak doğru projelendirme, doğru malzeme tedariği, doğru uygulama ve doğru kontrol ile engel olunabilecektir” dedi.