18 Temmuz 2024 04:10

Patronlarla saf tutmanın sonu

"Talepler etrafında örgütlenmek, patrona karşı mücadele eden kesimlerle birleşmek… Çok daha ağır bedellerin yaşanmaması ve işçi kıyımının durdurulması için başka da yol yok…"

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Sinan Cem KAYA
Muğla

Yatağan, Kemerköy, Yeniköy… Termik santral ve bağlı madenlerin özelleştirilmesine karşı uzun süren mücadelenin simgesi olan bölge, son dönemde işçi kıyımı planlarıyla anılıyor. Özelleştirmeyle Yatağan Termik Santralini satın alan Bereket Enerji, 520 işçinin çıkışını verileceğini duyurdu. Madende örgütlü T. Maden-İş ve santralde örgütlü Tes-İş’e düşen görev ise patronun haklı olduğunu işçilere anlatmak oldu!

Aslında bu duruma özelleştirmeden sonra adım adım gelindi. Örgütsüzlük ve cesaretsizlikle başlayan süreç öyle bir ilerledi ki bir dönem mücadelenin öncü ismi sayılan sendikacılar işçileri iş yerini çiftliğe çevirmekle, ormanları için direnen köylüleri ise işçileri ekmeğinden etmekle suçlamaya vardı. Özelleştirme sonrası sendikal bürokrasi adım adım örgütlendi. Kimi zaman ‘Kazanımları korumak’ adına deyim yerindeyse iyi niyet taşlarıyla…

Gelin son sürece biraz daha yakından bakalım.

Kemerköy ve Yeniköy termik santrallerinin sahipleri Limak ve İçtaş. Yatağan’da ise Bereket Enerji var. Yatağan Termik Santrali ve kömür sahalarında işçiler lehine tek bir kazanımdan söz etmek mümkün değil. Öyle ki T. Maden-İş’in üyesi sayısı 150’ye düştü ve şube genel merkeze bağlandı. Ancak aynı patron yeraltında hazırlıklarını 7/24 sürdürdü. 400’ün üzerinde işçi getirdi, sendikacılara “Sakın ha örgütleneyim demeyin” uyarısıyla. Hatta Zonguldak’tan ve deprem bölgesinden kalifiye işçi getirdi. Soma’dan kömür alımı yaptı.

Tes-İş ise firmanın halkla ilişkiler birimi gibi çalışmaya başladı. Üyesi işçiye “Kömür yok, patron sıkıntıda, hükümet elektriğe zam yapmazsa çıkışlar gelir” açıklamaları yaptı. Aylardır işçiler ve aileleri ne olacağını konuşur hale geldi. Toplu sözleşmeler hedefe kondu: “Zaten çok yüksek maaş alıyorlar işçiler, orası çiftlik gibi patron nasıl dayansın, kömürde yok!”

Patron ise santralde elektriği istediği gibi üretmeye devam etti, istediği zaman kimi üniteleri devre dışı bıraktı. Yapılan toplu sözleşmeler enflasyonun altında kaldı. AKP ve MHP referansıyla işçi alımı yapılırken, ücret ve çalışma koşulları nedeniyle bir dönemin ayrıcalıklı sayılan iş yerinden de eser kalmadı.

Özelleştirme döneminde birlikte mücadele ettikleri, ekmeklerini paylaştıkları köylüler ise hemen düşman ilan edildi. İkizköy köylülerinin Akbelen Ormanı’nı korumak için verdiği mücadelenin karşısına sadece patron ve jandarmasından kaymakamına devletin tüm olanakları değil sendikal bürokrasi de dikildi. Özelleştirmeye karşı birlikte direndikleri köylülere karşı ormanların kömür sahaları için açılmasını savundular, “Bu işçiler taş mı yiyecek? Üretim olmazsa santraller kapanır, ülke ekonomisi zarar görür” diyerek köylüleri suçladılar. Vali yetmedi, oradan Meclisi yol ettiler.

Sendikal bürokrasinin içine düştüğü çukur, geçtiğimiz cuma tüm işçiler tarafından görüldü. Vardiyaları gezen şube başkanı, şube yöneticileri ve temsilciler 520 işçinin çıkışının olacağını, şimdiye kadar bunu durdurduklarını ancak gelinen aşamada artık engel olamayacaklarını söylediler. Çözümleri, gönüllü çıkış. “Şimdi çıkan başka bir kuruma geçiş hakkı kullanabilecek, 3 ay sonra bu hak da gidebilir.” Ve bu açıklama, tüm hatalara rağmen geçmiş yaşanmışlıkların kadir kıymetiyle anılan sendikacıların, işçiler nezdinde tükenişi de oldu.

Evet sendikal bürokrasi işçilere sırtını dönüp, enerji ve maden patronlarının ipine sarıldı. Ve bunun tüm yükü de işçileri sırtına yüklendi: İşten atma, düşen ücretler, kuralsız çalışma, sendikasızlaştırma… Bu nedenle, sendikal bürokrasiden beklentiye girmeden hayatlarına sahip çıkmak için adım atacak olan işçiler olmalı. Talepler etrafında örgütlenmek, köylüler başta olmak üzere patrona karşı mücadele eden kesimlerle ve giderek ülke genelinde verilen mücadelelerle birleşmek… Çok daha ağır bedellerin yaşanmaması ve işçi kıyımının durdurulması için başka da yol yok…

ÖNCEKİ HABER

Sinan Ateş davası: Jandarma, Ülkü Ocaklarını kollamış

SONRAKİ HABER

İzmir'de akıma kapılan 2 kişinin ölümüne ilişkin 27 kişi hakimliğe sevk edildi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa