19 Temmuz 2024 04:32

‘Sizi mutlu etmeyen ne?’ diye sormakla yetindiler

"Taleplerimiz ancak mücadeleyle karşılık bulabilir. İş yerinin yaptığı anketlerin sonucunu beklemek ekmeğimizin küçülmesini engellemiyor."

Ekran görüntüsü: Fetso tanıtım videosundan alınmıştır

Paylaş

Bir grup Festo işçisi
Manisa

Manisa Organize Sanayi Bölgesi’nde bulunan Festo fabrikasında çalışan işçileriz. Festo, 61 ülkede ve 200’den fazla kentte yaygın temsilcilikleri ile uluslararası bir şirket. Firmanın hedefleri arasında Manisa’daki üretim kapasitesini büyütmek de var. Ancak şirketin büyümesi ne yazık ki biz işçilerin yaşam koşullarının iyileşmesine yol açmıyor.

Yaklaşık iki ay önce bir arkadaşımız fabrikamızdaki sorunlarla ilgili Evrensel’e bir mektup yazmıştı. O mektup Evrensel’de yayımlandıktan sonra iş yerinde bizlere birkaç sorudan oluşan bir anket dağıtıldı. Sorular arasında “Festo’da sizi mutlu etmeyen unsurlar neler?​” ve “Yöneticilerinizden memnun musunuz?​” soruları da vardı. Bizler de bu soruları, iş yerindeki sorunlarımızı dile getirerek cevapladık ve açıkçası iş yerinde bu vesileyle bir şeylerin olumlu yönde değişeceğini düşündük. İki ay geçti, değişen hiçbir şey yok. Sorunlarımız aynen devam ediyor.

İş yerindeki en ufak sorunda dahi yöneticilerimiz bizleri dinlemek yerine azarlamayı ve küçümsemeyi tercih ediyor. Maaşlarımız halen asgari ücret ve toplamda 6 bin liralık yakacak yardımı ve alışveriş çekiyle ayakta durmaya çalışıyoruz. Medeni durumumuz, çocuklarımıza ekmek götürüp götüremediğimiz ise göz önünde dahi bulundurulmuyor. Biz bunların da hesaba katılarak haklarımızın artırılmasını istiyoruz.

FAZLA MESAİ DE YETMİYOR

Fazla mesai yapmak da kazancımızı geçinebilecek bir düzeye getirmek için yeterli olmuyor, çünkü fazla mesai ücretleri hem çok düşük hem de eksik yatırılıyor. Geçtiğimiz yıl, o dönem verilen banka promosyonlarından işçilerin büyük çoğunluğu yararlanamadı ve yöneticiler ‘Promosyonu iptal ettik’ diyerek konuyu kapatmaya çalışıyor. Üstelik aldığımız ücretler ciddi bir bölümü, fazla mesai ücretlerimiz dahi vergilere gidiyor. Yılda iki defa verilen bir asgari ücret düzeyindeki ikramiye, asgari ücretin çok altına düşerek elimize ulaşıyor. Oysa dünya çapında başarılı şirketimizin bu vergileri ödemesi biz işçilerin ödemesinden çok daha mantıklı.

İŞ DEĞİŞTİRMEK ÇARE DEĞİL, BİRLEŞELİM!

Bütün bu sorunlar yüzünden halen pek çok arkadaşımız tazminatlarını dahi iş yerinde bırakmayı göze alarak iş değiştirmeyi düşünüyor. Ancak maalesef bunun da çözüm olmadığını biliyoruz. Sorunlarımızı örgütlü bir şekilde dile getirmenin yollarını araştırıyoruz. Taleplerimiz ancak mücadeleyle karşılık bulabilir. İş yerinin yaptığı anketlerin sonucunu beklemek ekmeğimizin küçülmesini engellemiyor. İşçinin sözünün geçtiği, taleplerinin başka sözleşmelere ertelenmediği; temsilcilerini işçilerin seçtiği ve her aşamasında işçilerin söz sahibi olduğu ve yer aldığı bir sendika için de mücadele etmeye; kendi gücümüze ve birbirimize güvenmeye ihtiyacımız var.

ÖNCEKİ HABER

KESK, Cumhurbaşkanlığı Genelgesine karşı Danıştay'a dava açtı

SONRAKİ HABER

Netanyahu, Gazzeli çocukların tedavisi için sahra hastanesi kurulmasına karşı çıktı 

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa