Furkan Apartmanı davası: 3 sanık hakkında beraat, bir sanığa 16 yıl 8 ay hapis cezası kararı

Antep'te 51 kişinin öldüğü Furkan Apartmanı davasında mahkeme sanık Faik Öğüt, Eyüp Öğüt ve Nejdet Alpay'a beraat, Yılmaz Şahin Yurtyapan’a 16 yıl 8 ay hapis cezası verdi.

19 Temmuz 2024 10:58
Son Güncellenme Tarihi: 19 Temmuz 2024 16:36
Paylaş

Maraş merkezli 6 Şubat depremlerinde Antep'in Nizip ilçesindeki sadece Furkan Apartmanı yıkılmış, 51 kişi yaşamını kaybetmişti. Davanın karar duruşması Nizip Ağır Ceza Mahkemesi bugün görüldü. Duruşma öncesi adliye önünde açıklama yapan aileler adalet talip etti. Duruşmada aileler sanıkların olası kastla yargılanmasını ve kamu görevlilerine dava açılmasını talep etti. Bu talep üzerine savcı kamu görevlileri hakkında soruşturma izni verildiğini, kamu görevlilerinin karara itiraz ettiğini ve sürecin devam ettiğini açıkladı. Davada mahkeme sanık Faik Öğüt, Eyüp Öğüt ve Nejdet Alpay'a beraat, Yılmaz Şahin Yurtyapan’a 16 yıl 8 ay hapis cezası verildi.

Nizip Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmayı; CHP Hatay Milletvekili Nermin Yıldırım Kara, CHP Gaziantep Milletvekilleri Melih Meriç ve Hasan Öztürkmen ile Emek Partisi (EMEP) Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca da takip etti. 

Duruşmada Furkan Apartmanı'nda yakınlarını kaybeden aileler ve avukatları hazır bulundu. Tutuksuz yargılanan Eyüp Öğüt duruşmaya katılırken, diğer sanıklar Faik Öğüt, Nejdet Alpay ve Yılmaz Şahin Yurtyapan duruşmaya katılmadı. Firari müteahhitler Abdullah Devrim Sever ve Hasan Hüseyin Sever'in avukatı Ersan Şen de duruşmaya katılmadı. 

Duruşmada ilk olarak cumhuriyet savcısı mütalaasını açıkladı. Savcı, tutuksuz yargılanan dört sanıktan Faik Öğüt, Eyüp Öğüt ile Yılmaz Şahin Yurtyapan hakkında "bilinçli taksirle ölüme sebebiyet verme" suçundan üst sınırdan ceza, Nejdet Alpay için beraat talep etti.

Duruşma 10.07 itibariyle başladı. Savcı mütalaasını verdikten sonra depremde yakınlarını kaybeden aileler konuşmaya başladı

"NEYE DAYANARAK SANIKLAR SERBEST BIRAKILDI?"

Furkan Apartmanı yıkımında oğlunu kaybeden Seçkin Şahin binanın altında mobilya mağazası açmak için kolonların kesildiğinin apaçık ortada olduğunu belirterek; “Bilirkişi raporları da bunu söylüyor. Neye dayanarak serbest bırakıldı bu insanlar? KTÜ heyeti bir kere bile enkaza gelmedi, ama 'kolon garaj katından kesilmiş olabilir' diyebiliyor. Ben mahkeme heyetine de soruyorum. Siz bir kere gezdiniz mi enkazı? Gözle bile görülüyor her şey. Ama şaibeli raporlar çıkıyor karşımıza. Rapora itiraz ediyoruz bizi duymuyorsunuz. Kolon kesmekle yetinmiyorlar, asma kata 1+1 daireler yapıyorlar. Belediyeden su, doğalgaz, elektrik bağlıyor. Ama belediyenin bir sorumluluğu yok diyorsunuz, bir kere bile bu mahkemeye getirilmediler. Bina başımıza yıkıldığında gördük 10 tane 1+1 olduğunu. Değişen bilirkişi raporları hep birbirini kopyalayarak geçiyor. Soruyorum size( mahkeme heyetine dönerek) bilir kişi enkaz alanına gitmez mi! Öte yandan, o binada ölen kişi sayısı 51 değil yapılan 1+1 evlerde mülteciler kalıyordu onlar resmi rakamlara girmedi. Ben çocuğumu okutamadım, daha askere gönderecektim benim çocuğumun hesabını kimden soracağım ben adalet istiyorum, dedi.” diye konuştu.

"BİZE ADALETİ TEMEL YAPIN"

Ailesini kaybeden Elif Buse Kaplan ise şunları söyledi: "Deprem ülkesinde kolon kesmek, asma kata daire yapmak, bunlara elektrik, su, doğalgaz bağlamak bile bile ölüme sebebiyet vermek değilse nedir? Bu açık bir kasttır. Ben buradan çıkıp ailemin mezarına gideceğim, onlara çocuğunuz ablanız sizin hakkınızı sonuna kadar savundu, adalet kazandı, rahat uyuyun demek istiyorum... Adalet mülkün temelidir diyorsunuz, temel yoksa mülk de adalet de yoktur. Bize adaleti temel yapın"  

Diğer aileler ise şunları söyledi:

"40 bin binanın olduğu ilçede bir tek bizim binamız yıkıldı. Apartman 6 saniyede yıkıldı. Saatlerce enkazda kaldım. Tüm ailemi kaybettim. Bu binanın yıkılmasında ihmal olduğu açık. Bilinçli taksir değil, kast bu."

"Ben tüm sevdiklerimi kaybettim. Bu acılara neden olanlar rahat rahat dolaşmasın istiyorum"

"Her şey ortada. 1 buçuk senedir yasımızı tutamadık. Adaletten başka bir arayışımız yok"

"ÖĞÜT KARDEŞLERİN SUÇU ÇOK AÇIK"

Ailelerin avukatları ise “Bilirkişi raporlarında kolonlardaki donatıların koptuğu, kullanılan malzemenin kalitesiz olduğu, statik ve mimari projeye uyulmadığı, kaçak kat inşa edildiği, beton kalitesinin yetersiz olduğu ve usule aykırı tadilat yapıldığı ortaya çıktı. Bunlarda Öğüt kardeşlerin suçu açık. Apartmanın altındaki mağazada kolonların kesildiğine dair tanık beyanları var. Sanıkları tutuklayın dedik, kaçma şüpheleri var dedik. Yapmadınız. Nerede şimdi sanıklar? Kaçaklar...” diye konuştu.

"KAMU GÖREVLİLERİNİN HEPSİNİN YARGILANMASINI İSTİYORUZ"

Av.Ergin Sözen ise davada sanıkların olası kastla yargılanmaları ve kamu görevlilerinin de yargılanması gerektiğini belirterek şunları söyledi; “Bu şehirde İl Afet Eylem Raporu hazırlanmış, rapora uygun bir tek adım atılmamış. Ben kendim bizzat valiliğe yazı yazdım, önceki davalarda savcılar bunu bile yapmadılar. Valilik bir paragraf cevap verdi: "İtfaiyeyi bilgilendirdik. Organize Sanayi bölgesine bilgi verdik!" Yaptığı bu kadar. Görev ihmali var.

Burada kolon keseni, kaçak kat çıkanı, eksik malzeme kullananı yargılıyorsunuz. Peki Furkan Apartmanı'nı denetlemeyenler, ta en tepeden itibaren üstüne düşen sorumluluğu yerine getirmeyen devlet görevlileri ne olacak? Bunları söyleyince sanık müvekkilleri "iddianameye ve mütalaaya bağlı kalın" klişesine sarılıyorlar. Ama zaten iddianame ve mütalaa eksik. Siz de bu eksik iddianame ile karar verirseniz, hukuka ve etiğe aykırı bir karar vermiş olursunuz.

Sanıkların olası kastla yargılanmalarını ve sorumluluğu olan tüm devlet kurumlarının ve kamu görevlilerinin hepsinin yargılanmasını talep ediyoruz.”

“BELEDİYE VE İDARİ GÖREVLİLER HAKKINDA SUÇ DUYURUSUNDA BULUNULMASINI DA TALEP EDİYORUZ”

Bir başka avukat ise verdiği beyanda bu davaya en başta gizlilik kararı istediklerini çünkü faillerin kaçacağı daha en baştan belli olduğunu belirterek; “Bizim meselemiz faillerin kaçmamasıydı. Bu dosyada ihmal yok, açık kusur var. Kanun yetersiz kalıyor. Bu suçun hesabı 22.5 yıl olmamalı. Ama mütalaya göre en üstten bile ceza verilse olan bu. Bu hak mıdır, bu adalet midir? Beraat mütalaası verilen sanık bile gelmemiş bu duruşmaya. Ceza istenen hiç gelmiyor. İstinaf sürecinde bu kişileri hiç bulamayız. Müteahhit Hasan Hüseyin Sever ve kardeşi Abdullah Devrim Sever ile ilgili bir gözaltı kararı verilmedi ve onlar da yurtdışına kaçtılar. Haklarında daha sonra kırmızı bülten çıkarıldı ve yakalama kararı verildi. Ama ne hikmetse koca devlet bunları bulamıyor. Aynı şey, diğer sanıklar için de olmasın diye tutuklama şart. Belediye ve idari görevliler hakkında suç duyurusunda bulunulmasını da talep ediyoruz. Görevi ihmal var mı diye sorgulamak üzere izin istemekle yetinilemez. Bu konu tartışmaya kapalı. Çünkü ölüm yaşandı” diye konuştu.

SAVCI "KAMU GÖREVLİLERİ" HAKKINDA SORUŞTURMA İZNİ VERİLDİĞİNİ AÇIKLADI

Ailelerin kamu görevlilerin yargılanmasıyla ilgili taleplerini dile getirmeleri üzerine, Cumhuriyet savcısı, Furkan Apartmanı'na ilişkin kamu görevlileri hakkında soruşturma izni verildiğini, kamu görevlilerinin karara itiraz ettiğini ve sürecin devam ettiğini açıkladı.

"KOLON KESMEDİM"

Sanık Eyüp Öğüt önceki duruşmada yaptığı beyanlarını tekrarladı. Öğüt, "Kesinlikle kolon kesmedim, tadilat yapmadım, 1+1 dairem yok" dedi. Diğer sanıkları ise avukatları savundu.

SANIK AVUKATLARINDAN 1+1 DAİRE SAVUNMASI

Sanık avukatları apartmandaki asma kata  1+1 10 dairenin yapılmasının apartmanın taşıyıcılığına bir yük getirmediği iddiasıyla savunma yaptı.

Ayrıca bilirkişi raporlarındaki çelişkilere sığınarak "ana kolonu müvekkilimiz kesmedi, bodrumdan kesilmiş, kim kesti bilmiyoruz" dedi.

Davanın kamuoyu gündemine taşınması, ailelerin adalet arayışının yer almasını "mahkemeyi baskı altına almak, davayı siyasileştirmek" olarak lanse eden avukatlar, davanın başka bir şehre alınmasını talep etti.

Sanıkların ve avukatlarının beyanı sonrası mahkeme duruşmaya ara verdi.

KARAR AÇIKLANDI 

Aranın ardından mahkeme heyeti saat 15.50'de kararını açıkladı. Mahkeme, binanın ana taşıyıcı kolonlarının kesildiği tespit edilen mağazanın sahibi Faik Öğüt, Eyüp Öğüt ve mağazanın önceki sahibi Nejdet Alpay'a beraat, binanın fenni mesulü Yılmaz Şahin Yurtyapan’a 16 yıl 8 ay hapis cezası vererek yeniden tutuklama kararı çıkarıldı. Firari sanıklar Abdullah Devrim Sever ve Hasan Hüseyin Sever'in dosyası ayrıldı.

Kararın ardından Furkan Apartmanı'nda yakınlarını kaybeden aileler adliye önünde karara tepki gösterdi. 

 

DURUŞMA ÖNCESİ AİLELERDEN AÇIKLAMA: 51 CANIMIZ İÇİN ADALET İSTİYORUZ

Duruşma öncesi açıklama yapan aileler "51 can için adalet talep ediyoruz" diyerek kamu görevlilerinin de yargılanması gerektiğini belirtti.

Furkan Apartmanının enkazında iki kızını ve eşini kaybeden Özlem Taşdemir, “Adalet mücadelesi veriyoruz. Bugünkü mahkemede istiyoruz ki en yüksek cezayı alsınlar, suçlular, katiller. Canlarımızı bizden ayıranlar en yüksek cezayı alsınlar. Adil bir sonuç istiyoruz ki diğer davalara da örnek olsun. 51 canımız için adalet istiyoruz” dedi. 

"DEPREM DEĞİL CİNAYET"

Enkaz yığınına dönen apartmanda 19 yaşındaki oğlu Emre Şahin'i kaybeden Seçkin Şahin, "17 aydır verdiğimiz adalet mücadelesinin artık sonuçlarını almak istiyoruz. 51 canımızı kaybettik ve çok ağır şeyler yaşadık. Bina, Nizip'te yıkılan tek bina. Bunun deprem değil cinayet olduğunu söylemek istiyorum. Bu problem bilirkişi raporlarıyla da kanıtlandı. Ben, sanıkların en üst sınırdan ceza almasını istiyorum" dedi.

"EMSAL BİR KARAR ÇIKMASI ÖNEMLİ"

CHP Hatay Milletvekili Nermin Yıldırım Kaya ise şunları söyledi: “Bu büyük depremde hayatını kaybedenlerin aileleri kadar kayıplarını arayan aileler de var. Yüzlerce aile kayıplarını aradı. Onlar gibi Furkan’da, Ebrar sitesinde diğer yerlerde yakınlarını yitirmiş aileler büyük bir adalet arayışı mücadelesi veriyor. Bu davadan emsal bir karar çıkması önemli” dedi. 

"KAMU GÖREVLİLERİNİN YARGILANMASININ ÖNÜ AÇILMALI"

EMEP Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca ise 6 Şubat'tan bu yana ülkenin dört bir tarafında adalet mücadelesi yükseldiğini belirterek; "Özellikle de yıkılan 11 kentte biz bugün yıkılan apartman adlarıyla devam eden davalarda ailelerin adalet arayışını görüyoruz. Furkan Apartmanı davası da işte böyle apartman adlarıyla anılan davalardan bir tanesi. Bütün bu adalet arayış içerisinde özel bir yerde duruyor. Umuyoruz ki ailelerin 1.5 senedir yaşadıkları acılar, çektikleri çileler ve tuttukları yaslar biraz da olsa dinecek ve biz bugün mahkemeden sadece Furkan Apartmanı için değil, bu ülkenin dört bir tarafında gözü kulağı burada olan deprem suçlarının yargılanmasını isteyen, deprem suçları yargılanırken aynı zamanda bir daha hiç kimsenin insan canını hiçe sayarak bina yapmamasını garanti altına alan adaletli bir karar çıkmasını bekliyoruz. Tek bir talebimiz var: Bu davadan bu deprem suçlarının bir daha bu ülkede gerçekleşmeyeceği bir karar bekliyoruz. Ama bununla yetinmiyoruz bugün ülkenin dört bir tarafında görülen davalarda bir tek kamu görevlisi bile yargılanmıyor. Oysa biz ortaya konulan bütün bilirkişi raporlarından çok iyi biliyoruz, mütalaalardan biliyoruz, ailelerin anlattıklarından biliyoruz. Ortaya konan raporlardan biliyoruz bu suçlara göz yumanlar var ve onlar dava dosyalarına dahil edilmiyorlar bile. Dolayısıyla buradan çıkan adaletli karar aynı zamanda suçu olan, bu suçlara göz yuman kamu görevlilerinin de yargılanmasının kapısını açacaktır" diye konuştu.

USULSÜZLÜKLER BİLİRKİŞİ RAPORLARINA YANSIDI 

Binayla ilgili usulsüzlükler bilirkişi raporlarına yansıdı. Karadeniz Teknik Üniversitesi'nin (KTÖ) hazırlandığı raporda statik ve mimari projeye uyulmadığı, kaçak kat inşa edildiği, beton kalitesinin yetersiz olduğu, taşıyıcı kolonun kesildiği ve usule aykırı tadilat yapıldığı ortaya çıktı. 

MÜTEAHHİT KARDEŞLER YURT DIŞINA KAÇTI 

Müteahhit Hasan Hüseyin Sever ve kardeşi Abdullah Devrim Sever ile ilgili bir gözaltı kararı verilmedi. Yurt dışına kaçan Sever kardeşler hakkında daha sonra kırmızı bülten çıkarıldı ve yakalama kararı verildi. 

TÜM SANIKLAR TAHLİYE EDİLDİ 

26 Nisan'daki duruşmada binanın ana taşıyıcı kolonlarının kesildiği tespit edilen mağazanın sahibi Faik Öğüt ve kardeşi Eyüp ile birlikte mağazanın bir önceki sahibi Nejdet Aypay tahliye edildi. Aynı celsede mahkemenin tutukluluğuna devam kararı verdiği binanın fenni mesulü Yılmaz Şahin Yurtyapan ise avukatının itirazı üzerine serbest bırakıldı ve böylece davada tutuklu sanık kalmadı. 

ÜÇ SANIĞA CEZA BİR SANIĞA BERAAT TALEBİ 

Duruşma savcısı 31 Mayıs'taki duruşmada mütalaasını açıkladı. Mütalaada; tutuksuz sanıklar Faik ve Eyüp Öğüt ile Yılmaz Şahin Yurtyapan halkında ‘Bilinçli taksirle ölüme sebebiyet verme’ suçundan üst sınırdan ceza, Necdet Alpay hakkında ise beraat talep edildi. (Antep/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Bakan Yumaklı; 18 Temmuz’da ülke genelinde 48 yangına müdahale edildi

SONRAKİ HABER

Emekli maaşı düzenlemesi Plan ve Bütçe Komisyonu'nda kabul edildi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa