19 Temmuz 2024 12:25

DETİS’ten Yücel Erten tepkisi: Özgür, Özerk sanat anlayışımızla kabul edilemez

İzmir Şehir Tiyatrosu Genel Sanat Yönetmeni Yücel Erten’in görevine son verilmesine tepki gösteren DETİS: “Sanatın bürokrasiye teslim edilmesi ‘Özgür, Özerk sanat anlayışımızla kabul edilemez” dedi.

Yücel Erten | Fotoğraf: Burak Şentürk/Wikimedia Commons (CC BY-SA 4.0)

Paylaş

Ramis SAĞLAM
İzmir

Yıllarca sürüncemede kalan İzmir Şehir Tiyatrosu’nun 71 yıl sonra ayağa kalkmasında büyük emeği geçen Yücel Erten’in tartışmalı bir şekilde görevine son verilmesine tepkiler sürüyor.

Özdemir Nutku’nun yıllarca süren çabasının ürünü olarak perde diyen İzmir Şehir Tiyatrosu’nda yerel seçimlerin ardından yaşanan değişimin politik olduğu tartışması başladı.

İzmir Şehir Tiyatrosu'nun (İzBBŞT), yıllar sonra yeniden kurulması, birçok sanat çevresinde sevinç yaratırken, “sanat adına” önemli bir adım olmuştu. Erten’in görevden alınmasına bir tepki de Devlet Tiyatrosu Sanatçıları Derneğinden (DETİS) geldi. İzBBŞT kurucu sanat yönetmenliğine saygın bir ismin getirilmesinin kendilerinde mutluluk yarattığını belirten DETİS Yönetim Kurulu, geride kalan üç yılda, kimi eksiklerine ve sancılarına rağmen yeni bir tiyatro var edildi değerlendirmesini yaptı.

"SANATÇI ÇAĞININ TANIĞIDIR"

Sanatçıların, yaşadığı her coğrafyada ve dünyanın her köşesinde olup bitenden kendini sorumlu hissettiği için çağının tanığı olduğu değerlendirmesini yapan DETİS, “Her türlü baskıya rağmen biat etmeden, düşüncesini dile getirdiği için de, sanatçı sıfatının yanına bir de aydın sıfatı eklenir. Kurucu Genel Sanat Yönetmeni Yücel Erten, aydın bir sanat insanı olarak tutarlılığından ve kişiliğinden hiç ödün vermeden, yaşamın sanat yoluyla dönüştürülebileceğine inanan, 68 kuşağının inatçı ve de inançlı bir devrimcisidir. Görüyoruz ki; son zamanlarda, sanat anlayışı yüzünden 'çağının sanığı' olmaya zorlanıyor” denildi.

"SANAT VE SİYASET ÇATIŞIR"

Belediye Başkanları, adaletle ve tarafsızlıkla şehri yönetmek için “Şehrül Emin” olduklarının belirtildiği açıklamada, “Sanat ve siyaset, tarih boyunca iç içe geçmiş ve de çatışmış iki kavram” olarak tanımlandı. Yöneticilerin, sanat yönetmeninin düşüncesine katılmayabilecekleri vurgusu yapılırken, “Karşıt düşünceye sahip olsa bile liyakat sahibini dinlemek, sanat anlayışına ve o düşünceye saygı göstermek, güvenin ve emanetin ilk adımıdır” vurgusu yapıldı.

“POLİTİK MÜDAHALELER TEPEDEN İNMEDİR”

Tarsus Şehir Tiyatrosu, Nilüfer Kent Tiyatrosu ve İzmir Büyük Şehir Tiyatrolarına yapılan bürokratik müdahalelerin geçmişte İstanbul Şehir Tiyatrolarında yaşanan müdahaleyi hatırlattığı belirtilen açıklama şöyle devam edildi: "Genel Sanat Yönetmeni ve yönetmeliklerin değiştirilmesini, sanat kurumlarını sanat insanları yönetmelidir. Fransız devlet adamı Charles De Gaulle, çevresindeki siyasilerin ısrarına rağmen karşı karşıya kaldığı Jean Paul Sartre için ‘SartreFransa’dır’ demiştir. Hadi biz bu kadar iddialı bir cümle kurmayalım ama bilinmelidir ki Yücel Erten, Türk Tiyatrosunun en önemli sanat insanlarından biridir. Yönettiği ve çevirdiği her oyunuyla, yaşamın pek çok alanını kapsayan etkili düşünceleriyle saygın bir yere sahiptir. İzmir Şehir Tiyatrosunu ileriye götürmek yerine, sanatın bürokrasiye teslim edilmesi ‘Özgür, Özerk, Özgün’ sanat anlayışımızla kabul edilemez ve büyük bir haksızlık olduğunu düşünüyoruz.”

ÖNCEKİ HABER

Sersim’de patron, işçiler fazla çalışsın diye her yolu deniyor

SONRAKİ HABER

Sevda Karaca: PTT zarar ediyor, zararı işçilere ödetiyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa