Ülkede bir aylık gündem bir günde tükeniyor

Gözde TÜZER

Söz konusu Türkiye gündemi olunca bir ayda tartışılacak konular neredeyse bir saatte eskimiş oluyor. Geçtiğimiz hafta neler neler konuşmadık ve tartışmadık ki ülkece… Futbol federasyonu seçimlerinden, sokak hayvanları yasasına, Bülent Ersoy’un istifasından, Bahçeli’nin elini öpen komutana… Peki halkın cebi? Emekli maaşları 12 bin 500 lira oldu, yine “sabır” denildi, emekli ise cevap verdi: “Sabır mezara kadar herhalde…” Elektrik hatları nedeniyle 2 kişi hayatını kaybetti, orman yangınlarında 4 kişi yaşamını yitirdi. 15 Temmuz darbe girişiminin 8. yılı da; “olaylar nasıl gelişti”, “sonrasında ne oldu”, “siyasi ayağı açığa çıktı mı” soruları ile beraber geride kalmış oldu. Tüm bunlar olurken, bir de sıcaklar çıktı, havalar 4-7 derece birden arttı, vatandaşın “sıcak” demekten iflahı kesildi.

FUTBOL SADECE FUTBOL DEĞİLDİR

Son gündemle başlayalım; TFF seçimleri... “Futbol asla sadece futbol değildir” sözü bizim ülkemizde vücut bulmuş durumda. Zira; şantaj, tehdit, kumpas, rüşvet, müdahale, çekilme geçtiğimiz sezon Türkiye Futbol Federasyonunda gırla gitti. Mafya filmleri gibi olaylar yaşandı. Hakem dövme, sahadan çekilme, kötü fikstür planlaması, Suudi Arabistan’da planladığı ‘Süper Kupa’ finalinin oynanamaması sadece birkaç bilgi.

Başkan Mehmet Büyükekşi’nin yerine eski Trabzonspor başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu seçildi. Ehhh AKP iktidarı bu seçimlerin de tam merkezindeydi elbette. Peki bu Hacıosmanoğlu kimdi? Gazetemiz Yazarı Bülent Falakoğlu anlattı: “AKP mitinglerinde boy gösteren Hacıosmanoğlu’nun 2013 yılında kurduğu ATR Yapı Proje Şirketi bugüne kadar 30’a yakın kamu ihalesi kazandı. Gezi direnişi sırasında AKP’nin Kazlıçeşme mitinginde yer alan Hacıosmanoğlu’nun şirketinin Sağlık Bakanlığından TOKİ’ye, Kredi ve Yurtlar Kurumundan İBB’ye uzanan ihalelerinin toplamı milyarlarca lira ediyor. İktidar ne derse onu yapmak zorunda; çıkarlarını zedeleyebilecek bir adım atacak durumda değil.”

ÖTENAZİ DEĞİL KATLİAM

İktidar yetkilileri sokak hayvanları yasası için “ötenazi” dese de, hayvanları katletme yasası gündemdeydi. Yasa teklifinin görüşüldüğü komisyonda hayvan hakları savunucuları istenmedi, çocuklarını kaybetmiş aileler komisyona alındı, muhalefet milletvekilleri dinlenmedi. Kanun teklifini hazırlayan AKP’li vekillerin ikiyüzlü davrandığını söyleyen EMEP Milletvekili Sevda Karaca bakın ne dedi: “Açık bir halk düşmanlığı yapıyorsunuz, yasayı uygulamayıp, önlem almayıp, bütçeleri çarçur ederek bu acılara siz neden oldunuz. Halkı kutuplaştırarak, ayrıştırarak manipüle ederek katliam fermanı yazdığınızı gizliyorsunuz.” Teklif önümüzdeki hafta Meclise yeniden gelecek. Bakalım bu kez neler yaşanacak?

ÖZELLEŞTİRME CAN ALIYOR

İzmir'in Konak ilçesinde sağanak yağıştan kaçmaya çalışırken elektrik akımına kapılan 2 kişi hayatını kaybetti. Çeşme'de ise 3 kişinin hayatını kaybettiği orman yangınla ilgili gözaltına alınan 5 kişiden 2'si tutuklandı, 3'ü adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Bu durum hem orman yangınlarını hem de elektrik dağıtım hatlarını yeniden gündeme getirdi. Evrensel’in manşeti ise neden bu ölümlerin yaşandığını açıklar nitelikteydi: “Özelleştirme, Türkiye’yi 21 bölgeye ayırarak bu bölgelerin dağıtım işini toplam 14 şirkete ihale etti. Tüm bu yağma 2010-13 arası 3 yıl içinde olup bitti. Dağıtım tekeli haline gelen şirketler adeta darphane gibi çalışıyor. Faturaların yüzde 66’sı bu şirketlere gidiyor. Ancak şirketler gerekli bakım-onarımı yapmıyor ve kimse de bunları denetlemiyor.”

BAHÇELİ’DEN ERDOĞAN’A GÖNDERME Mİ?

Geçtiğimiz hafta 15 Temmuz olunca 2016 darbe girişiminin üzerinden de 8 yıl geçmiş oldu. 2017 yılındaki ilk senesinden itibaren “kutlama mı” yoksa “yas mı” olduğuna bir türlü karar verilemeyen 15 Temmuz’la ilgili gazeteler yine “destan” manşetleri atmayı tercih etti ancak bu sene daha sönük geçtiği yapılan değerlendirmeler arasında.

Bir diğer tartışma da MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin elini öpen komutan oldu. Ankara’daki Özel Harekat Başkanlığına giden MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yi, Emniyet Genel Müdürü Erol Ayyıldız, Özel Harekat Başkanı Süleyman Karadeniz ve beraberindeki heyet karşıladı. Süleyman Karadeniz, karşılama sırasında Devlet Bahçeli’nin elini öptü. Eh bu durum “zamanlama manidar” dedirtti. Yüzükler, fotoğraflar, şarkılarla yaptığı göndermelerle bilinen Bahçeli’nin, ortağı Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yeni bir gönderme ihtimali yaptığı söylendi.

BİR ZAMANLARIN ‘MÜJDELER MÜJDESİYDİ’

Merakla beklenen, önceki yıllarda “müjdeler müjdesi” olarak sunulan, hatta “yaşadık” manşetlerine sebep olan emekli maaşlarındaki zamlar açıklandı, ancak emeklinin heyecanı kursağında kaldı. Açıklanan rakam 12 bin 500 lira olunca, emekliye reva görülen açlık oldu. Erdoğan’sa her şeyin yolunda olduğunu, enflasyonun düştüğünü, halkı zamlara ezdirmediklerini söyledi ve “sabır” dedi. Sabretmekten bıkmış usanmış emekliler ise “Mezarda sabrederiz artık” yorumu yaptı.

Tüm bunlar yetmezmiş gibi halkımızı bir de sıcaklar kavurdu. Sıcaklıklar 4-7 derece arası arttı, “tropikal gece”ler geldi. İstanbul'da son 40 yılın en nemli havası yaşandı. Türkiye ise en sıcak temmuz aylarından birini geçiriyor. Halkımız ise güneşe ateş etme noktasına gelmiş durumda.

SOSYAL MEDYA ‘SANA NE’ DEDİ

Memlekette tartışma biter mi? Bir de Bülent Ersoy’un yeni programından istifa etmesi magazin gündemine düştü. Bülent Ersoy, Safiye Soyman ve Banu Alkan'ın yanı sıra Seray Sever’li “Dünya Güzellerim” programı yine karıştı. Bülent Ersoy, makyörü Tolgahan Karataş'ın "sokaktan bulup getirdiği bazı erkeklerle uygunsuz davranış biçimleri içinde olduğunu" iddia ederek önce onu kovdu sonra da kendisi programı bıraktığını açıkladı. Sosyal medyada “Sana ne?​” yorumları yapıldı.

Makyör Tolgahan Karataş da Bülent Ersoy’un kendisine iftira attığını öne sürdü ve yasal haklarını kullanacağını açıklayarak şöyle dedi: “Mesai saatleri dışındaki hayatımın bana ait olduğu vurgusu ile, diğer bütün iddiaları kesinlikle reddediyor ve açıklamada yer alan tüm hakaretlere ilişkin hukuki haklarımı sonuna kadar savunacağımı duyurmak istiyorum.”

Trans bir birey olan Bülent Ersoy; 12 Eylül darbesi sonrası 45 gün hapis yatmış ve diğer transseksüel sanatçılarla birlikte sahne yasağı almıştı. 8 yıl süren sahne yasağı 1988’de kaldırılmıştı.