20 Temmuz 2024 21:08

Akbelen nöbetinin 3. yıl dönümü: Yaşam ve doğa savunucuları İkizköy'de buluştu

Akbelen Ormanı direnişinde nöbetin yıl dönümünde bir araya gelen mücadeleci köylüler, yaşam ve doğa savunucuları mücadeleyi birleştirme ve talana karşı güçlü bir mücadele çağrısı yaptı.

Fotoğraf: Övgü Yıldız/Evrensel

Reklam

Övgü YILDIZ
Muğla

Akbelen Ormanı'nın Limak holding ve IC İÇTAŞ holding iştirakı olan YK Enerji'ye (Yeniköy Kemerköy Termik Santrali) maden sahası olarak tahsis edilmesine karşı başlatılan direnişin beşinci, çadır nöbetinin üçüncü yılını geride bıraktık. Akbelen Ormanı'nda geçtiğimiz yıl 24 Temmuz günü kalabalık bir jandarma ekibi ve Toma araçları eşliğinde ağaç kesimine başlanmıştı. YK Enerji için kömür temini sağlanması amacıyla Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından tahsis edilen Akbelen Ormanı, jandarma ve kolluk kuvvetleri eşliğinde şirket tarafından kesilerek yok edildi. 

Akbelen Ormanı direnişinde nöbetin yıl dönümü için Akbelen Direnişçileri tarafından yapılan çağrı ile maden sahası ruhsat alanı içinde bulunan İkizköy Karadam Mahallesi köy meydanında saat buluşma gerçekleştirildi. Muğla'nın birçok ilçesinden ve İzmir, İstanbul, Balıkesir, Denizli, Manisa'nın da içinde olduğu illerden araç kaldırılarak katılım sağlayan doğa ve yaşam savunucuları köy meydanında bir araya geldi. Burada meydana kurulan masalarda katılanlara, yöreye ait yemekler ve aşure dağıtıldı. 

Etkinlik, sanatçı Tolga Çandar'ın söylediği yöresel ezgilerle başladı. Etkinliğe Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras, Milas Belediye Başkanı Fevzi Topuz ve DEM Parti İzmir Milletvekili Burcugül Çubuk katıldı.

“DOYUMSUZ BİR RANT ANLAYIŞI İLE KARŞI KARŞIYAYIZ”

Çubuk, geçtiğimiz yıl termik santralin en çok kazanan 142. şirket olduğunu ama hâlâ zarar ettiklerini iddia ettiklerini dile getirdi. "Kârdan etmiş oldukları kısmi zararın faturasını Akbelen direnişçilerine fatura etmek isteyen doyumsuz bir rant anlayışı ile karşı karşıyayız" diyen Çubuk, ormanı ve yaşam alanlarını katledenlerin şimdi de sokak hayvanlarını katletmeye çalıştıklarını ifade ederek, buna karşı da mücadeleyi yükselteceklerini belirtti.

“TERMİK SANTRALLER KAPATILMALI”

Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Aras, "Termik santraller linyit kömürlerini yakıt olarak kullanırken çam ormanlarımızı, doğamızı, suyumuzu, geleceğimizi de yok ediyor ve köylerimizin de tarihleriyle birlikte yok oluşuna sebep oluyor" dedi. “Alternatif enerji üretim yöntemlerini kullanmak için 40 köyün ve ormanlarının, suyunun yok olmasını mı bekleyeceğiz” diye soran Aras, termik santrallerin bir an önce kamulaştırılmasının ve ardından da kapatılmasının planlanmasının yapılması gerektigini belirtti. Aras, enerjinin, eğitimin ve sağlığın kesinlikle özelleştirilmemesi gerektiğini kamunun yönetiminde olması gerektiğini ekleyerek sözlerini sonlandırdı.

“ARTIK YETER DİYORUZ”

Milas Belediye Başkanı Fevzi Topuz da "İkizköy'ün girişinde bulunan dereyi görmüşsünüzdür eskiden temmuz ayı sonuna kadar gürül gürül akan deremiz şimdi mart ayında kesiliyor, susuzluk tehlikesinin artık kapımıza dayandığını görüyoruz ve artık yeter diyoruz" dedi. 

“ASIL KAMU YARARI BİZİM BURADAKİ YAŞAMIMIZIN KORUNMASINDADIR”

Akbelen Direnişçisi İkizköylü Esra Işık söz alarak, "Biz burada mücadelemizi sadece ormandaki ağaçlar için değil, doğamız, yaşam alanlarımız, zeytinliklerimiz, suyumuz, toprağımız için de yapıyoruz ve sonuna kadar sürdüreceğiz, yakın zamanda MAPEG tarafından YK ENERJİ şirketinin talebiyle buradaki madencilik faaliyetinde ‘kamu yararı vardır’ kararı çıkmıştır, sözde kamu yararı diyerek bizi yaşam alanlarımızdan koparmaya çalışıyorlar ama asıl kamu yararı bizim buradaki yaşamımızın korunması ve sağlanmasıdır" dedi.

“MÜCADELEYİ DE BİRLEŞEREK KAZANACACAĞIZ”

Esra Işık; sözü annesi, mücadele arkadaşı ve İkizköy Muhtarı Nejla Işık'a bıraktı. "5 yıldır burada direniyorum" diyen Nejla Işık, muhtar olarak da aynı şeyleri söylemeye ve mücadeleye devam edeceğini, yok olma tehlikesi altında olan 30 köyün sırada olduğunu ve biz nöbete devam ettiklerini dile getirdi. Mücadeleyi de birleşerek kazanacaklarını sözlerine ekledi.

“VERECEK BİR KARIŞ TOPRAĞIM YOK”

İkizköy'lü yaşam alanı savunucusu Aytaç Yakar, "Daha önceki muhtar tarafından kandırıldım ve toprağımı şirkete sattım ama artık verecek bir karış toprağım yok ölene kadar mücadele edeceğim" dedi. 

MÜCADELECİ KÖYLÜLER BİR ARADAYDI

İkizköylüler, Çamköylüler, Karacahisarlılar olarak yapılan etkinliğe farklı yerlerde mücadele eden köylüler de katıldı. Denizli Avdan'da kömür madenine, Manisa Kalemoğlu'nda nikel madenine, Aydın Alamut'ta jeotermal santrale, Muğla Deştin'de çimento fabrikasına, Balıkesir Gökçeyazı'da altın madenine, İzmir Bergama'da sera patronuna karşı mücadele eden köylüler, İkizköy'de bir araya gelerek mücadelenin ortaklaşması gerektiğini vurguladılar.

“MAHKEMELER AKP’NİN MEMURU GİBİ HAREKET EDİYOR”

Akbelen Direnişinin hukuki sürecini takip eden avukatlar; Arif Ali Cangı, İsmail Hakkı Atal ve İpek Sarıca etkinlikte söz aldı. 

Av. Arif Ali Cangı, "Mücadelemizde kaybettiğimiz bütün davalar tarihe düşmüş olduğumuz nottur ve ileride hesabını sormak için bu notları almak zorundayız" dedi. Akbelen ormanlarının kesim süresinin 10 yıl uzatılmasının iptaline dair açtıkları davanın kararının da dün tebliğ edildiğini ve olumsuz sonuçlandığını dile getiren Cangı, "Mahkemeler varlık sebeplerini ortadan kaldırarak AKP'nin memurları gibi hareket ediyorlar, hukuk tanımaz bir halde alınan kararları onaylamaktan başka bir şey yapmıyorlar" dedi.

“MÜCADELEMİZDEN VAZGEÇMEDİK VE NÖBETİMİZİ SÜRDÜRÜYORUZ”

Av. İsmail Hakkı Atal, "Ormanımızı kestiler ama bu mücadeleyi biz kaybetmedik, çünkü biz korku duvarını aştık şirketin emriyle hareket eden jandarma ve kolluk güçlerinin saldırısına rağmen mücadelemizden vazgeçmedik ve nöbetimizi sürdürüyoruz" dedi.

“PATLATILAN DİNAMİTLER HAVA KİRLİLİĞİNİ ARTIRDI”

Av. İpek Sarıca da, son bir yılda Akbelen Ormanı'nda patlatılan dinamitler ve kazı çalışmalarından kaynaklı hava kirliliğinin arttığını, PM10 partikülünün olması gereken 45 mikrogram değerinin çok üstünde bir değer olan 106 mikrogram olarak ölçüldüğünü tespit ettiklerini söyledi. Bu ölçümlerin 16 Mayıs-24 Haziran arası 40 gün boyunca İkizköy muhtarı Nejla Işık'ın evinin önünde Muğla Büyükşehir Belediyesi ekipleri tarafından gerçekleştirildiğini ekledi. Bu partikülün akciğer hastalıklarının tetikleyicisi olduğunu ve hava kirletici unsurların en tehlikelisi olduğunu belirterek sözlerini sonlandırdı. 

Direnişin yıl dönümü etkinliğinde son olarak İlkay Akkaya şarkıları ile eşlik etti ve ardından etkinlik sona erdi.

Reklam