Manisa’da sendikalar ortak panelde buluştu

Manisa’da sendikalar Yunusemre Kent Konseyi ile birlikte “Manisa’da ücret mücadeleleri ve çalışma koşulları” başlıklı panel düzenledi. Düzenleyiciler arasında, DİSK/Genel-İş, Cam Keramik-İş, DİSK/Gıda-İş, İletişim-İş, Birleşik Metal-İş ve Yunusemre Kent Konseyi yer aldı.

Yunusemre Millet Çarşısı’nda yapılan panelde Evrensel Gazetesi Yazarı Dr. Arif Koşar, DİSK/Gıda-İş Genel Sekreteri Ufuktan Öden, Genel-İş İzmir 7 Nolu Şube Başkanı Özgür Genç, Birleşik Metal-İş İzmir Şube Başkanı Evren Aktürk konuşmacı oldu. Panelde “Enflasyonu ücretler mi yükseltiyor?​”, “Temmuz’da asgari ücrete zam olmazsa ne olur?​” gibi soruların yanıtları tartışıldı.

PATRONLARIN KÂR HIRSI ENFLASYONU ARTIRIYOR

Evrensel Gazetesi Yazarı Dr. Arif Koşar, enflasyonun temel sebebinin işçi ücretleri değil patronların aşı kâr hırsı olduğunu anlattı. Vergi adaletsizliğine de dikkat çeken Koşar, Sanayi Odası Başkanlarının sıfır vergi ödediğini hatırlattı. “Enflasyon düşürülecek ama bunun bedelini kim ödeyecek” diye soran Koşar TÜİK ile ENAG arasındaki enflasyon rakamlarının farklılığına işaret ederek şunları söyledi: “Enflasyon artışının birinci sebebi taleptir. İkinci sebebi de maliyet artışıdır. Üçüncü sebep ise ve gözlerden gizlenen en yaygın sebep. Bir işveren düşünün 100 lira maliyeti var kâr ediyor, 120 liraya satıyor. İşveren 20 değil de 50 kâr edeyim derse 150’ye satar ve işveren daha fazla kâr yapmak isterse enflasyon o kadar artar. Mehmet şimşek ‘Asgari ücreti artırırsak talep artar. Talep artınca enflasyon yükseliyor bu da enflasyonla mücadelemizi sekteye uğratır’ diyor. Orta vadeli programı hedef olarak şunu ortaya koyuyor; gerçek enflasyon kaç? Yüzde 70, hedef enflasyon yüzde 20! Zam yapılacaksa hedeflenen enflasyona göre yani yüzde 20’ye göre zam yapılır. Paşaların gönlü nasıl istiyorsa öyle olur. Eylül, ekim, kasım, aralıkta zam alan yok ama enflasyon patlıyor! Türkiye’de enflasyonun nedeni ücret artışı değildir.”

İMF’den örnek veren Koşar, döviz kurunun enflasyonda etkili olduğunu, doların iki katına çıkmasının maliyeti de çıkardığını ve enflasyonun arttığını söyledi. Koşar konuşmasının devamında, “Ücretlerden daha fazla vergi alırsan talebi baskılarsın. 30 binden 10 bin vergi alırsan enflasyonu ‘hükümet ve Mehmet Şimşek kafasıyla bakarsan’ talebi düşürmüş olursun ve enflasyonu düşürmüş olursun. Türkiye’de dolaylı vergi o yüzden fazla” diye konuştu. Şirketlerin kurumlar vergisinden örnekler veren Koşar, ödedikleri vergilerin düşük olduğunu sanayi oda başkanlarının ise 2023 yılında sıfır vergi ödediğini söyledi.

‘ENGELLER VAR DİYE ÖRGÜTLENMEKTEN VAZGEÇMEYECEĞİZ’

Genel-İş İzmir 7 Nolu Şube Başkanı Özgür Genç, krize karşı toplu iş sözleşmeleri ile bir çaba içerisinde olduklarını belirterek işçilerin çocukların servis ücreti dışında bir tostu bile karşılamayacak duruma geldiğini aktardı. Manisa Büyükşehir Belediyesi örgütlenmesine ilişkin konuşan Genç, işçilerle birlikte bu süreci yürüttüklerini söyledi. “Türkiye örgütlenme hakkımızın önündeki engellerden dolayı hakkımızdan vazgeçmeyeceğiz” diyen Genç, patronların derneklerde, odalarda örgütlü olduğunu, gazeteler ve televizyonlara sahip olduğunu ve siyasete yön verdiğini, buna karşı işçilerin de örgütlenmekten başka çıkar yolunun olmadığını ifade etti.

8 YILDA 85 YETKİ TESPİTİ DAVASI, 34’Ü YETKİSİZ MAHKEMEYE!

Birleşik Metal-İş İzmir Şube Başkanı Evren Aktürk, asgari ücretin yılda 4 defa belirlenip korunması gerektiğini belirtti. Bu konuya ilişkin toplu sözleşmelerde yıllık değil altışar aylık zamlar alarak imza attıklarını ifade eden Aktürk, sendikalaşma oranının yüzde 5’lere düştüğünü söyledi. Asgari ücretten ziyade asgari ücretin ortalama ücret haline gelmiş olmasının tartışılması gerektiğinin altını çizen Aktürk şöyle devam etti; “Fabrikalarda örgütlenmede yaşadığımız en önemli sorun yetki itirazlarıdır. 8 yıllık süreç içinde yetki tespiti için 85 dava açılmış. Termokar’a yetki itirazı açılıyor bunu yetkili olmayan ilde yapıyor ve evrak git gel işleri uzun sürüyor ve mahkeme başlamadan süreç tıkanıyor. 85 davadan 34’ü yetkisiz mahkemelerde açılmış. 73 işyerinde üye kaybı yaşamışız. Bu 73’te sadece 29 TİS imzalanmış. Artık Manisa şubemizi kurduk. İşçilerin emekçilerin talepleri, sermayenin buraya gelip işçileri düşük iş gücü olarak sömürmesine karşı şubemiz buradadır. Sınıf dostlarıyla her zaman dayanışma içinde olmaya göreve hazırız.” dedi.

‘ÖRGÜTLÜ MÜCADELEDEN BAŞKA ŞANSIMIZ YOK’

DİSK/Gıda-İş Genel Sekreteri Ufuktan Öden, sermayenin Orta Vadeli Programı karşısında işçilerin örgütsüzlüğüne dikkat çekti. Öden yaptığı konuşmada, “İktidarın bir tercihi var! Ekonomiyi yürütmek, devleti yönetmek için bir tercih yapmış ve bunu OVP ile ilan etmiş. Hükümet tercihlerini ve planlarını uygulamaya devam ediyor. Nasıl buna karşı nasıl bir programımız olmalı? Türkiye’de 20 milyon üzerine işçi var yüzde 14’ü örgütlü yüzde 5’i TİS imzalıyor. Ülkede örgütlenme anayasal hak ama işveren örgütlenmeyi duyduğu anda işten atıyor ve bunun önünde hiçbir engel yok. Bunun karşısında örgütlenmekten, bir güç olmaktan başka şansımız yok” dedi. Örgütlenen işçinin karşısına patrondan sonra devletin çıktığını söyleyen Öden, “Karşımızdaki üçüncü düşman sendika ağaları. Bunlar bizim sırtımızdan besleniyor, çıkarlarını sermayeye bağlamışlar. Biz sermayeye karşı, onunun hükümetine karşı mücadele ederken bu sendika ağalarına karşı da mücadele etmeliyiz” ifadelerini kullandı.

Konuşmalardan sonra panele dinleyici olarak gelenler söz aldı. Yunuremre Atatürk Mahallesi Muhtarı Bedir Kılıç, seçimlerden buna mahallede evleri gezerek çalışmalar yaptıklarını söyledi. Kılıç, “Ev ev gezerek insanların hayatlarına girmeliyiz. Bazen aynı fabrikada çalışsak da konuşamıyoruz ama ev ziyaretleri çok önemli” dedi.

Son olarak söz alan Yunurmere Kent Konseyi Başkanı Bektaş Kılınç da emek çalışma grubu kurdukları anlattı. Örgütlenmenin önemine değinen Kılınç, Manisa gibi sanayide gelişen ve işçileşen bir kentte emek çalışma grubu olarak benzer etkinlikler ve çalışmalar yapacaklarını söyledi. (Manisa/EVRENSEL)